Bugünün Haberi
17 Haziran 2025, 18:08
19

Türkiye Hava Savunması Güçlü mü? Sistemleri Neler?

Ortadoğu'da İsrail ve İran arasında yaşanan füze ve insansız hava aracı (İHA) çatışması, Türkiye'nin hava savunma kapasitesini yeniden gündeme getirdi. Coğrafi konumu nedeniyle füze ve hava tehditlerine açık olan Türkiye için hava savunması, milli güvenliğin kilit unsurlarından biri. Peki, üç tarafı krizlerle çevrili bir bölgede Türkiye'nin hava savunması ne kadar etkili ve hangi sistemlere sahip?
Türkiye Hava Savunması Güçlü mü? Sistemleri Neler?

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Aslan'ın da belirttiği gibi, "Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki iki ayrı ülke birbirleriyle bir anlaşmazlığa düştüklerinde birbirlerine fırlattıkları roketler, uçaklar ya Türk hava sahasının içinden ya da yanından geçmek zorunda. Siz oturup bunları seyretme lüksüne sahip değilsiniz. Eğer seyrederseniz evinizin içinde sürekli dolaşan yabancılar olur."

Soğuk Savaş'tan Günümüze Hava Savunma Arayışı

Türkiye'nin hava savunma arayışı, Soğuk Savaş yıllarına dayanıyor. NATO'nun doğu kanadında stratejik bir konumda bulunan Türkiye, özellikle boğazların hava savunması için ilk olarak Amerikan yapımı Nike Herkül sistemlerini envanterine aldı. Sonrasında Hawk füzeleri, radar istasyonları ve NATO komuta sistemleri kullanıldı. 1990'ların başında omuzdan atılan Stinger füzeleri de alçak irtifa hava savunması için envantere girdi.

Körfez Savaşı (1990'lı yılların başı) ve 2012'de Suriye'deki iç savaş sırasında Saddam rejimine ait SCUD füzeleri ile Suriye tehditlerine karşı ABD Patriot bataryaları Türkiye'de konuşlandırıldı. Ancak Türkiye, 2013'te Çin yapımı FD-2000 sistemini seçtiği ihaleden, ABD yaptırımları ve NATO itirazları nedeniyle 2015'te vazgeçmek zorunda kaldı.

Media content

Hava Savunmada Kilit Sistem: S-400'ler

Müttefiklerinden teknoloji paylaşımı kısıtlamaları veya siyasi gerekçelerle hava savunma sistemi satın alamayan Türkiye, acil ihtiyacını karşılamak için 2017'de Rusya ile S-400 hava savunma sistemi anlaşması imzaladı. 2019'da Ankara'ya ulaşan S-400'ler nedeniyle Türkiye, ABD yaptırımlarına maruz kaldı ve ortağı olduğu F-35 savaş uçağı projesinden çıkarıldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) hava savunma ağının en uzun menzilli sistemi olan S-400'ler, kullandığı füzelere göre 40 ila 400 kilometre arasında hedef menziline sahip. 600 kilometreye kadar hedef tespiti yapabilen bu sistem, aynı anda 80 hedefi takip edip 36 hava hedefine füze gönderebiliyor. S-400, 30 kilometreye kadar irtifada savaş uçakları, seyir füzeleri, balistik füzeler ve insansız hava araçlarına karşı tam koruma sağlayabiliyor. Ancak sistem, NATO'nun entegre komuta ve kontrol ağına bağlanamıyor ve bağımsız çalışıyor.

Doç. Dr. Murat Aslan, ideal hava savunması için, "Tüm hava savunma sistemlerine en erken ihbarı hava tehdidi en uzaktayken verebilmeli. Tehdit yaklaştıkça uzaktan geriye doğru farklı silah sistemleri birbirleriyle entegre olarak devreye girmeli." ifadelerini kullandı.

Media content

Türkiye'nin Milli Hava Savunma Sistemleri Atağı

Türkiye, hava savunma kapasitesini milli sistemlerle güçlendirme yolunda önemli adımlar atıyor:

  • SİPER (Uzun Menzil Yüksek İrtifa): ASELSAN, Roketsan ve TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştirilen SİPER, halen geliştirme aşamasında. 100 kilometreyi aşan hedef menziline ve 20 kilometrelik hedef irtifasına sahip. Arayıcı radarı 450 kilometreden hedef takibi yapabiliyor ve aynı anda 20 hedefe füze gönderebiliyor. 2024 itibarıyla testleri tamamlanan ilk fazı TSK envanterine girdi. Daha uzun menzilli SİPER-2 ve SİPER-3'ün testleri devam ederken, SİPER serisi kısa, orta menzil balistik füzelere ve hipersonik füzelere karşı koruma sağlayarak tam bir hava ve füze savunma sistemi aşamasına geçmeyi hedefliyor.
  • HİSAR (Kısa ve Orta Menzil): ASELSAN ve ROKETSAN tarafından geliştirilen HİSAR'lar, çok katmanlı hava savunmasının kısa ve orta menzilli unsurları.
    • HİSAR-A: 5 kilometreye kadar irtifada İHA, seyir füzesi ve helikopter gibi tehditlere karşı çözüm sağlıyor, taktik askeri birliklerin savunmasında görev yapıyor.
    • HİSAR-O: 15 kilometreye kadar irtifada askeri üs bölgeleri ve kritik tesislerin hava savunmasını sağlıyor.
  • KORKUT (Alçak İrtifa): Alçak irtifa hava savunmasında uzun yıllardır kullanılan yerli bir ürün olan KORKUT, parçalı mühimmata sahip. Mekanize birlikleri ve konvoyları, özellikle dronelar ve İHA'lar başta olmak üzere hava tehditlerine karşı koruyabiliyor.
Media content

Gelecek Vizyonu: Çelik Kubbe

Tüm bu farklı hava savunma sistemlerinin tam anlamıyla bir koruma şemsiyesi oluşturması için ise Çelik Kubbe projesi geliştiriliyor. Çelik Kubbe, alçak, orta ve yüksek irtifada görev yapan tüm hava savunma sistemleri arasında iletişimi sağlayarak tehditlere karşı ortak bir hava resmi oluşturacak entegre bir yapı hedefliyor.

Türkiye, bölgesindeki jeopolitik gelişmeler ve artan tehditler karşısında, hem mevcut envanterini güçlendirme hem de milli imkanlarla ileri teknoloji hava savunma sistemleri geliştirme çabalarını aralıksız sürdürüyor.

4 Temmuz 2025, 20:20
15
(Güncellendi: 5 Temmuz 2025, 10:31)

Aşure Günü İnançların Buluştuğu, Tarihin Derinliklerinden Gelen Bereket ve Anma Geleneği

Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günü, İslam dünyasında büyük bir öneme sahip olan Aşure Günü veya Aşura Günü olarak idrak edilir. Bu mübarek gün, yüzyıllardır farklı inanç grupları tarafından çeşitli şekillerde kutlanmakta, anılmakta ve bereketin simgesi haline gelmektedir. Özellikle Kerbela Olayı ile hafızalara kazınan Aşure Günü, aynı zamanda Nuh Tufanı'ndan peygamberlerin hayatındaki mucizelere kadar birçok önemli rivayete ev sahipliği yapar.
Aşure Günü İnançların Buluştuğu, Tarihin Derinliklerinden Gelen Bereket ve Anma Geleneği

Aşure Günü'nün Kökenleri ve İslam İnancındaki Yeri

Aşure/Aşura kelimesi, Arapça'da "on" anlamına gelen "aşara" kelimesinden türemiştir ve Sâmi diller arasında ortak bir köke sahip olduğu düşünülmektedir. Musevilik inancında da "Büyük Kefaret Günü" olarak bilinen bu gün, İslam inancında çok sayıda önemli olayın yaşandığına inanılmasıyla kıymetlidir. Rivayetlere göre Aşure Günü'nde gerçekleştiğine inanılan bazı önemli olaylar şunlardır:

  • Hz. Âdem'in tövbesinin kabul edilmesi.
  • Hz. İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi.
  • Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve karaya oturması.
  • Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması.
  • Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması.
  • Hz. Eyüp'ün hastalıklarının iyileşmesi.
  • Hz. Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması.
  • Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması.
  • Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.

İslam peygamberi Hz. Muhammed'in bu günde oruç tutmayı tavsiye ettiği, Yahudilere benzememek adına orucun Aşure günü ile bir gün öncesi veya bir gün sonrası ilave edilerek tutulması gerektiğine inanılır.

Kerbela ve Şiiliğin Matem Günü

Aşure Günü'nün en bilinen ve derin anlam taşıyan yönlerinden biri, Hicri 61'de (10 Ekim 680) İslam peygamberi Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela'da Yezid'in ordusu tarafından şehit edilmesi olayıdır. Bu trajik olay, Şiilik inancında Aşure Günü'ne özel bir matem ve anma günü niteliği kazandırır.

Şiîler, Muharrem ve Safer aylarını matem ayları olarak kabul ederler. Bu dönem boyunca düğün ve eğlencelerden kaçınılır, taziye meclisleri düzenlenir, mersiyeler okunur ve ihsan yemekleri verilir. Türkiye'deki en büyük anma merasimlerinden biri, İstanbul Halkalı'daki Aşura Matem Merasimi'nde gerçekleştirilir. Bu tören, Aşura gününü en iyi şekilde anlatması nedeniyle UNESCO tarafından en iyi Aşura Merasimi seçilmiş ve yapılan Aşura tiyatrosu ile izleyici sayısı bakımından Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye aday gösterilmiştir

Media content

Alevi İnancında Muharrem Matemi ve Aşure Geleneği

Alevilerde de Aşure Günü, Hz. Hüseyin'in Kerbela'daki acısı ve On İki İmamlar'ın çektikleri acıları anmak ve anlamak amacıyla Muharrem Matemi tutulur. Bu matemin amacı, benzer acıların bir daha yaşanmaması için insanlık değerlerini ve Alevi öğretisini özümsemektir.

Matem süresince bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, kurban kesilmez ve et yenmez. Hiçbir canlıya eziyet edilmez, kimsenin kalbi kırılmaz, dedikodu yapılmaz. Sağlığı yerinde olanlar oruç tutar. Bu orucun temel ilkesi, kendine eziyet etmek değil, kötülük ve katliamların bir daha olmaması adına anmak ve unutmamaktır. Kerbela katliamından hasta olması nedeniyle kurtulan İmam Zeynel Abidin sayesinde Hz. Ali soyunun devam etmesi, Allah'a şükür vesilesi olarak görülür.

Bu nedenle, 12 gün süren Muharrem Matemi orucu, farklı hububatların bir araya gelmesiyle hazırlanan aşure ikramıyla son bulur. Aşure, Nuh Tufanı rivayetiyle de bağlantılıdır; gemidekilerin erzakları bittiğinde, ellerindeki son malzemeleri bir araya getirerek bir yemek yapmaları geleneğine atıfta bulunur.

Aşure Günü, inançların, tarihin ve kültürel mirasın iç içe geçtiği, dayanışma ve anma duygularının yoğunlaştığı özel bir gündür. Her yıl Muharrem ayının onuncu gününde, bu anlamlı geleneğin yaşatılması, toplumlar arasında birlik ve beraberlik mesajları vermektedir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...