Bugünün Haberi
30 Temmuz 2025, 14:01
5

Göçmenlik ve Mültecilik! Hukuk ve İnsan Hakları

Savaş, açlık ve şiddet kapımızda! 2025’te dünyada 122 milyon insan yerinden edildi. Türkiye’deki mültecilerin yaşadığı hukuk ihlalleri ve insani kriz, hepimizin vicdan sınavı. İşte çarpıcı gerçekler...
Göçmenlik ve Mültecilik! Hukuk ve İnsan Hakları

Türkiye’deki 3 Milyonu Aşkın Suriyeli ve Dünyanın Sınavı

Savaş, açlık, şiddet... Bunlar artık uzak coğrafyaların "öteki"nin hikâyeleri değil. Kapımıza dayanan gerçekler. Geçen ay İstanbul'da 8 yaşındaki Ahmed'le tanıştım. "Okula gidemiyorum" derken gözlerindeki korku, insanlığın ortak vicdanını yaralıyordu. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (UNHCR) verilerine göre bugün 122 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Peki hukuk bu insanlık krizinin neresinde?

🔍 Neden Kaçıyorlar?

Ahmed gibi milyonlar, emperyal politikaların yarattığı çatışmalar, iklim krizleri ve ekonomik çöküşler nedeniyle evlerini terk ediyor. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı R. Erinç Sağkan’ın vurguladığı gibi: "Elimizdeki siyasi ve hukuki araçlar, karşı karşıya olduğumuz olguyla baş edebileceğimiz imkânları sunamıyor."

📊 Türkiye’nin 2025 Göç Panoraması

Grup

Sayı

Temel Sorunlar

Geçici Koruma (Suriyeliler)

2.691.160

Eğitim, sağlık, çalışma hakkına erişim

Uluslararası Koruma

9.009

Statü belirsizliği, ayrımcılık

Düzensiz Göçmen (2025 ilk 6 ay)

60.956

Geri gönderme riski, insani koşullar

Göç İdaresi Başkanlığı bu rakamları açıklarken, Mülteci Hakları Derneği gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu belirtiyor.

⚖️ Hukuk Nerede Çöküyor?

  1. "Geçici" Koruma, Kalıcı Çaresizlik:
    Suriyeliler 11 yıldır "geçici" statüde. Bu belirsizlik, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi engelliyor. Diyarbakır Barosu’nun hazırladığı rapor, kamplardaki avukat görüşmelerinin kısıtlandığını ortaya koyuyor.
  2. Geri Gönderme İhlalleri:
    Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne taraf olmasına rağmen, sınırlardaki geri itme (pushback) uygulamalarıyla uluslararası hukuku ihlal ediyor.
  3. Çocuklar Kayıp Nesil Olmasın!:
    Mülteci Hakları Merkezi’nin son araştırmasına göre: Göçmen çocuklar vatansızlık riskiyle karşı karşıya. Kimliksiz bir nesil yetişiyor!
Media content

💡 Çözüm: İnsan Onuru, Politik Değil!

  • Evrensel Dayanışma: TBB ve UNHCR’ın kurduğu Menşe Ülke Bilgileri Erişim Platformu, avukatların koruma başvurularında güncel verilere erişimini sağlıyor.
  • Gönüllü Geri Dönüş Yalanı: Resmi açıklamalar "273 bin Suriyeli gönüllü döndü" iddiasında. Oysa İnsan Hakları Derneği raporları, zorla gönderilenlerin bu sayıya dahil edildiğini gösteriyor.
  • İran-İsrail Çatışması Yeni Dalgaları Tetikliyor: Son iki haftadır süren çatışmalar, binlerce aileyi yerinden etti. Uzmanlar, Türkiye’nin bu yeni göç dalgasına hazırlıksız olduğu konusunda uyarıyor.

❤️ Bir Avukatın Samimi İtirafı

"Geçen haftaki sempozyumda dinlediğim bir cümle içimi acıttı: 'Mülteciler yalnızca korunmaya değil, insan olarak tanınmaya ihtiyaç duyuyor.' Ahmed’in okula gidememesi, sadece eğitim hakkı ihlali değil; ona 'sen yoksun' demekti. Hukuk, kağıt üzerinde kaldığı sürece, insanlığımız eksik kalacak."

🌟 Umut İçin 3 Adım

  1. Şeffaf Veri Paylaşımı: Göç verileri bağımsız kuruluşlarla doğrulanmalı.
  2. Çocuklar İçin Acil Eylem: Vatansızlığı önleyecek yasal düzenlemeler acilen hayata geçirilmeli.
  3. Yerel Entegrasyon: Suriyelilerin uzun vadeli hakları (çalışma, mülk edinme) düzenlenmeli.

⚠️ "Irkçılık düzeyinde göçmen karşıtlığı yükselirken, safdil bir 'hümanizm' söylemi de çözüm değil. Ortak akıl ve bilimsel tartışma şart!"
— TBB Başkanı R. Erinç Sağkan

Göç, siyasi bir kriz değil; insanlığın sınavı. Hukuk bu sınavda kopya vermez; vicdanla yazılmalı. Ahmed’lerin gözlerindeki korku, ancak o zaman silinebilir...

31 Temmuz 2025, 11:27
4
(Güncellendi: 31 Temmuz 2025, 11:28)

ABD, Almanya ve Diğerleri Şoke Etti! Filistin'i Hâlâ Tanımıyorlar!

Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısı her geçen gün artıyor. Kanada, Fransa ve İngiltere’nin tarihi adımları sonrası gözler hâlâ sessiz kalan ülkelerde. Hangi ülkeler Filistin’i tanıdı, hangileri direndi? Detaylar haberimizde…
ABD, Almanya ve Diğerleri Şoke Etti! Filistin'i Hâlâ Tanımıyorlar!

Filistin’in devlet olarak tanınması süreci, 20. yüzyılın başlarından bu yana uluslararası diplomasinin en tartışmalı başlıklarından biri olmaya devam ediyor. 1917’de İngiltere’nin Balfour Deklarasyonu ile Yahudi halkına Filistin topraklarında “ulusal bir yuva” sözü vermesiyle başlayan süreç, 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesiyle kritik bir kırılmaya uğradı. O tarihten bu yana milyonlarca Filistinli topraklarından sürülürken, uluslararası toplumun Filistin’e bakışı da keskin bir şekilde ikiye ayrıldı. 1988’de Yaser Arafat’ın Cezayir’de Kudüs’ü başkent ilan ederek bağımsız Filistin Devleti’ni duyurmasıyla birlikte tanınma süreci hız kazandı ve aynı gün Türkiye dahil 13 ülke Filistin’i resmen tanıdı.

Kim Filistin’i Tanıdı, Kim Hâlâ Sessiz?

Günümüzde 140’tan fazla ülke Filistin’i devlet olarak tanımış durumda. Son olarak Kanada, İngiltere ve Fransa da Eylül 2025’te yapılacak BM Genel Kurulu'nda Filistin’i tanıyacaklarını açıkladı. Bu adım, özellikle İsrail’in Gazze’deki saldırıları sonrası dünya kamuoyunda artan vicdani baskının bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Buna karşılık, başta ABD ve Almanya olmak üzere bazı Batılı ülkeler hâlâ Filistin’i tanımış değil. İsrail'in güvenlik endişelerini gerekçe gösteren bu ülkeler, iki devletli çözüm konusunda söylem düzeyinde destek sunsalar da resmî adım atmamaları nedeniyle eleştiriliyor. Tanımayanlar listesi kadar, tanıyanlar listesi de artık uluslararası siyasetin nabzını tutmak için önemli bir gösterge hâline geldi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...