Bugünün Haberi
10 Temmuz 2025, 14:57
4

Ekran Süresini Kısaltın, Hayata Daha Fazla Bağlanın!

Yaz tatilinin keyfini çıkaran milyonlarca öğrenci, vaktinin büyük bir kısmını ekran başında geçirirken, uzmanlar çocukların hayata daha fazla karışması gerektiğini vurguluyor. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, doğa ile temasın, evde yapılabilecek basit etkinliklerin ve günlük ritüellerin önemine değinerek, ekran süresini "alternatif sunarak" dengelemeyi öneriyor.
Ekran Süresini Kısaltın, Hayata Daha Fazla Bağlanın!

Milyonlarca öğrencinin 3 aylık yaz tatiline girmesiyle birlikte, çocukların ekran başında geçirdiği süreler endişe verici boyutlara ulaşabiliyor. Uzmanlar, bu durumun önüne geçmek ve çocukları ekrandan uzak tutmak için velilere önemli sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. Tatilin, aslında çocukla kaliteli zaman geçirerek duygusal bağları güçlendirmek, becerileri geliştirmek ve psikolojik gelişimi desteklemek için büyük bir fırsat olduğu vurgulanıyor.

"Ekran Süresi Sınır Koyarak Değil, Alternatif Sunarak Dengelenmeli"

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, SABAH'a yaptığı açıklamada, yaz tatilinin çocuklar için anlam ve önemine değinerek ebeveynlerin bu süreci nasıl değerlendirmeleri gerektiğini anlattı:

"Yaz tatili boyunca çocukların ekran süresi, okul dönemiyle kıyaslandığında doğal olarak artıyor. Bu süre kontrol edilmezse, ekran bağımlılığı gelişebilir. Özellikle 0-12 yaş arası çocuklarda ekran karşısında geçirilen uzun saatler; dikkat dağınıklığı, uyku problemleri ve duygusal regülasyon sorunları gibi birçok alanda risk oluşturur."

Ülkü, ebeveynlerin ekran süresi sınırını, alternatifler sunarak dengeleyebileceğini belirtiyor:

  • "Pazartesi 'müzik günü', salı 'hikâye yazma günü', çarşamba 'doğa keşfi günü' gibi her güne anlam yüklenebilir."
  • "Basit malzemelerle yapılan deneyler çocuklarda hem merak uyandırır hem de öğrenmeyi eğlenceli hale getirir."
  • "Her hafta birlikte bir kitap okuyup üzerine sohbet etmek, hem dil gelişimini destekler hem de aile bağlarını kuvvetlendirir."
  • "Çocuğun yaşına uygun görevlerle birlikte yemek yapmak, sorumluluk ve özgüven kazandırır."
  • "Boyama, kolaj, geri dönüşüm malzemeleriyle yapılan projeler çocukların üreticiliğini destekler."

Doğayla Temas ve Kaliteli Zamanın Önemi

Araştırmaların, doğada zaman geçiren çocukların dikkat sürelerinin uzadığını, kaygı seviyelerinin azaldığını, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerinin geliştiğini gösterdiğini belirten Ülkü, doğanın dengeleyici bir unsur olduğunu vurguluyor:

"Park gezileri, piknikler, deniz kenarı yürüyüşleri ya da şehirdeki doğa müzeleri... Her bir açık hava etkinliği çocuğun dünyasında iz bırakır. Özellikle teknoloji çağında yetişen çocuklar için doğa, bir denge unsuru olur."

Önemli olanın zamanın niteliği olduğunu ifade eden Ülkü, "Birlikte geçirilen 20 dakikalık kaliteli bir zaman arka planda telefonun olmadığı, gerçekten karşılıklı temasın kurulduğu bir zaman dilimiyse çocuk için çok değerlidir" dedi.

Çalışan Veliler İçin Pratik Öneriler

Kısıtlı vakti olan çalışan ebeveynlere de önerilerde bulunan Psikolog İnci Nur Ülkü, şunları söyledi:

  • Rutinleşmiş küçük ritüeller oluşturun: Her akşam 10 dakika kitap okuma, her hafta sonu sabah kahvaltısını birlikte hazırlama gibi tekrar eden, anlamlı anlar yaratın.
  • Günlük içten sohbetler yapın: Çocuğunuzla gün içinde yaşadıklarını paylaşmasını teşvik edin.
  • Ailece masa oyunları oynayın: Bu oyunlar sıra bekleme, kurallara uyma, kaybetmeyi kabullenme gibi sosyal öğrenmeleri destekler.
  • Drama veya hikâye tamamlama oyunları kurun: Bu oyunlar da duygu tanıma ve empati gelişimine katkı sağlar.
  • Komşu çocuklarıyla etkinlikler organize edin: Küçük piknikler, bisiklet turları veya mahalle etkinlikleri çocukların akran ilişkilerini güçlendirir.
  • Birlikte gönüllülük projelerine katılın: Hayvan barınağını ziyaret etmek, bir yardım kampanyasında görev almak gibi faaliyetler, çocukta aidiyet ve toplumsal sorumluluk bilinci kazandırır.

Yaz tatili, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri için eşsiz bir fırsat sunarken, ebeveynlerin bilinçli yaklaşımlarıyla ekran bağımlılığının önüne geçmek ve daha anlamlı deneyimler yaşatmak mümkün.

10 Temmuz 2025, 14:49
6

Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı! Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte sıcaklıklar artarken, diyaliz hastaları için büyük bir tehlike de ortaya çıkıyor: Hatalı beslenme ve aşırı sıvı tüketimi. Uzmanlar, hemodiyaliz hastalarının özellikle yaz döneminde beslenmelerine dikkat etmemeleri halinde kalp durması gibi hayati risklerle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor.
Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı! Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, yaz aylarında hemodiyaliz hastalarının doktor ve diyetisyen işbirliğiyle mevsime uygun, kan değerlerini dengede tutacak bir beslenme planı yapmalarının kritik önem taşıdığını belirtti. Aydın, "Hemodiyaliz hastalarının kanlarındaki potasyum, fosfor ve albümin değerleri, beslenme ile doğrudan ilişkilidir" dedi.

Sarı-Turuncu Meyvelere Dikkat: Potasyum Yükselişi Tehlikeli!

Diyetisyen Aydın, yaz aylarında artan meyve ve sebze tüketiminin, kan potasyum seviyelerinin yükselmesine neden olabileceğine dikkat çekerek şu önemli uyarılarda bulundu:

"Özellikle kavun, kayısı, şeftali, nektarin gibi sarı-turuncu meyveler ve yeşilliklerin aşırı tüketimi, hayati durumu tehlikeye sokacak bazı sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle yaz ayları kan değerlerinde en fazla sıkıntı yaşanılan zamanlardır. Özellikle yazın iştah azalması ve kışın protein tüketiminin artması da kan değerlerini etkiler. Hemodiyaliz hastalarının beslenme konusunda son derece bilgili olmaları gerekir."

Kandaki potasyum seviyesinin yükselmesine bağlı olarak hastalarda; kalpte ritim bozukluğu, nefes darlığı, kaslarda güçsüzlük, ellerde ve ayaklarda ani karıncalanma ile uyuşukluk ve hatta kalp durması gibi tehlikeli durumlar görülebileceği vurgulandı.

Kontrollü Su Tüketimi Hayati Önem Taşıyor

Hemodiyaliz hastalarında su tüketiminin önemine değinen Diyetisyen Aydın, özellikle idrar çıkışı olmayan veya azalan hastalar için mevsimsel farklılıkların altını çizdi. Aydın, "Yaz aylarında sıcaklıkların ve dolaylı olarak terleme miktarının artması, su ihtiyacında da artışa neden olur. Genellikle ihtiyaçtan daha fazla sıvı alınır ve iki diyaliz seansı arasında olması gerekenden daha fazla kilo ile diyalize girilir. Bu durum, vücutta ödem, yüksek tansiyon ve kalp sorunları gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir" ifadelerini kullandı.

Albümin ve Fosfor Takibi Şart

Aydın, beslenme ve kan değerleri ilişkisini detaylandırırken, hemodiyaliz hastalarında albümin seviyesinin hem genel sağlık durumunun hem de tedavi başarısının önemli bir göstergesi olduğunu belirtti. Yaz sıcaklarının beslenme alışkanlıklarını etkileyerek albümin seviyesinde dalgalanmalara neden olabileceğine dikkat çeken Aydın, şunları ekledi:

"Hemodiyaliz hastalarının en önemli albümin kaynağı olan yumurta akına beslenmelerinde mutlaka yer vermeleri gerekir. Fakat her gün yumurta tüketmek hastalarda bıkkınlığa sebep olabilir. Hastaların kan-albümin seviyelerini düşürmemek için kendilerini zorlamaları istenmelidir."

Kandaki fosfor seviyesinin yükselmesine bağlı olarak da hastalarda; kaslarda ve eklemlerde ağrı, kaşıntı, ciltte kuruluk, halsizlik ve kireçlenme gibi problemler görülebildiğini belirten Diyetisyen Aydın, fosforun kontrol altına alınması için diyet düzenlemeleri ve ilaçların uzun süreli kullanımının gerektiğini vurguladı.

Diyaliz hastalarının yaz aylarında daha dikkatli olmaları, beslenme planlarına sadık kalmaları ve sıvı tüketimlerini doktor kontrolünde yapmaları, hayati risklerin önüne geçmek adına büyük önem taşıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...