İsrail’in saldırıları ve sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde insani yardım girişimleri, havadan paraşütle yardım atılması şeklinde devam ediyor. Özellikle gıda, ilaç ve suya erişimin neredeyse imkânsız hale geldiği bölgede, Gazze’nin orta kesiminde bulunan Nusayrat Mülteci Kampı’na yakın Nuayr Tepesi’nde toplanan yüzlerce Filistinli, saatlerce gökyüzüne bakarak yardım bekliyor. Askeri kargo uçakları tarafından belirli bölgelere bırakılan yardımların büyük bölümü, yere çarptığında parçalanıyor ve kumlara karışıyor. Buna rağmen çaresiz siviller, yardım paketlerine ulaşmak için mücadele ediyor. Yardımın havadan bırakılması ise hem etkisiz hem de tehlikeli sonuçlar doğuruyor; daha önce yardım paketlerinin düşmesi sonucu yaralanan sivillerin olduğu bildirilmişti.

Yardım mı, Umutsuzluk mu?

Paraşütle bırakılan yardımlar, Gazze’deki insani krize bir nebze çözüm getirmeye çalışsa da, uzmanlara göre bu yöntem uzun vadede sürdürülebilir değil. Yeterli sayıda paketin hedef noktalara ulaşmaması, dağıtımın kaotik şekilde gerçekleşmesi ve düşme anındaki tehlikeler ciddi riskler oluşturuyor. Ayrıca yardıma erişim sırasında yaşanan kargaşa ve izdiham görüntüleri, bölgedeki umutsuzluğu daha da derinleştiriyor. İsrail’in kara ve deniz ablukası nedeniyle doğrudan yardım ulaştırılamayan Gazze’de, havadan yardım girişimi sembolik bir çaba olarak görülüyor. Gazze halkı ise bu paketlere umut bağlamaya devam ediyor; kimi zaman tek bir konserve kutusu ya da bir avuç pirinç, onlar için hayatta kalma anlamına geliyor. Dünya kamuoyu, yaşanan insanlık dramına seyirci kalmamak adına daha etkili çözümler bekliyor.