Bugünün Haberi
27 Haziran 2025, 14:08
12
(Güncellendi: 27 Haziran 2025, 14:08)

Bilim Dünyasından Çığır Açan Duyuru: D Vitamini Yaşlanmayı Yavaşlatıyor!

Yaşlanma karşıtı sırrı çözmeye yönelik bilimsel araştırmalara her gün bir yenisi eklenirken, son bulgular umut vaat ediyor! Amerikan Klinik Beslenme Dergisi'nde yayımlanan yeni bir araştırma, D vitamini takviyesinin biyolojik yaşlanmayı önemli ölçüde yavaşlatabileceğini ortaya koydu. Tam 5 yıl süren bu kapsamlı çalışma, D3 vitamini alan kişilerde telomer kısalmasının %30 daha az olduğunu ve bunun yaklaşık 3 yıllık bir yaşlanma gecikmesine denk geldiğini belirledi.
Bilim Dünyasından Çığır Açan Duyuru: D Vitamini Yaşlanmayı Yavaşlatıyor!

Telomerler, kromozomlarımızın uçlarında bulunan ve DNA'mızı koruyan koruyucu başlıklardır. Her hücre bölünmesinde telomerler biraz kısalır ve bu kısalma, hücresel yaşlanmanın ve hastalık riskinin önemli bir göstergesi olarak kabul edilir. Telomerler çok kısaldığında, hücreler işlevini yitirir veya ölür. Bu da doku ve organ yaşlanmasına katkıda bulunur.

VITAL randomize kontrollü klinik deneyine dayanan yeni araştırma, düzenli D3 vitamini takviyesinin telomer kısalmasını yavaşlatarak hücresel yaşlanma sürecine olumlu etki ettiğini gösterdi. Çalışmaya katılan 55 yaş üstü kadınlar ve 50 yaş üstü erkeklerden oluşan bin 54 kişi, 5 yıl boyunca izlendi. Sonuçlar, D3 vitamini kullanan grupta yaşlanmanın yaklaşık 3 yıl geciktiğini işaret ediyor.

Çalışmanın sorumlusu Dr. Haidong Zhu, bulguların oldukça heyecan verici olduğunu belirterek, "Hedefli D vitamini takviyesinin biyolojik yaşlanmaya karşı umut verici bir strateji olabileceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. İlginç bir şekilde, aynı çalışma Omega-3 yağ asitlerinin telomer uzunluğu üzerinde önemli bir etkisinin olmadığını da ortaya koydu.



Media content

D Vitamini Nereden Alınır?


Bilim insanları tarafından günlük önerilen D vitamini takviyesi miktarının 400-800 IU olduğu belirtiliyor. Ancak D vitaminini sadece takviyelerden değil, bazı doğal kaynaklardan da almak mümkün:

  • Güneş Işığı: D vitamini almanın en doğal ve etkili yoludur. Güneş ışınlarının cilde temas etmesiyle vücut, D vitaminini sentezler.
  • Morina Karaciğeri Yağı: Yüksek miktarda D vitamini içerir.
  • Pişmiş Kılıçbalığı ve Somon: Özellikle yağlı balıklar D vitamini açısından zengindir.
  • Konserve Ton Balığı: Pratik ve ulaşılabilir bir D vitamini kaynağıdır.
  • Sığır Karaciğeri: Diğer besinler kadar yüksek olmasa da D vitamini içerir.
  • Yumurta Sarısı: Az miktarda D vitamini barındırır.
  • D Vitaminiyle Zenginleştirilmiş Süt ve Bazı Gıdalar: Piyasada D vitaminiyle zenginleştirilmiş süt, yoğurt, tahıl gevrekleri gibi ürünler de bulunabilir.

Bu yeni araştırma, D vitamininin sadece kemik sağlığı için değil, aynı zamanda yaşlanma sürecini yavaşlatma potansiyeliyle de ne kadar kritik bir rol oynadığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak herhangi bir takviye kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız gerektiğini unutmayın.

10 Temmuz 2025, 14:57
4

Ekran Süresini Kısaltın, Hayata Daha Fazla Bağlanın!

Yaz tatilinin keyfini çıkaran milyonlarca öğrenci, vaktinin büyük bir kısmını ekran başında geçirirken, uzmanlar çocukların hayata daha fazla karışması gerektiğini vurguluyor. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, doğa ile temasın, evde yapılabilecek basit etkinliklerin ve günlük ritüellerin önemine değinerek, ekran süresini "alternatif sunarak" dengelemeyi öneriyor.
Ekran Süresini Kısaltın, Hayata Daha Fazla Bağlanın!

Milyonlarca öğrencinin 3 aylık yaz tatiline girmesiyle birlikte, çocukların ekran başında geçirdiği süreler endişe verici boyutlara ulaşabiliyor. Uzmanlar, bu durumun önüne geçmek ve çocukları ekrandan uzak tutmak için velilere önemli sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. Tatilin, aslında çocukla kaliteli zaman geçirerek duygusal bağları güçlendirmek, becerileri geliştirmek ve psikolojik gelişimi desteklemek için büyük bir fırsat olduğu vurgulanıyor.

"Ekran Süresi Sınır Koyarak Değil, Alternatif Sunarak Dengelenmeli"

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, SABAH'a yaptığı açıklamada, yaz tatilinin çocuklar için anlam ve önemine değinerek ebeveynlerin bu süreci nasıl değerlendirmeleri gerektiğini anlattı:

"Yaz tatili boyunca çocukların ekran süresi, okul dönemiyle kıyaslandığında doğal olarak artıyor. Bu süre kontrol edilmezse, ekran bağımlılığı gelişebilir. Özellikle 0-12 yaş arası çocuklarda ekran karşısında geçirilen uzun saatler; dikkat dağınıklığı, uyku problemleri ve duygusal regülasyon sorunları gibi birçok alanda risk oluşturur."

Ülkü, ebeveynlerin ekran süresi sınırını, alternatifler sunarak dengeleyebileceğini belirtiyor:

  • "Pazartesi 'müzik günü', salı 'hikâye yazma günü', çarşamba 'doğa keşfi günü' gibi her güne anlam yüklenebilir."
  • "Basit malzemelerle yapılan deneyler çocuklarda hem merak uyandırır hem de öğrenmeyi eğlenceli hale getirir."
  • "Her hafta birlikte bir kitap okuyup üzerine sohbet etmek, hem dil gelişimini destekler hem de aile bağlarını kuvvetlendirir."
  • "Çocuğun yaşına uygun görevlerle birlikte yemek yapmak, sorumluluk ve özgüven kazandırır."
  • "Boyama, kolaj, geri dönüşüm malzemeleriyle yapılan projeler çocukların üreticiliğini destekler."

Doğayla Temas ve Kaliteli Zamanın Önemi

Araştırmaların, doğada zaman geçiren çocukların dikkat sürelerinin uzadığını, kaygı seviyelerinin azaldığını, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerinin geliştiğini gösterdiğini belirten Ülkü, doğanın dengeleyici bir unsur olduğunu vurguluyor:

"Park gezileri, piknikler, deniz kenarı yürüyüşleri ya da şehirdeki doğa müzeleri... Her bir açık hava etkinliği çocuğun dünyasında iz bırakır. Özellikle teknoloji çağında yetişen çocuklar için doğa, bir denge unsuru olur."

Önemli olanın zamanın niteliği olduğunu ifade eden Ülkü, "Birlikte geçirilen 20 dakikalık kaliteli bir zaman arka planda telefonun olmadığı, gerçekten karşılıklı temasın kurulduğu bir zaman dilimiyse çocuk için çok değerlidir" dedi.

Çalışan Veliler İçin Pratik Öneriler

Kısıtlı vakti olan çalışan ebeveynlere de önerilerde bulunan Psikolog İnci Nur Ülkü, şunları söyledi:

  • Rutinleşmiş küçük ritüeller oluşturun: Her akşam 10 dakika kitap okuma, her hafta sonu sabah kahvaltısını birlikte hazırlama gibi tekrar eden, anlamlı anlar yaratın.
  • Günlük içten sohbetler yapın: Çocuğunuzla gün içinde yaşadıklarını paylaşmasını teşvik edin.
  • Ailece masa oyunları oynayın: Bu oyunlar sıra bekleme, kurallara uyma, kaybetmeyi kabullenme gibi sosyal öğrenmeleri destekler.
  • Drama veya hikâye tamamlama oyunları kurun: Bu oyunlar da duygu tanıma ve empati gelişimine katkı sağlar.
  • Komşu çocuklarıyla etkinlikler organize edin: Küçük piknikler, bisiklet turları veya mahalle etkinlikleri çocukların akran ilişkilerini güçlendirir.
  • Birlikte gönüllülük projelerine katılın: Hayvan barınağını ziyaret etmek, bir yardım kampanyasında görev almak gibi faaliyetler, çocukta aidiyet ve toplumsal sorumluluk bilinci kazandırır.

Yaz tatili, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri için eşsiz bir fırsat sunarken, ebeveynlerin bilinçli yaklaşımlarıyla ekran bağımlılığının önüne geçmek ve daha anlamlı deneyimler yaşatmak mümkün.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...