Payload Logo
8 Mart 2025, 16:28
5

Makyaj Neden Akar? Çözüm Önerileri ve Kalıcı Makyaj Sırları

Makyajın akması, özellikle sıcak havalarda veya uzun süren etkinliklerde sıkça karşılaşılan bir sorundur.
Makyaj Neden Akar? Çözüm Önerileri ve Kalıcı Makyaj Sırları

Bu durum, hem makyajın estetik görünümünü bozar hem de moral bozucu olabilir. Peki, makyaj neden akar ve bu sorunu önlemek için neler yapılabilir? İşte makyajın akmasına neden olan faktörler ve çözüm önerileri:

Makyajın Akmasına Neden Olan Faktörler

  • Cilt Tipi:
    • Yağlı ciltler, sebum üretiminin fazla olması nedeniyle makyajın akmasına daha yatkındır.
    • Terleme de makyajın akmasına neden olan önemli bir faktördür.
  • Yanlış Ürün Seçimi:
    • Cilt tipine uygun olmayan veya kalitesiz makyaj ürünleri kullanmak, makyajın akmasına yol açabilir.
    • Ağır ve yağlı fondötenler, özellikle sıcak havalarda ciltte ağırlık yaparak akmaya neden olabilir.
  • Cilt Bakım Rutini:
    • Makyaj öncesi cildin yeterince temizlenmemesi veya nemlendirilmemesi, makyajın kalıcılığını azaltabilir.
    • Aşırı nemlendirici kullanımı da makyajın kaymasına neden olabilir.
  • Dış Etkenler:
    • Sıcak ve nemli hava, terleme ve yağlanmayı artırarak makyajın akmasına neden olur.
    • Sürtünme, terleme ve su ile temas da makyajın bozulmasına yol açabilir.

Makyajın Akmasını Önlemek İçin Çözüm Önerileri

  • Cilt Bakımına Özen Gösterin:
    • Makyaj öncesi cildinizi derinlemesine temizleyin ve tonik uygulayın.
    • Cilt tipinize uygun, hafif ve yağsız bir nemlendirici kullanın.
    • Makyaj bazı (primer) kullanarak makyajın kalıcılığını artırın.
  • Doğru Ürünleri Seçin:
    • Cilt tipinize uygun, su geçirmez ve uzun süre kalıcı makyaj ürünleri tercih edin.
    • Yağlı ciltler için matlaştırıcı ve yağ kontrolü sağlayan fondötenler kullanın.
    • Hafif ve ince yapılı fondötenler, cildin nefes almasını sağlayarak akmayı önler.
  • Makyajı Sabitleyin:
    • Makyajınızı transparan pudra ile sabitleyerek yağlanmayı kontrol altına alın.
    • Makyaj sabitleyici sprey kullanarak makyajın kalıcılığını artırın.
  • Uygulama Tekniklerine Dikkat Edin:
    • Fondöteni ince bir tabaka halinde uygulayın ve iyice dağıtın.
    • Göz makyajında suya dayanıklı ürünler kullanın.
    • Rujunuzun kalıcılığını artırmak için dudak kalemi kullanın ve ruju pudra ile sabitleyin.
  • Dış Etkenlere Karşı Önlem Alın:
    • Sıcak havalarda makyajınızı hafif tutun ve sık sık tazeleme yapın.
    • Terlemeyi önlemek için ter emici ürünler kullanın.
    • Su ile temas halinde makyajınızı kontrol edin ve gerekirse düzeltin.

Ek İpuçları

  • Makyajınızı gün içinde tazelemek için yanınızda pudra ve makyaj sabitleyici sprey bulundurun.
  • Makyaj fırçalarınızı ve süngerlerinizi düzenli olarak temizleyin.
  • Makyajınızı çıkarmadan uyumayın.

Bu ipuçlarını uygulayarak, makyajınızın akmasını önleyebilir ve gün boyu taze ve kusursuz bir görünüme sahip olabilirsiniz.

6 Mayıs 2025, 14:15
9

Samsun'da Şok Depresyondaki Kadın 56 Gün Uyudu!

Samsun'da yaşayan 26 yaşındaki bir genç kadının yaşadığı sıra dışı olay, tıp dünyasında şaşkınlık yarattı. Daha önce depresyon teşhisi bulunan kadın, bilinç kaybı yaşayarak tam 56 gün boyunca uyanmadan uyudu. Hastaya, nadir görülen bir psikiyatrik durum olan katatoni teşhisi konuldu.
Samsun'da Şok Depresyondaki Kadın 56 Gün Uyudu!

Bilinç kapalı bir şekilde hastaneye kaldırılan genç kadın, 32 gün boyunca çeşitli hastanelerde tedavi gördü. Doktorlar tarafından sayısız tetkik yapılmasına rağmen, hastanın neden uyanmadığı, gözlerini açmadığı ve konuşmadığı bir türlü anlaşılamadı. Umutların tükenmeye başladığı noktada, hasta Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.

OMÜ'de Umut Işığı! Katatoni Teşhisi Konuldu

OMÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılıç tarafından yoğun bakımda takibe alınan hastanın durumu, doktorları hayrete düşürdü. Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılıç, hastanın 56 gün boyunca hiçbir uyarıya yanıt vermediğini belirterek, "Bize sevk edildiğinde yoğun bakımda izlemeye başladık. Hasta gözlerini açmıyor, ağrılı uyaranlara dahi yanıt vermiyor, adeta kaskatı kesilmiş şekilde yatıyordu" dedi.

Yapılan tüm nörolojik, metabolik, enfeksiyöz, toksik ve endokrin tetkiklerinin normal çıktığını ifade eden Kılıç, "Sayısız ihtimali dışladık ama nedenini bulamadık. Organik bir bozukluk yoktu ama hasta adeta ‘donmuş' gibiydi. O noktada bunun psikiyatrik bir durum olabileceğini düşündük" diye konuştu.

Media content

Konsey Toplandı, Nadir Teşhis Konuldu: Katatoni

Hastanın durumunun psikiyatri, nöroloji ve yoğun bakım uzmanlarının katılımıyla gerçekleşen bir konseyde ortaklaşa değerlendirildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kılıç, tüm bulgular ışığında hastanın bir katatoni tablosu sergilediğine karar verdiklerini açıkladı.

Katatoninin, bazı ağır psikiyatrik hastalıklarda görülebilen ve kişinin konuşmaması, hareket etmemesi, çevreyle tüm bağını koparması gibi belirtilerle ortaya çıkan ciddi bir durum olduğunu vurgulayan Kılıç, "Özellikle ağır depresyonlarda bu tablo gelişebilir. Dışarıdan bakıldığında bilinci kapalı gibi görünür ama aslında içeride bir tür ‘donma hali' yaşanır. Literatürde bu kadar uzun süren katatoni vakaları bildirilmiştir fakat bu kadar ağır ve tedaviye gecikmiş olgular oldukça nadirdir" ifadelerini kullandı.

Media content

Elektroşok Tedavisi Mucize Yarattı! 56 Gün Sonra İlk Göz Teması

Umutların yeniden yeşerdiği noktada hastaya elektrokonvülsif terapi (EKT) tedavisine başlandı. Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılıç, tedavinin 56. gününde mucizevi bir gelişme yaşandığını belirterek, "56'ıncı gün hasta gözlerini açtı. Bize baktı, yemek yedi. O anı tarif etmek zor. Bu vaka bize şunu gösterdi: Depresyon sadece üzgün olmak değildir. Bazen insanı tamamen susturabilir, durdurabilir" dedi. Bu vaka, depresyonun sanıldığından çok daha ciddi sonuçlara yol açabileceğini ve psikiyatrik rahatsızlıkların zamanında ve doğru tedavi edilmesinin hayati önem taşıdığını bir kez daha gözler önüne serdi.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...