Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarının üzerinden tam 80 yıl geçti, ancak bu insanlık trajedisinin yaraları hâlâ sarılmış değil. 1945 yılında yaşanan bu korkunç saldırılardan sağ kurtulanlar, sekiz on yıl sonra dahi dünyaya nükleer savaş tehlikesine karşı uyarılarda bulunmaya devam ediyor. Nagasaki saldırısından sağ kurtulan Masako Wada, BBC’ye verdiği röportajda “80 yıl geçti ama hiçbir şey değişmedi” diyerek, dünyanın hâlâ büyük bir nükleer risk altında olduğunu söyledi. Wada, bugün Nobel Barış Ödülü sahibi Nihon Hidankyo kuruluşunun genel sekreter yardımcısı olarak, nükleer silah karşıtı kampanyaların ön saflarında yer alıyor. Hiroşima’da altı yaşındayken bombayı yaşayan Toshio Tanaka ise, günümüzde Ukrayna ve Orta Doğu’daki çatışmaların Üçüncü Dünya Savaşı’na zemin hazırlayabileceği endişesini dile getiriyor.

Savaşın Gölgesinde: Nükleer Kabusun Mirası

1945’in yazında ABD, Japonya’nın teslim olmaması üzerine tarihteki ilk ve tek nükleer saldırıyı başlattı. 6 Ağustos’ta Hiroşima’ya, üç gün sonra ise Nagasaki’ye atom bombaları atıldı. Bazı tarihçilere göre bu saldırılar İkinci Dünya Savaşı’nı sona erdirmek için “kaçınılmaz”dı; ancak birçok uzman ve hayatta kalan kurbanlar, bunun sivil halkı hedef alan ahlaki bir felaket olduğunu savunuyor. Milyonlarca insan için travma, radyasyon hastalıkları ve nesiller boyu süren genetik etkiler hâlâ devam ediyor. Bugün, savaş teknolojileri yeniden yükselirken, nükleer silahlar yeniden konuşuluyor. Bu nedenle geçmişin karanlık mirasını hatırlamak ve aynı hataların tekrarlanmasını engellemek her zamankinden daha büyük önem taşıyor.