Bugünün Haberi
24 Şubat 2025, 20:23
5

Lenf Ödem Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Lenf ödem, lenf sıvısının dokularda birikmesi sonucu oluşan bir sağlık sorunudur.
Lenf Ödem Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Genellikle kol ve bacaklarda şişlik ile kendini gösteren bu durum, tedavi edilmezse zamanla daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Peki, lenf ödem neden olur, belirtileri nelerdir ve nasıl tedavi edilir? İşte detaylar…

Lenf Ödem Nedir?

Lenf ödem, lenf sisteminin düzgün çalışmaması nedeniyle lenf sıvısının vücuttan yeterince atılamaması sonucu oluşur. Bu sıvı birikimi, özellikle ameliyat sonrası, radyoterapi gören hastalarda veya doğuştan gelen lenf sistemi sorunları nedeniyle meydana gelebilir.

Lenf Ödemin Belirtileri Nelerdir?

✅ Kol ve bacaklarda belirgin şişlik
✅ Deride sertleşme ve gerginlik hissi
✅ Hareket kısıtlılığı ve ağrı
Ağırlaşmış ve dolgunluk hissi
✅ Tekrarlayan enfeksiyonlar

Lenf Ödemin Nedenleri

Kanser Tedavileri: Özellikle meme kanseri ameliyatları sonrası lenf düğümlerinin alınması lenf sıvısının birikmesine neden olabilir.
Lenf Damarlarının Tıkanıklığı: Travma, enfeksiyon veya genetik faktörler lenf akışını engelleyebilir.
Obezite ve Hareketsizlik: Fazla kilo ve hareketsiz yaşam tarzı lenf dolaşımını yavaşlatabilir.
Doğuştan Lenf Sistemi Bozuklukları: Bazı kişilerde lenf damarları doğuştan zayıf olabilir.

Lenf Ödem Tedavi Yöntemleri

Lenf Drenaj Masajı: Manuel lenf drenajı, lenf sıvısının akışını destekleyerek şişliğin azalmasına yardımcı olabilir.
Kompresyon Çorapları ve Bandajlar: Etkilenen bölgeye uygulanan baskı, lenf sıvısının birikmesini önler.
Fiziksel Egzersizler: Hafif hareketler ve düzenli yürüyüş, lenf sıvısının dolaşımını artırır.
Sağlıklı Beslenme ve Su Tüketimi: Tuz tüketimini azaltarak ve yeterli su içerek ödemin önüne geçebilirsiniz.
Medikal Tedavi ve Cerrahi Müdahale: İleri vakalarda doktor kontrolünde ilaç tedavisi veya cerrahi yöntemler uygulanabilir.


Lenf ödem, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır. Eğer sürekli şişlik, ağrı veya hareket kısıtlılığı yaşıyorsanız, bir uzmana danışmanız önemlidir.

4 Temmuz 2025, 20:06
10

Hamilelik Sandılar, 4. Evre Kolon Kanseri Çıktı: "Oğlum Geceleri Ağlıyor, Gitmemi İstemiyor"

Jenna Scott, 31 yaşında gayet fit ve sağlıklı bir işletme müdürüydü. Hayatının peri masalı gibi geçtiği, eşiyle mutlu bir evliliği ve yeni doğmuş bir oğlu vardı. Ancak hamilelik sırasında yaşadığı ve "normal" sanılan semptomlar, korkunç bir gerçeği gizliyordu: 4. evre kolon kanseri. Jenna'nın hikayesi, genç yaşta kanser teşhislerinin artmasıyla ilgili endişeleri bir kez daha gündeme getiriyor. Peki, bu yaşta kolon kanseri olmak normal mi ve Jenna bu zorlu süreçte neler yaşadı?
Hamilelik Sandılar, 4. Evre Kolon Kanseri Çıktı: "Oğlum Geceleri Ağlıyor, Gitmemi İstemiyor"

Hamilelik Belirtileri Sandığı Ağrılar Kaderini Değiştirdi


Jenna Scott'ın kabusu, oğlu Cameron'a yedi-sekiz aylık hamileyken başladı. Şiddetli karın krampları, rektal ve vajinal kanamalar yaşıyordu. Kadın doğum uzmanı, bu semptomların hamilelikte görülebileceğini söyleyince Jenna endişelenmedi. "İlk hamileliğim olduğu için 'Hamilelik böyle bir şey, bununla başa çıkabilirim, dayanıklıyım' diye düşündüm" diyor.

Ancak Cameron doğduktan sonra da karın ağrısı geçmedi. Doktoru bunu sezaryene bağladı. Jenna, yorgunluğunu yeni anneliğe yorsa da, endişeleri artınca bir doktora gitti. Doktor önce huzursuz bağırsak sendromu (IBS) ilaçları verdi, işe yaramayınca gastroenteroloji uzmanına yönlendirdi.


31 Yaşında Gelen Yıkıcı Teşhis: 4. Evre Kolorektal Kanser


29 Haziran 2017'de, Cameron bir yaşını doldurduktan kısa bir süre sonra, Jenna kolonoskopi oldu. Uyandığında odada hemşireler, doktoru ve eşi vardı. Doktorun ağzından çıkan tek kelime tüm dünyasını başına yıktı: "Kanser."

"Ailemde kanser öyküsü yoktu ve 31 yaşında bunun başıma nasıl gelmiş olabileceğini anlayamadım" diyen Jenna'ya 4. evre kolorektal kanser teşhisi konmuştu. Onkologu, kanseri bilgisayarlı tomografide çok iyi göremediklerini, çünkü Jenna'nın kas kütlesinin fazla ve yağ oranının düşük olduğunu söyledi. Oğlu daha bir yaşındayken, "Beni tanımayabileceği düşüncesini nasıl sindirebilirdim?" diye soruyor.


Tedavinin Zorlu Yolu ve Maddi Sıkıntılar


Jenna'nın hayatı, 9 Ağustos'ta başlayan kemoterapi randevularıyla doldu. İki haftada bir sekiz saat hastanede, ardından evde taşınabilir bir paketle 46 saat süren serumlar aldı. Kemoterapinin yan etkileriyle boğuştu: Uykusuzluk, halüsinasyonlar ve anksiyete... "Bebek telsizine baktığımda oğlumun beşiğinde iş arkadaşlarımdan birini ya da ellerimin üzerinde sürünen tarantulaları görüyordum" diye anlatıyor yaşadıklarını.

11 ay süren kemoterapi sonrası ara verdiğinde kanser kolonuna, karaciğerine ve akciğerlerine yayılmıştı. 2021'de ise daha düşük dozda kemoterapi hapları almaya başladı, ancak bu ilaçlar da onu çok hasta ediyordu. 2022 Noel'inde kanser bu kez lenflere yayılmıştı.

Maddi sıkıntılar da bu sürece eklendi. Sigortası olmasına rağmen yüksek peşinatlar ve aylık 3000 dolara varan masraflar, aileyi evlerini satıp taşınmayı düşündürecek noktaya getirdi. Ancak eşinin arkadaşları bir bağış sayfası kurdu ve Jenna ameliyattayken kısa sürede 17.000, 17 günde ise 30.000 dolar toplandı.


Media content

"Oğlum Geceleri Ağlıyor, Gitmemi İstemediğini Söylüyor"


Jenna'yı tüm bu süreçte ayakta tutan tek şey oğluydu. Cameron artık dokuz yaşında ve kanserle ilgili çocuk kitapları sayesinde annesinin durumunu anlamaya başlamış. "Bir keresinde bana 'Anne, kanserden ölebilir misin?' diye sordu ve ben donup kaldım" diyen Jenna, geceleri oğlunun bu konuda ağladığını, ona sarıldığını ve gitmemesini istediğini anlatıyor. Ancak küçük Cameron, annesine çok iyi bakıyor; saçını bağlıyor, dudak balmı sürüyor.

Şu anda dört haftada bir kemoterapi alan ve bu tedaviyi süresiz olarak sürdürmeyi bekleyen Jenna, tam zamanlı çalışmanın yan etkilerle çok zor olduğunu belirtiyor: "Birkaç kez bayıldım, vücudum o kadar ısınıyor ki tüm kıyafetlerimi çıkarmak istiyorum, kusacakmışım gibi hissediyorum ama vücudum bunu yapmıyor ve günlerce zar zor uyuyorum. Artık benim hayatım bu."



Gençlerde Kolon Kanseri: Sessiz Bir Salgın mı?


Jenna'nın hikayesi, son yıllarda gençlerde kolon kanseri vaka sayılarındaki ürkütücü artışı bir kez daha gözler önüne seriyor. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, ülkemizde de en sık görülen ilk beş kanser türü arasında yer alan kolon kanseri, birkaç yıl öncesine kadar 50 yaşından sonra görülse de, artık adeta "bir salgın gibi" daha genç insanlarda ortaya çıkmaya başladı.

Onkologlar, gençlerdeki vaka ve ölüm oranlarındaki artışı; obezite, hareketsiz yaşam tarzı, Batı tarzı beslenme, aşırı şeker tüketimi ve çevresel faktörler gibi etkenlere bağlıyor. Uzmanlar, 45 yaş altındaki bireylerde kolon kanseri gelişimini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Jenna Scott, kendi deneyiminden yola çıkarak herkese hayatın güzel olduğunu ve önemli olanın ona nasıl bakıldığı olduğunu söylüyor. Ayrıca gençlerin de düzenli check-up yaptırmaları gerektiğinin altını çiziyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...