Bugünün Haberi
14 Haziran 2025, 18:35
18

CIA'in Hayvan Suikastçılar Ordusu: Gizli Deney Şok Etti!

Soğuk Savaş döneminin perde arkasında kalan en akıl almaz ve etik dışı deneylerden biri daha gün yüzüne çıktı. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), deşifre edilen belgelere göre, 1960’lı yıllarda sıçanlardan ayılara kadar pek çok hayvanı "uzaktan kontrol edilebilir suikastçılar ordusuna" dönüştürmek için gizli deneyler yürüttü.
CIA'in Hayvan Suikastçılar Ordusu: Gizli Deney Şok Etti!

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), tarihindeki en tartışmalı ve gizemli projelerden biri olan "hayvan suikastçılar" yaratma girişimleriyle yeniden gündemde. Yeni deşifre edilen belgelere göre, "Subproject 94" kod adıyla yürütülen bu korkunç program, köpek, kedi, sıçan, kuş, eşek ve hatta ayıların beyinlerine elektrot yerleştirilerek uzaktan kontrol edilebilen biyolojik ajanlar üretmeyi hedefliyordu.

Ünlü MKUltra Programının Karanlık Bir Kolu

Bu dehşet verici deneyler, CIA'nın zihin kontrolü üzerine yaptığı onlarca tartışmalı çalışmadan oluşan ünlü MKUltra programının bir parçasıydı. Daha önce sadece insanlar üzerinde yapılan etik dışı müdahalelerle bilinen MKUltra'nın, hayvanlara da yönelik benzer girişimleri olduğu ortaya çıktı. Hayvanların beyinleri, elektriksel sinyallerle yönlendirilmeye çalışılarak adeta "zihin kontrollü ölüm makineleri" yaratılmak istendi.

Media content

Suikast Ordusu Planları ve Zehirli Yükler

Deşifre edilen belgeler, bu hayvanların sadece hareket ettirilmekle kalmayıp, istihbarat amaçları için dinleme cihazları, düşman hedeflerine yerleştirilmek üzere zehirli yükler ve hatta patlayıcılar taşıması gibi korkunç planları da içeriyordu. Bazı uzmanlar, bu biyolojik "ajanların" ABD karşıtı figürlere yönelik suikastlarda kullanılması olasılığının da değerlendirildiğini belirtiyor.

Projenin ilham kaynağı ise, İsveçli psikolog Valdemar Fellenius'un II. Dünya Savaşı'nda denizaltılara patlayıcı yerleştirmeyi başaran eğitilmiş foklarından geliyordu. CIA, bu yöntemi daha da ileri taşıyarak kara ve hava ortamlarında görev yapabilecek canlı "ajanlar" üretmenin peşine düştü.

Hayvanlar Nasıl Kontrol Edildi?

Deneylerde, hayvanların "ödül merkezlerine" elektrik verilerek istenilen davranışları sergilemeleri sağlanıyordu. Ancak dozun kaçırılması durumunda hayvanların hareketsiz kaldığı, cezalandırıcı uyaranların ise panik yaratarak kontrolü zorlaştırdığı belirtiliyor.

Subproject 94'ün bütçesi, CIA'nin paravan olarak kullandığı "Geschickter Fund for Medical Research" adlı bir vakıf aracılığıyla sağlandı. Bu vakıf, 1939'da kanser araştırmaları için kurulmuş gibi görünse de, 1977'deki Kongre soruşturmaları sırasında MKUltra deneylerini finanse etmek için kullanıldığı deşifre edilmişti.

CIA'nin bu projelerdeki nihai hedefinin, hayvanlar üzerinden elde edilen teknikleri insanlara uygulamak ve zihin kontrolüyle yönlendirilen "ölüm makineleri" üretmek olduğu iddiaları, ortaya çıkan bu belgelerle daha da güçleniyor. Kurtarılan bu gizli belgeler, ABD'nin kendi vatandaşları da dahil olmak üzere insanlara ve hayvanlara yönelik etik dışı müdahaleleri uzun yıllar boyunca sistematik biçimde yürüttüğünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

24 Temmuz 2025, 19:32
4
(Güncellendi: 24 Temmuz 2025, 19:32)

Türkiye'nin Nabzını Tutuyoruz! Anketler Ne Diyor, Toplum Ne Hissediyor?

Türkiye’nin dört bir yanında yapılan son kamuoyu araştırmaları, ekonomik kaygıların siyasi tercihleri nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. Gençlerden yerel seçimlere, verilerin arkasındaki insan hikâyelerini keşfedin!
Türkiye'nin Nabzını Tutuyoruz! Anketler Ne Diyor, Toplum Ne Hissediyor?

Merhaba sevgili Bugununhaberi.com okuru! Geçen gün bakkala giderken komşum Ahmet Amca’yla sohbet ediyorduk. "Kızım," dedi, "bu zamanda kim ne düşünüyor, anlamak zor. Ben bile bazen kendi fikrimi şaşırıyorum!" 🤔 Haklıydı aslında. Türkiye’nin sosyopolitik iklimi, adeta Ege’deki meltem rüzgârı gibi hızlı değişiyor. Peki bu değişimin haritasını nasıl çizebiliriz? İşte tam burada güncel kamuoyu araştırmaları devreye giriyor. Ben de sizin için bu renkli, bazen şaşırtıcı veri dünyasını mercek altına aldım!

📈 Anketlerin Dili: Rakamlar Bize Ne Fısıldıyor?

Son dönem araştırmaların ortak sesi: "Ekonomi, her şeyin başı!" Öyle ki, KONDA’nın yakın tarihli raporu, vatandaşın %78’inin en büyük kaygısının "pahalılık ve geçim sıkıntısı" olduğunu gösteriyor. Bu oran, pandemi öncesine göre neredeyse %40 artmış! Metropoll’ün son verileri ise ekonomik kaygıların siyasi tercihleri direkt etkilediğine işaret ediyor: "Ekonomi düzelirse oyum değişir" diyenlerin oranı %35’e yaklaşmış.

Peki tüm araştırmalar aynı sonucu mu veriyor? Tabii ki hayır! Farklı şirketlerin soru formülleri, örneklem büyüklükleri ve yöntemleri sonuçlara farklı yansıyor. İşte tipik bir karşılaştırma:

Şirket

Ekonomi Öncelik Oranı

"Oy Değişir" Diyenler

Ana Metodoloji

KONDA

%78

%32

Yüz yüze anket

Metropoll

%75

%34

Telefon + CATI

Areda

%81

%29

Online panel

(Kaynak: Şirketlerin Q2 2025 raporlarından derlenmiştir)

🔍 Sosyal Dinamikler: Gençlerin Sessiz Çığlığı

Anketler sadece ekonomiyi değil, toplumsal dönüşümün izlerini de söylüyor. Örneğin, 18-25 yaş arası gençlerde "yurt dışına gitme isteği" son 2 yılda %55’ten %68’e fırlamış. Üniversiteli Ayşe’nin bana dediği gibi: "Hocam, biz ‘gelecek kaygısı’nı cebimizde taşıyoruz artık!" 😔

Media content

💡 İçgörüler & Uzman Yorumları: Veriyi Okumak Sanattır!

Verileri yorumlarken "neden" sorusunu sormak şart. İstanbul Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ali Yılmaz’ın vurguladığı gibi:

"Ekonomik kırılganlık, sosyal güven arayışını tetikliyor. Bu da yerel seçimlerde sandık davranışını kökten etkileyebilir. Mesela 2024’te X ilçesinde beklenmedik sonuç, tam da bu psikolojinin yansımasıydı."

Bir de "algı" meselesi var! Geçen hafta Optimar’ın yayınladığı "Medya Güven Endeksi"ne göre, vatandaşın sadece %28’i ana akım haberlere "tam güveniyor". Bu da bize şunu gösteriyor: Alternatif bilgi kaynakları, kamuoyu oluşumunda giderek daha kritik hale geliyor.

🌟 Son Söz: Veri Değil, İnsan Konuşuyor!

Dostlar, anketler bize sadece rakam sunmaz. Toplumun ruh halini, umutlarını, kırgınlıklarını fısıldar. Bakkaldaki Ahmet Amca’nın dediği gibi: "Fiyatlar düşsün de, ben hangi partiye oy verdiğimi rahatça söyleyeyim!" 😅

2025’in gerilimli siyasi atmosferinde, bu araştırmalar birer pusula aslında. Ama unutmayalım: Gerçek sandık, rakamlardan çok daha sürprizlerle dolu olabilir! Sizce de öyle değil mi?

🗨️ "Peki ya siz – en son hangi konuda fikriniz değişti? Yorumlarda buluşalım!"


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...