Trump İsrail'e ihanet mi etti? Destekçiler neden öfkeli?

Ortadoğu'daki gerilim, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla birlikte yeni bir boyut kazanırken, bu durum ABD siyasetinde de beklenmedik bir tartışmanın fitilini ateşledi. El Cezire'nin değerlendirmesine göre, Donald Trump'ın "tüm savaşları durdurma" taahhüdü, İsrail-İran çatışmasıyla birlikte ciddi bir sınavdan geçiyor. Haberde, yaşananların "Trump'ın tabanını böldüğü" yorumuna yer verilmesi dikkat çekiyor.

"Önce Amerika" İlkesi Sorgulanıyor
Trump'ın ikinci kez başkanlık koltuğuna oturma hedefi doğrultusunda benimsediği "Önce Amerika" (America First) sloganı, pek çok sağcı siyasetçi ve yorumcu tarafından sorgulanmaya başlandı. Quincy Enstitüsü'nün icra direktörü yardımcısı Trita Parsi, "Önce Amerika tabanının pek çok bölümünde çok güçlü bir ihanet duygusu ve öfke var çünkü ABD’nin bu tür savaşlara dahil olmasına ya da bunları desteklemesine gerçek anlamda karşı çıkıyorlar" dedi.
Parsi, bu kesimin İsrail'e "büyük ölçüde şüphe ile yaklaşmaya başladığını" ve bu tür savaşların Cumhuriyetçi başkanlıkların başarısızlığına yol açtığına inandıklarını vurguladı. Bu durum, "Amerika'nın daha geniş iç gündeminden taviz verilmesine" neden olduğu düşünülüyor.

"Amerika, İsrail'in Savaşını Desteklememeli"
Trump'ın "Amerika'yı Yeniden Büyük Kıl" (MAGA) hareketinin önde gelen isimlerinden eski Fox News sunucusu Tucker Carlson, ABD'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "savaşa aç hükümetini" desteklememesi gerektiğini açıkça dile getirdi. Carlson, yayınında "Eğer İsrail bu savaşı yürütmek istiyorsa bunu yapmak için her türlü hakkı var. Egemen bir ülke ve istediğini yapabilir. Ama Amerika’nın desteğiyle değil…" ifadelerini kullandı.
Carlson, İran ile olası bir savaşın "bir sonraki nesil terörizmi körükleyebileceği" ve binlerce ABD'linin "yabancı bir gündem adına" ölebileceği uyarısında bulundu. "Bu olasılıklardan herhangi birinin ABD için faydalı olmayacağını söylemeye gerek yok… Ama başka bir seçenek var: İsrail’i bırak. Bırakın kendi savaşlarını yürütsünler" diyerek ABD'nin bu çatışmadan uzak durması gerektiğini savundu.

Cumhuriyetçi Kanattan Barış Çağrıları
Trump'ın tabanındaki bu rahatsızlık sadece Carlson ile sınırlı değil. Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Amerikan halkının büyük çoğunlukla sonsuz savaşlara karşı olduğunu ve 2024 yılında Trump’a bu sebeple oy verdiklerini" belirtti. Paul, Başkan Trump'ı "çizgisinde kalmaya, Amerika’yı birinci sıraya koymaya ve diğer ülkeler arasındaki herhangi bir savaşa katılmamaya" çağırdı.
Kongre üyesi Marjorie Taylor Greene de X hesabından "Barış için dua ediyorum. Barış" ifadeleriyle saldırılara karşı olduğunu gösterdi. Cumhuriyetçi aktivist ve yorumcu Charlie Kirk ise "MAGA tabanımız hiçbir şekilde savaş istemiyor" diyerek, ABD'nin bu çatışmaya dahil olmasını istemediklerini vurguladı.
Bu çatlak, Trump'ın dış politika yaklaşımının kendi tabanı tarafından ne denli yakından takip edildiğini ve "Önce Amerika" ilkesinin sadece bir slogandan ibaret olmadığını gösteriyor. İran-İsrail geriliminin derinleşmesi, Trump'ın başkanlık kampanyası sürecinde bu iç tartışmalarla nasıl başa çıkacağı sorusunu da beraberinde getiriyor.