Bugünün Haberi
30 Temmuz 2025, 01:52
6

Sindirimi düzenliyor, cilde ışık katıyor! Doğal Bir Güç Kaynağı

Kavun tohumu sindirim sisteminden cilt sağlığına kadar birçok fayda sunuyor. Uzmanlar, bu besinin günlük hayatta tüketilmesini öneriyor.
Sindirimi düzenliyor, cilde ışık katıyor! Doğal Bir Güç Kaynağı

Son günlerde sağlıklı beslenme trendleri arasında öne çıkan kavun tohumu, adeta doğanın sunduğu bir şifa deposu gibi değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, içerdiği vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sayesinde sindirim sisteminden bağışıklığa kadar pek çok alanda etkili. Gıda takviyesi arayanlar için sade, doğal ve etkili bir alternatif sunan bu tohum, artık sadece çöpe atılacak bir atık değil.

Peki kavun tohumu neden bu kadar konuşuluyor? Hangi alanlarda fayda sağlıyor? İşte detaylar...

Sindirim Sistemine Katkısı Büyük

Kavun tohumu, içerdiği yüksek lif oranıyla sindirim sistemine doğrudan destek sağlıyor. Bağırsak hareketlerini düzenleyen bu küçük ama etkili tohum, kabızlık gibi yaygın sorunların hafiflemesine yardımcı oluyor. Ayrıca mide rahatsızlıklarının önüne geçilmesinde de destekleyici rol oynadığı belirtiliyor.

Uzman diyetisyen Dr. Nilgün Acar’a göre, “Günlük 1 avuç kavun tohumu tüketmek, bağırsak sağlığı açısından önemli bir destek sağlar. Özellikle lif alımı düşük bireylerde etkisi daha da net görülüyor.”

Bağışıklık Sistemini Güçlendiriyor

Beslenme uzmanları, kavun tohumunun C vitamini ve çinko açısından zengin olduğunu vurguluyor. Bu içerikler, bağışıklık sisteminin daha dirençli çalışmasına katkı sağlıyor. Mevsim geçişlerinde artan soğuk algınlığı vakalarına karşı doğal bir kalkan görevi gören bu tohumlar, enfeksiyonlara karşı da koruma sağlıyor.

Son dönemde sosyal medyada kullanıcıların sıkça paylaştığı tariflerde kavun tohumu çayı ve yoğurt karışımları dikkat çekiyor. Özellikle evde doğal yollarla bağışıklık artırmak isteyenler için pratik bir alternatif sunuyor.

Cilt Dostu Bir Takviye

Kavun tohumunda bulunan antioksidanlar, cilt hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunuyor. Bu sayede ciltteki yaşlanma belirtileri azalırken, daha canlı ve nemli bir görünüm elde edilmesi kolaylaşıyor. Dermatolog Dr. Ayla Güngör, “Kavun tohumu içeren maskelerin cilt yenilenmesinde olumlu etkiler yarattığını gözlemliyoruz” diyerek bu konuda dikkat çekici bir bilgi paylaşıyor.

Egzama, sivilce ve kuruluk gibi cilt sorunlarında da destekleyici etkilerinin olduğu bildiriliyor.

Kalp Sağlığını da Unutmamak Gerek

Kalp-damar sağlığıyla ilgilenen birçok uzmana göre, kavun tohumu içerdiği omega-3 yağ asitleri sayesinde kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı oluyor. Böylece damarların esnekliğini koruması sağlanırken, kalp krizi ve felç gibi risklerin azaltılmasında da rol oynayabiliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Yerel üreticilerimizin kavun çekirdeğini çöpe atmak yerine kurutma ve değerlendirme süreçlerine yönelmesi konusunda teşvik çalışmaları planlıyoruz” açıklamasında bulunarak ekonomik boyutuna da dikkat çekti.

Nasıl Tüketilmeli?

Kavun tohumunu çiğ olarak tüketmek zor olabilir. Ancak kurutulmuş veya kavrulmuş haliyle yoğurt, smoothie, salata gibi besinlerin içine karıştırılarak oldukça pratik bir şekilde değerlendirilebilir. Toz haline getirilip tatlı tariflerinde veya bitki çaylarında da kullanılabiliyor.

Beslenme koçları, günlük 1 avuçtan fazlasının önerilmediğini; aşırı tüketimin mide hassasiyeti yaratabileceğini belirtiyor.

Kavun Tohumu Göz Ardı Edilmemeli

Son günlerde hem uzmanlar hem de vatandaşlar tarafından sıkça gündeme gelen kavun tohumu, sağlıklı yaşama katkı sunan doğal bir destekçi olarak dikkat çekiyor. Sindirimden bağışıklığa, ciltten kalbe kadar birçok sistem üzerinde olumlu etkiler bırakan bu tohum, günlük beslenme alışkanlıklarına küçük ama etkili bir dokunuş getirebilir.

Belki de bu yazın en sade ama en güçlü beslenme trendi, market raflarında değil; doğrudan meyvenin içindeki bu küçük mucizede saklı olabilir.

29 Temmuz 2025, 08:21
5
(Güncellendi: 29 Temmuz 2025, 08:21)

Rayiç Bedel Nedir? Mülk Alım-Satımında Neden Bu Kadar Önemli?

Rayiç bedel nedir? Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde rayiç bedelin önemi, hesaplama yöntemleri ve uzman tavsiyeleriyle detaylar haberimizde.
Rayiç Bedel Nedir? Mülk Alım-Satımında Neden Bu Kadar Önemli?

Gayrimenkul alım-satım sürecine adım atan herkesin karşısına çıkan bir terim: Rayiç bedel. Kimi zaman tapu dairesinde, kimi zaman bir belediye veznesinde karşımıza çıkıyor. Ancak bu kavram, çoğu kişi için hâlâ netlik kazanmamış durumda.

Aslında rayiç bedel, bir taşınmazın piyasa koşullarına göre belirlenen gerçek değerini ifade ediyor. Özellikle son yıllarda emlak piyasasında yaşanan dalgalanmalar, bu değerin doğru hesaplanmasının önemini daha da artırdı. Çünkü yalnızca alıcı ve satıcıyı değil; vergi, kredi ve hukuki süreçleri de doğrudan etkiliyor.

Rayiç Bedel Neden Bu Kadar Kritik?

Mülkün Gerçek Değerinin Yansıması

Uzmanlara göre rayiç bedel, yalnızca bir fiyat değil; gayrimenkulün ekonomik gücünü temsil eden bir veri. Tapu işlemleri sırasında rayiç bedel baz alınarak vergi hesaplaması yapılıyor. Yanlış beyan edilen bir bedel, ileride cezai işlemlerle sonuçlanabiliyor.

Özellikle büyükşehirlerde konum, ulaşım, sosyal olanaklar gibi faktörler rayiç bedel üzerinde belirleyici oluyor. Aynı semtteki iki daire arasında ciddi fiyat farkları oluşabiliyor.

Alım-Satımda Adil Bir Zemin Sağlar

Rayiç bedelin doğru belirlenmesi, alıcı ile satıcı arasında adil bir pazarlık zemini oluşturur. Aksi durumda, taraflardan biri ciddi kayıplar yaşayabilir. Bu yüzden birçok yatırımcı ve emlak danışmanı, rayiç bedel raporlarını karar aşamasında dikkate alıyor.

Rayiç Bedel Nasıl Hesaplanır?

Rayiç bedelin belirlenmesi için standart bir formül yok, ancak genel hatlarıyla şu aşamalar izleniyor:

Lokasyon analizi: Bölgenin değeri, gelişmişliği ve ulaşım durumu dikkate alınır.

Emsal karşılaştırmaları: Yakın çevredeki benzer mülklerin satış fiyatları incelenir.

Taşınmazın fiziksel özellikleri: Metrekare, bina yaşı, cephe gibi detaylar hesaplamaya dahil edilir.

Yasal durum analizi: İmar durumu, tapu bilgileri ve varsa ipotekler göz önünde bulundurulur.

Piyasa koşulları: Ekonomik gidişat, arz-talep dengesi ve dönemsel hareketlilik değerlendirilir.

Bu veriler ışığında, rayiç bedel ya gelir yaklaşımı, ya da emsal karşılaştırma yöntemi ile ortaya çıkarılır. Uygun yöntemin seçilmesi ise uzman bakışını gerektiriyor.

Uygulamada Karşılaşılan Senaryolar

Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da bir vatandaş, Kadıköy’deki dairesini satmak üzere rayiç bedel araştırması yaptırdı. Bölgedeki üç emlak ofisinin verdiği fiyat birbirinden oldukça farklıydı. Ancak belediyede kayıtlı rayiç bedel, piyasa fiyatının %30 altındaydı. Bu durum hem vergi hesaplamasında sapmalara yol açtı hem de alıcıyı tereddütte bıraktı.

Bu örnek, rayiç bedelin sadece teknik bir hesaplama değil, aynı zamanda finansal güvenin bir parçası olduğunu gözler önüne seriyor.

Uzmanlar Ne Diyor?

Gayrimenkul değerleme uzmanına göre:

“Vatandaşlar, alım-satım işlemleri öncesi mutlaka profesyonel bir rayiç bedel analizi yaptırmalı. Bu, ileride doğabilecek vergi, kredi veya tapu problemlerinin önüne geçer.”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı başında yayınladığı raporda da, taşınmaz varlıkların rayiç değerinin düzenli olarak güncellenmesi gerektiği vurgulandı. Zira sabit kalan değerler, hem mülk sahiplerini hem de devleti zarara uğratabiliyor.

Kira Sözleşmelerinde de Etkili

Sadece satış işlemleri değil, kira bedelleri de rayiç değerlere göre şekilleniyor. Özellikle büyükşehirlerde “adil kira” tartışmalarının odağında da bu hesaplamalar yer alıyor. Hukuki süreçlerde rayiç bedel, çoğu zaman mahkemelerin de başvurduğu ilk referans noktası oluyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...