Bugünün Haberi
24 Haziran 2025, 17:47
9
(Güncellendi: 24 Haziran 2025, 17:47)

Atriyal Fibrilasyon (AF): Kalbin Düzensiz Ritmi Neden Olur, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kalbin üst odacıklarının (atriyumlar) hızlı ve düzensiz atmasına neden olan atriyal fibrilasyon (AF), en yaygın ritim bozukluklarından biridir. Çarpıntı, yorgunluk, nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterebilen AF, tedavi edilmediğinde kan pıhtılarına, felce, kalp yetmezliğine ve hatta yaşam süresinin kısalmasına yol açabilir. Memorial Sağlık Grubu Kardiyoloji birimleri, bu önemli ritim bozukluğu hakkında merak edilenleri yanıtlıyor.
Atriyal Fibrilasyon (AF): Kalbin Düzensiz Ritmi Neden Olur, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Atriyal fibrilasyon (AF), kalbin üst odacıkları olan atriyumların, normalden çok daha hızlı ve düzensiz bir şekilde elektrik sinyalleri üretmesi sonucu oluşan bir kalp ritim bozukluğudur. Bu düzensiz sinyaller, atriyumların etkin bir şekilde kasılamamasına ve titremesine (fibrilasyon) neden olur. Sonuç olarak, kanın vücuda pompalanması da düzensizleşir.

AF, özellikle yaşla birlikte görülme sıklığı artan bir durumdur; 40 yaş ve üzerindeki her 4 kişiden birinde yaşamı boyunca AF gelişme riski bulunur. AF'nin yol açtığı sorunlar arasında çarpıntı, efor kapasitesinde azalma, uzun dönemde kalp yetmezliği, sakat bırakıcı felç ve yaşam süresinde kısalma yer alır. Ancak, erken tanı ve kişiye özgü optimal tedavi planlamasıyla bu sorunların çoğu önlenebilir.


Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?

Atriyal fibrilasyon belirtileri kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. Bazı bireylerde hiçbir belirti görülmezken, bazıları şiddetli semptomlar yaşayabilir. Bu nedenle birçok hasta, AF problemi olduğunu ancak rutin muayeneler sırasında öğrenebilir.

Yaygın Atriyal Fibrilasyon belirtileri şunlardır:

  • Rahatsız edici düzensiz kalp atışı ve çarpıntı hissi
  • Egzersiz yapamama ve güçten düşme
  • Tükenmişlik hissi ve aşırı yorgunluk
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı veya baskı hissi
  • Baş dönmesi ve sersemlik hissi
  • Kaygı

Bu belirtiler birkaç dakika sürebileceği gibi, bazen birkaç saate kadar uzayabilir ve tekrarlayıcı ataklar şeklinde ortaya çıkabilir. Belirtiler bazen kendiliğinden kaybolabilirken, bazı durumlarda kalp ritmi kendi kendine normale dönmeyip kalıcı hale gelebilir.


Media content

Atriyal Fibrilasyon Neden Olur?

Kalbin ritmi, sağ üst odacıkta (sağ kulakçık) bulunan sinüs düğümü adı verilen doğal kalp pili tarafından üretilen elektriksel sinyallerle düzenlenir. Atriyal fibrilasyonda ise üst odacıklardaki elektriksel sinyaller kaotik hale gelir. Sinüs düğümünün düzenli aktivitesi baskılanır ve kulakçıklar düzensiz, gelişigüzel hareket etmeye başlar. Bu durum, kulakçıkların etkin bir şekilde kasılamamasına ve zamanla genişlemesine neden olur.

Atriyal fibrilasyonun en sık nedenleri arasında yüksek tansiyon gelir. Uzun süreli hipertansiyonu olan kişilerde kalp karıncık kasında kalınlaşma ve genişleme görülebilir. Bunun yanı sıra:

  • Kalp damar hastalıkları
  • Romatizma gibi kalp kapak hastalıkları (özellikle mitral kapak darlığı)
  • Tiroid bezinin aşırı çalışması (hipertiroidi)
  • Bazı akciğer hastalıkları
  • Bazı ilaç türleri
  • Doğuştan kalp sorunları
  • Geçirilmiş kalp ameliyatları
  • Viral enfeksiyonlar, zatürre veya farklı hastalıklara bağlı stres
  • Obezite
  • Kontrolsüz diyabet

Bazı kişilerde ise belirgin bir kalp sorunu olmamasına rağmen atriyal fibrilasyon gelişebilir ve neden tespit edilemeyebilir.


Media content

Atriyal Fibrilasyon Teşhisi Nasıl Konulur?

Atriyal fibrilasyon teşhisi için öncelikle hastanın detaylı tıbbi öyküsü alınır ve semptomları dinlenir. En yaygın teşhis yöntemi elektrokardiyogram (EKG) çekilmesidir. EKG, kalp ritmi ile ilgili sorunları net bir şekilde gösterir.

Eğer EKG'de bir sorun saptanmaz ancak şüphe devam ederse, doktor 24 saat veya 48 saat boyunca vücutta kalacak bir ritim holter cihazı takılmasını önerebilir. Kalp ekokardiyografisi (EKO) ile kalbin yapısal durumu değerlendirilebilir. Kardiyoloji uzmanı, AF'yi tetikleyebilecek olası sebepleri araştırmak için ek testler de isteyebilir.


Atriyal Fibrilasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Atriyal fibrilasyon (AF) tedavisi, hastanın durumuna ve AF'nin türüne (ataklar halinde mi, kalıcı mı) göre kişiye özel olarak planlanır. Tedavide temel hedefler şunlardır:

  1. Ritim Kontrolü: Atak şeklindeki AF'de çarpıntı şikayetlerini engellemek amaçlanır. Bu amaçla ritim düzenleyici ilaçlar (antiaritmikler), elektrik şok uygulaması (kardiyoversiyon) ve ablasyon (kalpteki düzensiz elektrik sinyallerini yayan bölgelerin yakılması veya dondurulması) yöntemleri kullanılabilir.
  2. Hız Kontrolü: AF'nin sürekli veya kalıcı olduğu durumlarda, ritmi düzeltmek yerine kalp hızını yavaşlatan yaklaşımlar tercih edilir. Bu amaçla kalp atış hızını düzenleyen ilaçlar (beta-blokerler, kalsiyum kanal blokerleri) kullanılır. İlaçların başarısız olması durumunda, kalpteki elektriksel bağlantıyı sağlayan düğüm ablasyon yöntemiyle tahrip edilerek gerekirse kalp pili tedavisi uygulanabilir.
  3. Pıhtı Önleme: AF'nin en ciddi risklerinden biri olan felci önlemek amacıyla pıhtı önleyici ilaçlar (kan sulandırıcılar) sıklıkla kullanılır. Alternatif olarak, kalbin sol kulakçığında pıhtının sıklıkla oluştuğu bölge, tıkayıcı cihazlarla kapatılabilir (sol atriyal apandis oklüzyonu). Bazı durumlarda ise cerrahi ablasyon da mümkündür, özellikle kapak hastalığı gibi ek cerrahi gerektiren AF hastalarında bu yöntem tercih edilebilir.

AF ablasyon tedavisi, minimal invaziv bir yöntem olup, kasık bölgesinden anjiyo benzeri bir işlemle gerçekleştirilir. Temel amaç, akciğer toplardamarı ile sol kulakçık arasındaki elektriksel bağlantının yakma (radyofrekans) veya balon ile dondurma işlemiyle kesilmesidir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri: İlaç tedavisinin yanı sıra, genel kalp sağlığını iyileştirmek için yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmak önemlidir. Sigara ve alkol tüketiminden kaçınmak, kafein alımını sınırlamak ve bazı öksürük/soğuk algınlığı ilaçları gibi kalbin ritmini etkileyebilecek ilaçlar konusunda kardiyoloji uzmanına danışmak önemlidir.


Media content

Atriyal Fibrilasyon Hakkında Sık Sorulan Sorular

  • Atrium nedir? Atrium veya atriyum, kalbin üst odacıkları (sağ ve sol kulakçık) anlamına gelir. Sağ atriumda kirli kan bulunur.
  • Fibrilasyon nedir? Tıpta "kalp çırpınımı" anlamına gelir; düzensiz ve hızlı kalp kasılmalarını ifade eder.
  • Atriyal fibrilasyonda nabız kaç olur? Atriyumlarda dakikada 350-600 arasında uyarı olabilirken, karıncığa geçen iletim durumuna göre kalp atım hızı 60-200 arası değişebilir.
  • Atriyal fibrilasyonun tehlikeleri nelerdir? Kanın pıhtılaşma sorunlarına neden olarak inme (felç) riskini artırır. İnme riskinin yanı sıra kalp yetmezliği, böbrek ve bağırsaklarda hasarlar da oluşabilir. AF, ölüm riskini de artıran bir sorundur.
  • Atriyal fibrilasyon ilaç tedavisi ile düzelir mi? Öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Ritim kontrol ilaçları (antiaritmikler), kalp hızını yavaşlatan ilaçlar (beta-blokerler, kalsiyum kanal blokerleri) ve pıhtılaşma önleyiciler kullanılabilir. İlaçla düzelme olmazsa veya uygunsa minimal invaziv işlemlerle tedaviye geçilebilir.
  • Paroksismal AF nedir? Paroksismal atriyal fibrilasyon, kalp ritmindeki düzensizliğin 7 günden az sürmesi ve kendiliğinden düzelmesi durumudur.
  • Atriyal fibrilasyon ve flutter nedir? Atriyal fibrilasyon, atriyumların hızlı ve düzensiz kasılmasıyken, flutter (atriyal flutter) ise atriyum içindeki elektriksel aktivitenin fibrilasyondan farklı olarak hızlı ancak düzenli olması durumudur.
  • Atriyal fibrilasyonun tanısı nasıl konulur? En sık nabız düzensizliği görülse de, kesin tanı EKG testi ile konulur.
  • Atriyal fibrilasyon inme riskini artırır mı? Evet, atriyal fibrilasyon inme riskini önemli ölçüde artırır. AF'ye bağlı inmeler genellikle daha ağır seyreder ve yüksek sakatlık/ölüm olasılığı taşır.

Kalp sağlığınızla ilgili herhangi bir belirti fark ederseniz, vakit kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurmanız hayati önem taşımaktadır.

25 Haziran 2025, 16:40
5

'Ölümsüzlük Meyvesi' Hünnap ile Kilo Verme Sırrı Ortaya Çıktı! Zayıflatan Çayı ve Mucizevi Sirkesiyle Gündemde!

Sonbaharın gelmesiyle tezgahlarda yerini alan, "ölümsüzlük meyvesi" olarak da bilinen Hünnap, sadece lezzetiyle değil, baştan aşağı faydalarıyla da dikkat çekiyor. Cehrigiller familyasından gelen bu özel meyve, özellikle kilo verme süreçlerinde sunduğu şaşırtıcı etkilerle adından söz ettiriyor. Peki, Hünnap nedir, Hünnap çayı zayıflatır mı ve Hünnap sirkesinin faydaları nelerdir? İşte metabolizma hızlandıran, bağışıklık güçlendiren ve fit bir görünüm vadeden Hünnap'ın tüm sırları!
'Ölümsüzlük Meyvesi' Hünnap ile Kilo Verme Sırrı Ortaya Çıktı! Zayıflatan Çayı ve Mucizevi Sirkesiyle Gündemde!

Görünüşte küçük olsa da, Hünnap meyvesi adeta bir enerji deposu ve sağlık faydaları bakımından oldukça büyüktür. Normalde 4-5 metre yüksekliğe ulaşabilen, dikenli dallara sahip bir ağaçta yetişen Hünnap, sonbaharda olgunlaşmaya başlar ve iğdeye benzerliğiyle bilinir. Özellikle Çin'de yaygın olarak tüketilen Hünnap, düşük kalori değeri sayesinde diyet listelerinin favorisi haline geliyor.

A ve C vitaminleri bakımından zengin olan Hünnap, zayıf bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra, diyet yaparken sporla uğraşanlara da olumlu etkiler sunar. Hazım sorunlarını giderir ve olgun tüketildiğinde vücudun vitamin, kalsiyum, magnezyum ve fosfor ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olur.


Hünnap Nasıl Zayıflatır?


Hünnap, özellikle zayıflamak için düzenli spor yapan kişilerin vazgeçilmezidir. Antrenman sonrası düşen enerjiyi geri kazandırmanın yanı sıra, içerdiği lifler sayesinde kabızlık sorununa karşı doğal bir çözüm sunar. Sindirimi kolaylaştırarak mide ve bağırsaklardaki zararlı bakterilerin oranını azaltır, böylece bağırsak sağlığını destekler. Uzun süre tok tutma özelliğiyle de açlık hissini kontrol altına alarak kilo verme sürecine yardımcı olur.

Antioksidan bakımından zengin olan Hünnap, karaciğer rahatsızlıklarından kansere kadar çeşitli hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde destekleyici rol oynayabilir. Manav, pazar veya aktarlardan kolayca temin edebileceğiniz bu mucizevi meyveyi ister çiğ olarak, ister reçel halinde kahvaltılarda, isterse de çay formunda tüketebilirsiniz.


Media content

Hünnap Çayı ile Zayıflama Yöntemi: Kaç Kalori?


1 porsiyon (yaklaşık 4 adet) Hünnap meyvesi sadece 47 kaloriye tekabül eder. Bu düşük kalori değeri, ünlü uzmanlar tarafından da Hünnap'ı diyetlerde tavsiye edilen bir meyve haline getiriyor. Hünnap meyvesini kurutarak elde edeceğiniz Hünnap çayı ile kilo vermeyi kolaylaştırabilirsiniz.

Hünnap Çayı Nasıl Yapılır? İşte Evde Kolay Tarif:

Malzemeler:

  • 1 kilogram hünnap
  • 1 çubuk tarçın
  • 1 adet limon
  • 1 adet dilimlenmiş armut
  • Yarım çay kaşığı taze zencefil

Yapılışı:

  1. Bir tencereye üç litre suyu döküp kaynatın.
  2. Kaynayan suya zencefili ekleyin.
  3. Ardından armudu ve tarçın kabuklarını ilave edin.
  4. Limon ile hünnapı da koyduktan sonra, karışımı 3 saat kısık ateşte kaynamaya bırakın.
  5. Karışımı güzelce süzdükten sonra biraz soğutup cam şişeye koyun. Dilerseniz hazır hünnap çaylarını da tercih edebilirsiniz.

Hünnap Sirkesinin Faydaları ve Yapılışı


Diyette metabolizma hızlandırmaya yardımcı olacak Hünnap sirkesi, sağlıklı beslenme rutininizi destekleyebilir. Ancak doktor onayı almadan herhangi bir diyet kürünü uygulamamanız önemlidir.

Hünnap Sirkesi Nasıl Yapılır? Evde Taze Hünnap Sirkesi Tarifi:

Malzemeler:

  • 500 gram taze hünnap
  • 2 litre su
  • 1 çay bardağı elma veya üzüm sirkesi
  • 1 tatlı kaşığı doğal tuz

Hazırlanışı:

  1. Hünnap meyvelerini güzelce ezdikten sonra cam bir kavanozun içine yerleştirin.
  2. Üzerine sirkeyi, suyu ve tuzu ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.
  3. Karıştırma işlemine her gün düzenli olarak devam edin. Sirkeniz kısa sürede hazır olacaktır!

Hünnap meyvesinin bu şaşırtıcı faydalarıyla hem sağlıklı kalın hem de doğal yollarla fit bir görünüme kavuşun!

Media content

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...