ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün dünya ve bölge dengelerini değiştirme potansiyeli taşıyan kritik bir görüşme için bir araya geliyor. Alaska’da gerçekleşecek zirve, tarafların farklı hedefleri nedeniyle oldukça çetin geçecek gibi görünüyor. Trump, hem barışı sağlayan lider olarak tarihe geçmek hem de ekonomik kazanımlar elde ederek Nobel Barış Ödülü’ne göz kırpmak istiyor. Putin ise Ukrayna’nın NATO’ya katılmasını engellemeyi ve kontrolünü istediği toprakları resmileştirmeyi hedefliyor. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, toprak tavizine karşı çıkarken acilen ateşkes istiyor. Trump ve Zelenski üçlü zirve talep etse de, Putin bu aşamada Zelenski ile masaya oturmayı reddediyor. Churchill’in “Bu bir son değil… Bu ancak başlangıcın sonudur” sözlerini hatırlatan bu kritik dönemeçte, görüşmenin barış mı yoksa yeni bir kriz mi getireceği merakla bekleniyor.

Avrupa’nın Hayal Kırıklığı ve Harita Tartışması

Avrupa ülkeleri, zirvede Zelenski’nin yer almasını sağlayamamanın hayal kırıklığını yaşıyor. İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Batı başkentleri, Ukrayna’nın taleplerinin karşılanamaması nedeniyle sürecin dışında kaldı. Geçmişte İstanbul görüşmelerinde Zelenski’nin masadan kalkmasını sağlayan Avrupa, şimdi Trump’ın kendi gündemiyle ilerlemesini izlemek zorunda. Barışın gecikmesinin en büyük nedeninin Avrupa olduğunu savunan bazı yorumcular, bu başarısızlığın Avrupa haritasının yeniden şekillenmesi tartışmalarını tetiklediğini belirtiyor. Trump’ın, Rusya’yı geri adım atmaya zorlayacak mı yoksa Putin’in belirlediği yol haritasına mı uyum sağlayacağı henüz net değil. Ancak kesin olan şu ki, bu görüşmenin ardından hem bölge hem de dünya siyaseti yeni bir döneme girecek. Zirve sonrası, tarihe “başlangıcın sonu” olarak mı yoksa yeni bir dönemin kapısı olarak mı geçeceği tüm dünyanın gözleri önünde şekillenecek.