Bugünün Haberi
21 Ocak 2024, 16:21
6

Türkiyeli Bilim İnsanından Önemli Keşif! Kansere Çare Olacak!

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nde görevli olan Prof. Dr. Birnur Akkaya, kanser hücrelerinin yayılmasını engellemeye yönelik yaptığı çalışmada önemli bir başarı elde etti ve bu çalışmanın patentini aldı.
Türkiyeli Bilim İnsanından Önemli Keşif! Kansere Çare Olacak!

Kanser hastalıklarının ölümcül sonuçlarından biri olan hücre yayılmasını durdurma üzerine yoğunlaşan Prof. Dr. Akkaya, damar yüzeylerine tutunmayı önleyen özgün bir molekül sentezledi. Bu molekül, sülfatit benzeri bir kitosan türevi ve kanser ve kötü huylu hücrelerin yayılmasını etkili bir şekilde engellemekte Bu önemli buluş, kanser araştırmalarına yeni bir perspektif sunacak.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Bilim Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Birnur, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kalp hastalıklarından sonra ölüme sebep olan ikinci büyük sağlık sorunu olan kanserin tedavi sürecindeki zorlukları ele alarak önemli bir çalışma başlattı. Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapötik ilaçların yan etkileri ve ilaca karşı direnç problemine çözüm getirmek amacıyla, Prof. Dr. Akkaya mevcut ilaçlardan farklı yeni anti-kanser moleküllerinin tasarlanması için araştırmalar yürütüyor. Prof. Dr. Birnur Akkaya'nın öncülüğünde gerçekleşen bu çalışmalardan biri, kanser hücrelerinin yayılmasını engelleyen özel bir molekülün sentezlenmesiyle ilgili. Bu molekül, sülfatit benzeri kitosan türevi ve kanserin, kötü huylu hücrelerin damar yüzeylerine yapışmasını önleyerek yayılmasını etkili bir şekilde durdurabilme potansiyeline sahip.

Başka Hastalıklar İçin De Çare Olabilir

Prof. Dr. Akkaya, Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurarak "Sülfatit Benzeri Kitosan Türevi Bileşik" adını verdiği bu önemli buluşunun ulusal alandaki patentini aldı. Ayrıca bu çalışma ulusal düzeyde "International Journal Of Biological Macromolecules" dergisinde de yayımlanarak bilimsel topluluğa sunuldu. Prof. Dr. Birnur Akkaya, bu patentin sadece kanser tedavisi için değil, aynı zamanda diyabet, Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar ile HIV-1, Hepatit C, influenza A virüsü gibi viral enfeksiyonların ortadan kaldırılmasında da önemli bir rol oynayabileceğini ve bu bileşiğin ilaç etken maddesi olarak kullanılabileceğini belirtti.


11 Temmuz 2025, 23:19
9
(Güncellendi: 11 Temmuz 2025, 23:19)

7 Milyar Yıllık Yalnızlık! Yıldızlararası Ziyaretçi 3I/Atlas Dünya'dan Görülebilecek!

Bilim dünyası, geçen hafta gökbilimciler tarafından tespit edilen gizemli bir yıldızlararası nesneyle çalkalanıyor: 3I/Atlas. Araştırmacılar, bu kuyruklu yıldızın şimdiye kadar gözlemlenen en eski kozmik ziyaretçi olabileceğini ve hatta kendi Güneş Sistemimizden 3 milyar yıl daha yaşlı olabileceğini belirtiyor. Şu anda Dünya'dan Jüpiter kadar uzakta olan 3I/Atlas, yılın ilerleyen dönemlerinde amatör teleskoplarla bile görülebilecek.
7 Milyar Yıllık Yalnızlık! Yıldızlararası Ziyaretçi 3I/Atlas Dünya'dan Görülebilecek!

Evrenin Derinliklerinden Gelen Bir "Heyecan Verici" Misafir

Oxford Üniversitesi'nden gökbilimci Matthew Hopkins, bugün İngiltere Kraliyet Astronomi Topluluğu'nun Durham'daki ulusal toplantısında sunulan ön bulguları değerlendirdi. Hopkins, BBC News'e yaptığı açıklamada, "3I/Atlas hepimizi çok heyecanlandırdı" dedi. Nesnenin hızına dayanarak 7 milyar yıldan daha yaşlı olabileceğini ve şimdiye kadarki en dikkat çekici yıldızlararası ziyaretçi konumunda olduğunu vurguladı. Bu keşif, evrenin oluşumuna dair yeni bilgiler sunabilir.

Samanyolu'nun "Kalın Diskinden" Geliyor

3I/Atlas, ilk kez 1 Temmuz 2025'te Şili'deki Atlas araştırma teleskobu tarafından, Güneş'ten yaklaşık 670 milyon kilometre uzaktayken tespit edildi. Şu an için sadece çok büyük teleskoplarla görülebilen bu gizemli cisim, Dünya'dan Jüpiter kadar bir mesafede bulunuyor. Keşfedildiği andan itibaren dünyanın dört bir yanındaki gökbilimciler, onun yörüngesini belirlemek ve hakkında daha fazla detay keşfetmek için büyük bir yarış içine girdi.

Hopkins, 3I/Atlas'ın Samanyolu'nun "kalın diskinden" kaynaklandığına inanıyor. Bu bölge, Güneş ve çoğu yıldızın bulunduğu alanın üstünde ve altında yörüngede dönen, eski yıldızlardan oluşan bir grubu temsil ediyor. Bilim insanları, 3I/Atlas'ın muhtemelen eski bir yıldızın etrafında oluştuğu için çok fazla su buzundan meydana geldiğini düşünüyor. Bu da yılın sonlarına doğru Güneş'e yaklaştığında, Güneş'ten gelen enerjinin nesnenin yüzeyini ısıtarak buhar ve toz alevleri yani parlayan bir kuyruk oluşturabileceği anlamına geliyor.

Media content

"Daha Önce Hiç Yakından Görmediğimiz Bir Bölümden Geliyor"

Araştırmanın eş yazarı Prof. Chris Lintott, "Bu, galaksinin daha önce hiç yakından görmediğimiz bir bölümünden gelen bir nesne. Bu kuyruklu yıldızın güneş sisteminden daha yaşlı olma ve o zamandan beri yıldızlararası uzayda sürükleniyor olma ihtimalinin üçte iki olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Hopkins, yıldızlararası nesnelerin, diğer yıldızların etrafında, bu yıldızların yaşamlarının başlangıcında oluştuğunu belirterek, "Ana yıldızlarıyla olan bu bağlantı, Samanyolu'nun yıldız nüfusuna bakabileceğimiz anlamına geliyor" diye ekledi.

Bu yılın ilerleyen günlerinde 3I/Atlas, amatör teleskoplarla Dünya'dan görülebilecek hale gelecek. Daha önce sadece iki yıldızlararası nesne gözlemlenmişti: 2017'de keşfedilen 1I/'Oumuamua ve 2019'da bulunan 2I/Borisov. 3I/Atlas'ın bu nadir ziyaretçiler arasına katılması, evren ve yıldızlararası yolculuklar hakkında yeni ufuklar açabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...