Bugünün Haberi
16 Ağustos 2025, 19:49
16

Yeni Nesil Boşanma Çılgınlığı: Çiftler Artık Mahkemeye Değil, Yataklarına Ayrılıyor!

Çiftler arasında hızla yayılan “uyku boşanması” trendi dikkat çekiyor. Yataklarını ayıran çiftler, hem sağlık hem de ilişki kalitesinde artış yaşadıklarını söylüyor. Peki bu uygulamanın faydaları neler? Detaylar haberimizde…
Yeni Nesil Boşanma Çılgınlığı: Çiftler Artık Mahkemeye Değil, Yataklarına Ayrılıyor!

Son yıllarda çiftler arasında hızla yayılan yeni bir trend, alışılmış “boşanma” kavramına farklı bir boyut kazandırıyor: uyku boşanması. Bu uygulama, çiftlerin uyku kalitesini artırmak amacıyla yataklarını ayırmasını ifade ediyor. Horlama, sürekli dönüp durma ya da farklı uyku saatlerinden kaynaklanan rahatsızlıkları ortadan kaldıran bu yöntem, ilişkilerde huzurun korunmasına da katkı sağlıyor. ABD’de 2020 yılında yapılan bir araştırma, uyku boşanmasını deneyen çiftlerin yüzde 59’unun hem uyku düzenlerinde hem de ilişki kalitesinde belirgin bir artış yaşadığını ortaya koydu. Yani ayrı yataklarda uyumak, aslında ilişkileri sona erdirmiyor; aksine daha sağlıklı, dengeli ve huzurlu bir birliktelik için bir çözüm sunuyor.

UYKU BOŞANMASININ SAĞLIK VE İLİŞKİLERE FAYDALARI
Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Koylan, uyku boşanmasının bireysel sağlık ve çiftlerin ilişkileri üzerinde olumlu etkilerini şöyle özetliyor: Horlama ve uyku bölünmeleri ortadan kalktığı için kalp-damar sağlığı, bağışıklık sistemi ve metabolizma daha dengeli işliyor. Aynı zamanda zihinsel sağlık ve ruh hali de iyileşiyor. Ayrıca ayrı uyumak, kişisel alan yaratıyor; bu da çiftler arasındaki tartışmaları ve gerginlikleri azaltıyor. Daha kaliteli uyku sayesinde sabahları dinç uyanmak, gün boyu enerjik ve verimli hissetmek mümkün hale geliyor. Uykusuzluğun neden olduğu küçük tartışmaların azalması da ilişki dinamiklerini olumlu yönde etkiliyor. Günümüzün yoğun yaşam temposu ve değişen uyku alışkanlıkları düşünüldüğünde, uyku boşanması hem bireylerin sağlığı hem de çiftlerin ilişkilerini korumaları açısından giderek daha çok tercih edilen bir yöntem olarak öne çıkıyor.

3 Ekim 2025, 14:22
14
(Güncellendi: 3 Ekim 2025, 14:22)

Aşırı Kilo Diyabeti Tetikliyor! Uzmanlar Kritik Uyarıyı Yaptı

Dünya genelinde artan obezite, yalnızca estetik bir sorun değil, ciddi bir sağlık tehdidi. Uzmanlar, aşırı kilonun tip 2 diyabet riskini 7 kat artırdığını vurguluyor. Peki diyabet belirtileri neler, risk nasıl azaltılır? İşte sağlıklı yaşamın püf noktaları...
Aşırı Kilo Diyabeti Tetikliyor! Uzmanlar Kritik Uyarıyı Yaptı

Dünya genelinde hızla artan obezite, yalnızca görünüşü değil, sağlığı da tehdit ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, obez bireylerde tip 2 diyabet görülme olasılığı normal kilolu kişilere göre 7 kat daha fazla. Vücutta artan yağ dokusu, insülin direncine yol açarak kan şekeri seviyesini yükseltiyor ve bu da diyabetin en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Uzmanlar, aşırı kilonun yalnızca fiziksel rahatsızlıklara değil, metabolik sendrom ve kalp-damar hastalıklarına da zemin hazırladığı konusunda uyarıyor.

Karın Bölgesi Yağlanması En Büyük Tehdit

Kilo artışıyla birlikte özellikle karın bölgesinde yağlanma belirgin hale geliyor. Bu durum, insülin hormonunun etkisini azaltarak tip 2 diyabet riskini artırıyor. Uzmanlara göre, karın çevresindeki her 1 cm’lik artış diyabet riskini önemli ölçüde yükseltiyor.

Sağlıklı bir yaşam için vücut kitle indeksinin (VKİ) kontrol altında tutulması, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlıkları büyük önem taşıyor.

Diyabet Belirtilerine Dikkat Edin

Aşırı kilo ve düzensiz beslenmenin yol açtığı diyabetin belirtileri genellikle erken fark edilmiyor. Uzmanlar, aşağıdaki semptomlara dikkat çekiyor:

Sürekli susuzluk hissi

Sık idrara çıkma

Yorgunluk ve halsizlik

Görme bulanıklığı

Aç olmasına rağmen kilo artışı

Bu belirtilerden birkaçını yaşayan kişilerin, vakit kaybetmeden endokrinoloji uzmanına başvurmaları gerekiyor.

Sağlıklı Yaşamla Diyabet Riski Azaltılabiliyor

Uzmanlar, diyabet riskini azaltmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının önemini vurguluyor. Günde 30 dakikalık yürüyüş, düşük şekerli beslenme ve ideal kiloyu koruma, tip 2 diyabetin önlenmesinde etkili adımlar arasında yer alıyor.

Araştırmalar, fazla kiloların verilmesiyle diyabet riskinin %60 oranında azaldığını ortaya koyuyor.

Diyabetin Ekonomik Yükü de Artıyor

Türkiye Diyabet Vakfı verilerine göre, diyabet tedavi maliyetleri her yıl katlanarak artıyor. Düzenli ilaç kullanımı, tahlil ve takip süreçleri hem bireyler hem de sağlık sistemi için ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor.

Uzmanlar, “Aşırı kilo yalnızca diyabeti değil, hipertansiyon ve kalp hastalıklarını da tetikliyor. Sağlıklı beslenme ve düzenli hareket, hem bedensel hem ekonomik anlamda kazanç sağlıyor” diyerek vatandaşları harekete geçmeye çağırıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...