Bugünün Haberi
23 Şubat 2025, 22:48
8

Soğuk Havalar Kalp Krizi Yapıyor! Yakalanmamak İçin Dikkat Edilecekler Açıklandı!

Soğuk havanın kalp sağlığı üzerindeki etkilerini hiç merak ettiniz mi? Uzmanımız, kalp hastaları için soğuk havanın tehlikelerine dair önemli uyarılarda bulunuyor. Bu uyarıyı kaçırmayın arkadaşlar. İşte dikkat etmeniz gerekenler:
Soğuk Havalar Kalp Krizi Yapıyor! Yakalanmamak İçin Dikkat Edilecekler Açıklandı!

Özel haberimize hoş geldiniz. Bu sene kış mesimi gerçekten soğuk geçiyor. Haliyle kış mevsiminin etkisi altındaki günlerimizde, soğuk hava sadece üşümeye neden olmuyor; kalp sağlığımızı da yakından ilgilendiriyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Merih Kutlu, soğuk havanın kalp damarlarında büzüşmeye neden olduğunu ve bu durumun kalp hastaları için ciddi riskler oluşturduğunu belirtiyor.

Prof. Dr. Kutlu, kalp hastalıklarının hem dünya genelinde hem de Türkiye’de önde gelen ölüm sebeplerinden biri olduğunu vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, yılda milyonlarca insan kalp hastalığı nedeniyle hayatını kaybederken, Türkiye’de bu rakamın 200 bine ulaştığını ifade ediyor. Soğuk hava, vücudumuzun ısı dengesini koruma çabasıyla cilt kan dolaşımını kısıtladığında, kalbin daha fazla çalışmak zorunda kalması sonucu kalp hızı ve kan basıncında artış yaşanabiliyor.

Bu durum, özellikle yüksek tansiyon, kalp krizi veya kalp yetmezliği gibi hastalıkları olan bireyler için ekstra risk oluşturuyor. Soğuk havanın etkisiyle kalp damarlarında meydana gelen daralma, koroner arter hastalığı bulunan kişilerde göğüs ağrısı (anjina) gibi belirtilerin artmasına neden olabiliyor. Ayrıca, kışın bağışıklık sisteminde görülen düşüş, enfeksiyon riskini yükselterek, basit soğuk algınlığından grip ve akciğer hastalıklarına kadar pek çok soruna davetiye çıkarıyor.

Uzmanımız, kalp hastalarının soğuk havalarda uzun süre dışarıda kalmamalarını, özellikle rüzgarlı günlerde dikkatli olmalarını öneriyor. Ayrıca, tansiyon ilaçlarını düzenli kullanmanın, düzenli tansiyon takibinin ve sağlıklı beslenmenin önemine de değiniyor. Grip ve benzeri enfeksiyonlara karşı koruyucu önlemler alınması, gerektiğinde zatürre aşısı olunması da kalp sağlığını korumanın önemli adımları arasında yer alıyor.

Unutmayalım ki, kış mevsimi kalbimize meydan okuyabilir; bu yüzden, semptomlarınızda (örneğin, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı) herhangi bir değişiklik fark ettiğinizde mutlaka doktorunuza danışın. Yorumlarınızı da bekliyoruz aynı zamanda.

4 Temmuz 2025, 20:06
10

Hamilelik Sandılar, 4. Evre Kolon Kanseri Çıktı: "Oğlum Geceleri Ağlıyor, Gitmemi İstemiyor"

Jenna Scott, 31 yaşında gayet fit ve sağlıklı bir işletme müdürüydü. Hayatının peri masalı gibi geçtiği, eşiyle mutlu bir evliliği ve yeni doğmuş bir oğlu vardı. Ancak hamilelik sırasında yaşadığı ve "normal" sanılan semptomlar, korkunç bir gerçeği gizliyordu: 4. evre kolon kanseri. Jenna'nın hikayesi, genç yaşta kanser teşhislerinin artmasıyla ilgili endişeleri bir kez daha gündeme getiriyor. Peki, bu yaşta kolon kanseri olmak normal mi ve Jenna bu zorlu süreçte neler yaşadı?
Hamilelik Sandılar, 4. Evre Kolon Kanseri Çıktı: "Oğlum Geceleri Ağlıyor, Gitmemi İstemiyor"

Hamilelik Belirtileri Sandığı Ağrılar Kaderini Değiştirdi


Jenna Scott'ın kabusu, oğlu Cameron'a yedi-sekiz aylık hamileyken başladı. Şiddetli karın krampları, rektal ve vajinal kanamalar yaşıyordu. Kadın doğum uzmanı, bu semptomların hamilelikte görülebileceğini söyleyince Jenna endişelenmedi. "İlk hamileliğim olduğu için 'Hamilelik böyle bir şey, bununla başa çıkabilirim, dayanıklıyım' diye düşündüm" diyor.

Ancak Cameron doğduktan sonra da karın ağrısı geçmedi. Doktoru bunu sezaryene bağladı. Jenna, yorgunluğunu yeni anneliğe yorsa da, endişeleri artınca bir doktora gitti. Doktor önce huzursuz bağırsak sendromu (IBS) ilaçları verdi, işe yaramayınca gastroenteroloji uzmanına yönlendirdi.


31 Yaşında Gelen Yıkıcı Teşhis: 4. Evre Kolorektal Kanser


29 Haziran 2017'de, Cameron bir yaşını doldurduktan kısa bir süre sonra, Jenna kolonoskopi oldu. Uyandığında odada hemşireler, doktoru ve eşi vardı. Doktorun ağzından çıkan tek kelime tüm dünyasını başına yıktı: "Kanser."

"Ailemde kanser öyküsü yoktu ve 31 yaşında bunun başıma nasıl gelmiş olabileceğini anlayamadım" diyen Jenna'ya 4. evre kolorektal kanser teşhisi konmuştu. Onkologu, kanseri bilgisayarlı tomografide çok iyi göremediklerini, çünkü Jenna'nın kas kütlesinin fazla ve yağ oranının düşük olduğunu söyledi. Oğlu daha bir yaşındayken, "Beni tanımayabileceği düşüncesini nasıl sindirebilirdim?" diye soruyor.


Tedavinin Zorlu Yolu ve Maddi Sıkıntılar


Jenna'nın hayatı, 9 Ağustos'ta başlayan kemoterapi randevularıyla doldu. İki haftada bir sekiz saat hastanede, ardından evde taşınabilir bir paketle 46 saat süren serumlar aldı. Kemoterapinin yan etkileriyle boğuştu: Uykusuzluk, halüsinasyonlar ve anksiyete... "Bebek telsizine baktığımda oğlumun beşiğinde iş arkadaşlarımdan birini ya da ellerimin üzerinde sürünen tarantulaları görüyordum" diye anlatıyor yaşadıklarını.

11 ay süren kemoterapi sonrası ara verdiğinde kanser kolonuna, karaciğerine ve akciğerlerine yayılmıştı. 2021'de ise daha düşük dozda kemoterapi hapları almaya başladı, ancak bu ilaçlar da onu çok hasta ediyordu. 2022 Noel'inde kanser bu kez lenflere yayılmıştı.

Maddi sıkıntılar da bu sürece eklendi. Sigortası olmasına rağmen yüksek peşinatlar ve aylık 3000 dolara varan masraflar, aileyi evlerini satıp taşınmayı düşündürecek noktaya getirdi. Ancak eşinin arkadaşları bir bağış sayfası kurdu ve Jenna ameliyattayken kısa sürede 17.000, 17 günde ise 30.000 dolar toplandı.


Media content

"Oğlum Geceleri Ağlıyor, Gitmemi İstemediğini Söylüyor"


Jenna'yı tüm bu süreçte ayakta tutan tek şey oğluydu. Cameron artık dokuz yaşında ve kanserle ilgili çocuk kitapları sayesinde annesinin durumunu anlamaya başlamış. "Bir keresinde bana 'Anne, kanserden ölebilir misin?' diye sordu ve ben donup kaldım" diyen Jenna, geceleri oğlunun bu konuda ağladığını, ona sarıldığını ve gitmemesini istediğini anlatıyor. Ancak küçük Cameron, annesine çok iyi bakıyor; saçını bağlıyor, dudak balmı sürüyor.

Şu anda dört haftada bir kemoterapi alan ve bu tedaviyi süresiz olarak sürdürmeyi bekleyen Jenna, tam zamanlı çalışmanın yan etkilerle çok zor olduğunu belirtiyor: "Birkaç kez bayıldım, vücudum o kadar ısınıyor ki tüm kıyafetlerimi çıkarmak istiyorum, kusacakmışım gibi hissediyorum ama vücudum bunu yapmıyor ve günlerce zar zor uyuyorum. Artık benim hayatım bu."



Gençlerde Kolon Kanseri: Sessiz Bir Salgın mı?


Jenna'nın hikayesi, son yıllarda gençlerde kolon kanseri vaka sayılarındaki ürkütücü artışı bir kez daha gözler önüne seriyor. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, ülkemizde de en sık görülen ilk beş kanser türü arasında yer alan kolon kanseri, birkaç yıl öncesine kadar 50 yaşından sonra görülse de, artık adeta "bir salgın gibi" daha genç insanlarda ortaya çıkmaya başladı.

Onkologlar, gençlerdeki vaka ve ölüm oranlarındaki artışı; obezite, hareketsiz yaşam tarzı, Batı tarzı beslenme, aşırı şeker tüketimi ve çevresel faktörler gibi etkenlere bağlıyor. Uzmanlar, 45 yaş altındaki bireylerde kolon kanseri gelişimini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Jenna Scott, kendi deneyiminden yola çıkarak herkese hayatın güzel olduğunu ve önemli olanın ona nasıl bakıldığı olduğunu söylüyor. Ayrıca gençlerin de düzenli check-up yaptırmaları gerektiğinin altını çiziyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...