Türkiye’nin Uzaya İlk Gidecek Astronotu Yola Çıkıyor!
Türkiye'nin ilk astronotu Albay Alper Gezeravcı ve beraberindeki üç yabancı astronotun uzaya gitme planları, Ocak ayının ikinci haftasında gerçekleşecek.
Türkiye'nin ilk astronotu olan Albay Alper Gezeravcı’nın da aralarında yer aldığı 4 astronotu Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) taşıyacak olan Axiom Mission 3 (Ax-3), yaklaşık 28 gün sonra yolculuğa başlayacak.
Axiom Mission 3, Avrupa'yı kapsayan ilk ticari astronot misyonu olma özelliğini taşıyor. Misyon lideri İspanyol Michael Lopez-Alegria, İtalyan Walter Villadei ve İsveçli Marcus Wandt gibi astronotlar da bu görevde yer alacaklar. Görev dağılımı, 1 Komutan, 1 Pilot ve 2 Görev Uzmanı olarak belirlenmiş olup, Albay Gezeravcı Görev Uzmanı olarak bu önemli görevde bulunacak.
Yaklaşık 14 gün sürecek olan uçuş, Axiom Space tarafından organize edilecek ve Crew Dragon uzay aracı kullanılacak. Uzay aracı, Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden Fırlatma Kompleksi 39A'dan kalkacak, ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na doğru yol alacak. Görev tamamlandığında ise okyanusa iniş yapacak.
Gökyüzünden Düşen Gizem: Gök Taşı Nedir, Çeşitleri Nelerdir ve Nasıl Anlaşılır?
Evrenin derinliklerinden kopup gelerek yeryüzüne ulaşan nadir ve değerli misafirler: gök taşları. Peki, bu gizemli taşlar tam olarak nedir, kaç çeşidi bulunur ve bir gök taşını sıradan bir taştan nasıl ayırt edebiliriz? İşte gök taşları hakkında merak edilen tüm detaylar...
Gök taşları, uzay boşluğunda hareket eden ve Dünya atmosferine girdikten sonra yanarak yeryüzüne ulaşmayı başaran gök cismi parçalarıdır. Genellikle asteroit kuşağı veya kuyruklu yıldızlardan kopan bu parçalar, atmosferle sürtünmeleri sonucu ısınır ve ışık saçarak "kayan yıldız" olarak da bilinen meteorları oluşturur. Eğer bu meteorlardan bir kısmı yanmadan yere düşerse, onlara gök taşı adını veririz. Gök taşları, Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hakkında önemli bilgiler taşıdıkları için bilim insanları için büyük bir değere sahiptir.
Gök Taşı Çeşitleri: İç Yapılarına Göre Sınıflandırma
Gök taşları, temel olarak iç yapılarına göre üç ana gruba ayrılır:
Kondritler: En yaygın görülen gök taşı türüdür. Yapılarında, kondrül adı verilen küçük, yuvarlak silikat tanecikleri içerirler. Bu tanecikler, Güneş Sistemi'nin ilk zamanlarından kalma malzemeyi temsil eder.
Akondritler: Kondrül içermeyen, magmatik kayaçlara benzeyen gök taşı türüdür. Genellikle daha büyük asteroitlerin veya gezegenlerin yüzeyinden kopmuşlardır. Bazı akondritlerin Mars veya Ay kökenli olduğu da tespit edilmiştir.
Demir Gök Taşları: Neredeyse tamamen demir ve nikel alaşımlarından oluşurlar. Büyük asteroitlerin çekirdeklerinden geldikleri düşünülmektedir. Yüzeylerinde karakteristik Widmanstätten desenleri görülebilir.
Taş-Demir Gök Taşları: Yaklaşık olarak eşit oranda silikat mineralleri ve demir-nikel alaşımı içerirler. Pallasitler ve mezosideritler olmak üzere iki ana alt gruba ayrılırlar.
Gök Taşı Nasıl Anlaşılır? İşte Dikkat Edilmesi Gereken Özellikler
Sıradan bir taşı gök taşından ayırt etmek bazen zorlayıcı olabilir. Ancak dikkatli bir inceleme ile bazı ipuçları yakalamak mümkündür:
Ağırlık: Gök taşları, benzer büyüklükteki karasal taşlara göre genellikle daha yoğundurlar ve daha ağır hissedilirler. İçerdikleri demir ve nikel nedeniyle bu durum söz konusudur.
Dış Kabuk (Füzyon Kabuğu): Atmosfere giriş sırasında yüzeyleri eriyip tekrar katılaştığı için ince, koyu renkli ve pürüzsüz bir kabuğa (füzyon kabuğu) sahip olabilirler. Bu kabuk genellikle mattır veya hafif parlak olabilir.
Regmagliptler (Parmak İzi Benzeri Çukurlar): Bazı gök taşlarının yüzeyinde, erime ve aşınma sonucu oluşan parmak izi benzeri çukurlar bulunur.
Manyetiklik: Demir içeren gök taşları bir mıknatısa yapışırlar. Bu, basit bir test yöntemi olabilir ancak bazı karasal taşlar da manyetik özellik gösterebilir.
İç Yapı: Eğer bir gök taşı kesilirse, iç yapısında kondrüller (kondritlerde) veya metalik parçacıklar (demir ve taş-demir gök taşlarında) görülebilir. Ancak bu inceleme genellikle uzmanlık gerektirir.
Çizgi Testi: Bir porselen yüzeye sürtüldüğünde çizgi bırakmazlar (bazı karasal mineraller çizgi bırakabilir).
Önemli Not: Eğer bir gök taşı bulduğunuzu düşünüyorsanız, onu yetkili bir müzeye veya üniversiteye başvurarak inceletmeniz en doğru yaklaşımdır. Gök taşları bilimsel araştırmalar için önemli kaynaklardır ve bulundukları yerin detayları da kayıt altına alınmalıdır.
Gök taşları, evrenin uzak geçmişinden günümüze ulaşan değerli birer zaman kapsülü olarak merakımızı cezbetmeye devam ediyor. Belki de bir sonraki gök taşı keşfi sizin bahçenizde gerçekleşir!