Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son açıkladığı nüfus verileri, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir tabloyu ortaya çıkardı. Özellikle çocuk nüfusundaki gerileme, demografik yapıdaki dönüşümün en çarpıcı göstergesi olarak öne çıkıyor. 2025 yılı itibarıyla 0-4 yaş grubundaki çocuk sayısı 4 milyon 945 bine düşerek Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerinden birine indi. Bu dramatik azalış, yalnızca doğum oranlarındaki gerilemeyi değil aynı zamanda genç nüfusun giderek daha küçük bir paya sahip olmasını da işaret ediyor. TÜİK verilerine göre 0-14 yaş aralığındaki çocuk sayısı son bir yılda yaklaşık 428 bin azaldı. Böylece çocukların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 21,2’den yüzde 20,6’ya gerileyerek tarihsel bir kırılmaya işaret etti. Uzmanlara göre bu durum, önümüzdeki yıllarda iş gücü piyasasından sosyal güvenlik sistemine kadar geniş bir alanda ciddi sonuçlar doğuracak.

Yaşlı Nüfus Hızla Artıyor
Çocuk nüfusundaki düşüşün yanı sıra yaşlı nüfusun artışı da dikkat çekici boyutlara ulaştı. Özellikle 65 yaş üstü bireylerin sayısındaki yükseliş, Türkiye’nin hızla yaşlanan toplumlar arasına katıldığını ortaya koyuyor. Demografik dönüşümün bu şekilde devam etmesi halinde, gelecekte daha az sayıda genç nüfusun, giderek artan sayıda yaşlı bireyin yükünü omuzlaması gerekecek. Bu ise ekonomik büyümeden sağlık harcamalarına kadar pek çok alanda yeni stratejiler geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Akademisyenler ve ekonomistler, düşük doğurganlık oranlarıyla birlikte Türkiye’nin demografik penceresinin hızla daraldığını ve bu trendin devam etmesi halinde ülkenin sosyal ve ekonomik dengelerinin ciddi şekilde etkileneceğini belirtiyor. Çocuk nüfusundaki azalmanın, Cumhuriyet tarihi boyunca kaydedilen en kötü tablo olması, konunun aciliyetini daha da artırıyor.