Bugünün Haberi
15 Ağustos 2025, 15:00
12

Bilim Dünyasını Sarsan Teori: Karanlık Madde Ayna Evrende Gizleniyor Olabilir!

Yeni bir araştırma, karanlık maddenin ya evrenin kenarında oluştuğunu ya da yalnızca “karanlık” kuvvetlerin işlediği bir ayna evrende var olduğunu öne sürüyor. Teoriye göre, bu evrende karanlık parçacıklar kendi fizik kurallarına sahip olabilir. Detaylar haberimizde…
Bilim Dünyasını Sarsan Teori: Karanlık Madde Ayna Evrende Gizleniyor Olabilir!

Evrenin büyük bölümünü oluşturan ancak ne ışık yayan ne de yansıtan karanlık madde, bilim dünyasının en büyük gizemlerinden biri olmaya devam ediyor. Galaksileri bir arada tutacak kadar güçlü bir kütleçekim etkisine sahip olduğu düşünülen bu madde, bugüne kadar yapılan hiçbir doğrudan tespit girişiminde bulunamadı. Kaliforniya Üniversitesi’nden fizikçi Stefano Profumo ve ekibi, Physical Review D dergisinde yayımlanan yeni çalışmalarında karanlık maddenin kökenine dair iki çarpıcı senaryo ortaya koyuyor. İlk senaryoya göre karanlık madde, yalnızca “karanlık” versiyon parçacıkların ve kuvvetlerin var olduğu bir ayna evren içerisinde saklanıyor olabilir. Bu evrende karanlık kuarklar ve gluonlar, tıpkı bizim evrenimizdeki gibi karanlık proton ve nötronlar oluşturabilir. Yeterince yoğun karanlık baryon bulutları çökerse, kara delik benzeri yapılar meydana gelebilir ve bu yapılar evrendeki tüm karanlık maddeyi barındırabilir.

Ayna Evren Kapısı Açılabilir mi?
İkinci olasılık ise, Büyük Patlama’dan hemen sonra evrenin hızla genişlediği “kozmik ufuk” bölgesinde karanlık madde parçacıklarının oluştuğu yönünde. Bu parçacıkların, evrenin halen genişlemeye devam etmesi nedeniyle bugün bile ortaya çıkabileceği öne sürülüyor. Profumo, bu fikirlerin oldukça spekülatif olduğunu kabul etmekle birlikte, teorik olarak imkansız olmadığını vurguluyor. Eğer gerçekten karanlık fiziğin hüküm sürdüğü bir ayna evren varsa, insanlık belki de bir gün oraya açılan bir kapı bulabilir. Böyle bir keşif, yalnızca karanlık madde gizemini çözmekle kalmaz, aynı zamanda evrenin doğasına dair bildiklerimizi de kökten değiştirebilir. Bilim dünyası, bu teorileri test edebilmek için daha hassas dedektörler ve ileri teknolojiye sahip gözlem araçları geliştirmeye devam ediyor.

1 Eylül 2025, 19:23
6

Düşünceleri sese çeviren beyin implantı: Bilim kurgu gerçeğe dönüştü!

Bilim insanları, felçli gönüllüler üzerinde test edilen yeni bir beyin implantıyla içsel düşünceleri konuşmaya dönüştürdü. Yüzde 74 doğruluk oranına ulaşan teknoloji, iletişimde devrim yaratabilir. Detaylar haberimizde...
Düşünceleri sese çeviren beyin implantı: Bilim kurgu gerçeğe dönüştü!

Bilim dünyasında heyecan yaratan yeni bir gelişme, içsel düşüncelerin sese dönüştürülmesini mümkün kıldı. ABD’deki Stanford Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu çeşitli kurumlarda görev yapan araştırmacılar, beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) alanında önemli bir adım attı. Yeni sistem, felçli dört gönüllü üzerinde yapılan testlerde iç konuşmaları yüzde 74’e varan doğrulukla sesli ifadelere dönüştürebildi. Daha önceki BCI teknolojileri, konuşma girişimleri sırasında oluşan beyin sinyallerini analiz ederken, bu sistem yalnızca düşünceye dayalı beyin aktivitelerini çözümlüyor. İmplant, beyin motor korteksindeki sinyalleri takip ederek fonem adı verilen konuşma birimlerini tespit ediyor ve bunları cümlelere dönüştürüyor. Yapay zekâ destekli makine öğrenimi sayesinde 125 binden fazla kelimenin tanınabilmesi, teknolojinin potansiyelini gözler önüne seriyor.

güvenlik ve etik endişeler gündemde

Her ne kadar sistem umut verici sonuçlar sunsa da çözülmesi gereken önemli sorunlar bulunuyor. Araştırmacılar, iç monologların istem dışı olarak çözümlenmesi ihtimalinin etik açıdan riskli olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, implantın yalnızca özel bir “şifre düşüncesi” ile aktif edilmesini sağlayan güvenlik önlemleri gündeme getirildi ve deneylerde yüzde 98 doğrulukla test edildi. Uzmanlar, teknolojinin önümüzdeki yıllarda hızla gelişeceğine ve konuşma yetisini kaybeden milyonlarca kişiye yeniden iletişim kurma imkânı tanıyacağına inanıyor. Stanford Üniversitesi’nden sinirbilimci Frank Willett, bu çalışmanın konuşma BCI’larının bir gün doğal konuşmaya yakın bir iletişim sağlayabileceğine dair güçlü bir umut verdiğini söylüyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...