Bugünün Haberi
16 Ağustos 2025, 19:47
6

Uzmanlar Uyardı: Vantilatör Kullanımında Yapılan Bu Hata Can Alıyor!

Sidney Üniversitesi araştırması, sıcak hava dalgalarında vantilatör kullanımının yanlış şekilde ölümcül sonuçlara yol açabileceğini ortaya koydu. Susuz bireylerde kalp krizini tetikleyebilen vantilatörler, vücudu aşırı ısı stresine sokuyor. Güvenli kullanım sınırları ve tüm detaylar haberimizde…
Uzmanlar Uyardı: Vantilatör Kullanımında Yapılan Bu Hata Can Alıyor!

Sidney Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, özellikle sıcak hava dalgaları sırasında vantilatör kullanımına dair çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Bilim insanları, 39,2°C sıcaklık ve %49 nem oranı altında gerçekleştirdikleri deneylerde 20 gönüllüyü test etti. Katılımcılar hem yeterli sıvı almışken hem de susuz bırakıldıklarında vantilatörlü ve vantilatörsüz ortamlarda incelendi. Elde edilen veriler, vantilatörlerin susuz bireylerde kalbe binen yükü ciddi şekilde artırdığını ve ölümcül kalp krizlerine neden olabileceğini gösterdi. Ayrıca vantilatörlerin ter kaybını %60 oranında artırdığı, bu durumun özellikle sıvı ihtiyacı karşılanmamış kişiler için ekstra risk yarattığı açıklandı.

VANTİLATÖRÜ YANLIŞ KULLANMAK ÖLÜMCÜL OLABİLİR
Araştırmayı yöneten Dr. Conor Graham, sıcak hava dalgalarında ölümlerin büyük kısmının kliması olmayan ancak vantilatör kullanan kişilerde görüldüğünü belirtti. Graham’a göre vantilatörler, 39–40 dereceye kadar vücut üzerindeki yükü azaltabiliyor. Ancak bu sıcaklığın üzerine çıkıldığında vantilatörler fayda yerine zarar veriyor; çünkü cihazın yaydığı sıcak hava, vücudun terleme ile baş edebileceğinden daha hızlı bir şekilde vücut ısısını artırıyor. Araştırmacılar, sağlıklı 40 yaş altı yetişkinler için 39°C’ye, 65 yaş üstü bireyler için ise 38°C’ye kadar vantilatör kullanımının görece güvenli olduğunu ifade etti. Bu nedenle uzmanlar, yüksek sıcaklık ve nem koşullarında vantilatör kullanımına dikkat edilmesi ve yeterli sıvı alımının kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

16 Ağustos 2025, 19:53
6
(Güncellendi: 16 Ağustos 2025, 19:53)

Mucizevi Bitkiyle Kilo Verme Sırrı Ortaya Çıktı: Bilim İnsanları Şaşkın!

Meyan kökünün yağ yakımında etkili olabileceği bilimsel araştırmalarla ortaya kondu. Kortizol hormonunu baskılayarak vücut yağ oranını düşürdüğü belirtiliyor. Peki bu mucizevi bitki nasıl tüketilmeli? Detaylar haberimizde…
Mucizevi Bitkiyle Kilo Verme Sırrı Ortaya Çıktı: Bilim İnsanları Şaşkın!

Binlerce yıldır hem şifa kaynağı hem de doğal bir tatlandırıcı olarak kullanılan meyan kökü, modern bilimsel araştırmalarla da dikkat çekmeye devam ediyor. Yapılan son çalışmalar, meyan kökünün kilo verme sürecinde etkili olabileceğini ortaya koydu. Bu etki, stres hormonu olarak bilinen kortizolün vücutta yağ depolanmasına neden olan etkisini baskılayan bir mekanizma ile gerçekleşiyor. Normalde kortizol, özellikle karın ve yüz bölgesinde yağ birikimini artırıyor. Ancak meyan kökü, kortizolü parçalayarak kortizona dönüştüren enzimin aktivitesini baskılayarak yağ depolanmasını sınırlandırıyor. Bu sayede düzenli tüketimde vücut yağ oranında azalma gözlemlenebiliyor. Özellikle obeziteye bağlı sağlık sorunlarının arttığı günümüzde, meyan kökü doğal ve geleneksel bir destek yöntemi olarak yeniden gündeme taşınıyor.

UZMANLAR SABAH TÜKETİMİNİ ÖNERİYOR
Araştırmacılara göre kortizol seviyeleri gün içinde dalgalanma gösteriyor ve sabah saatlerinde en yüksek seviyeye ulaşıyor. Bu nedenle uzmanlar, meyan kökünün özellikle sabah tüketilmesinin kilo verme sürecine katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Ayrıca kortizolün yalnızca kilo değil, aynı zamanda yüksek tansiyon, insülin direnci ve kalp-damar sağlığı üzerinde de etkili olduğu biliniyor. Bu nedenle meyan kökünün düzenli ve bilinçli tüketimi, genel sağlığı destekleyici bir rol üstlenebilir. Ancak uzmanlar, fazla tüketimin bazı yan etkiler doğurabileceği konusunda da uyarıyor; çünkü meyan kökü tansiyonu yükseltebilir ve böbrek fonksiyonlarını etkileyebilir. Dolayısıyla bu bitkinin bilinçli, ölçülü ve mümkünse uzman kontrolünde kullanılması gerektiği vurgulanıyor. Meyan kökü, binlerce yıllık geçmişinden günümüze, hem geleneksel şifacılığın hem de modern bilimin dikkatini çekmeye devam ediyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...