Aşure Günü'nün Kökenleri ve İslam İnancındaki Yeri
Aşure/Aşura kelimesi, Arapça'da "on" anlamına gelen "aşara" kelimesinden türemiştir ve Sâmi diller arasında ortak bir köke sahip olduğu düşünülmektedir. Musevilik inancında da "Büyük Kefaret Günü" olarak bilinen bu gün, İslam inancında çok sayıda önemli olayın yaşandığına inanılmasıyla kıymetlidir. Rivayetlere göre Aşure Günü'nde gerçekleştiğine inanılan bazı önemli olaylar şunlardır:
- Hz. Âdem'in tövbesinin kabul edilmesi.
- Hz. İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi.
- Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve karaya oturması.
- Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması.
- Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması.
- Hz. Eyüp'ün hastalıklarının iyileşmesi.
- Hz. Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması.
- Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması.
- Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.
İslam peygamberi Hz. Muhammed'in bu günde oruç tutmayı tavsiye ettiği, Yahudilere benzememek adına orucun Aşure günü ile bir gün öncesi veya bir gün sonrası ilave edilerek tutulması gerektiğine inanılır.
Kerbela ve Şiiliğin Matem Günü
Aşure Günü'nün en bilinen ve derin anlam taşıyan yönlerinden biri, Hicri 61'de (10 Ekim 680) İslam peygamberi Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela'da Yezid'in ordusu tarafından şehit edilmesi olayıdır. Bu trajik olay, Şiilik inancında Aşure Günü'ne özel bir matem ve anma günü niteliği kazandırır.
Şiîler, Muharrem ve Safer aylarını matem ayları olarak kabul ederler. Bu dönem boyunca düğün ve eğlencelerden kaçınılır, taziye meclisleri düzenlenir, mersiyeler okunur ve ihsan yemekleri verilir. Türkiye'deki en büyük anma merasimlerinden biri, İstanbul Halkalı'daki Aşura Matem Merasimi'nde gerçekleştirilir. Bu tören, Aşura gününü en iyi şekilde anlatması nedeniyle UNESCO tarafından en iyi Aşura Merasimi seçilmiş ve yapılan Aşura tiyatrosu ile izleyici sayısı bakımından Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye aday gösterilmiştir
Alevi İnancında Muharrem Matemi ve Aşure Geleneği
Alevilerde de Aşure Günü, Hz. Hüseyin'in Kerbela'daki acısı ve On İki İmamlar'ın çektikleri acıları anmak ve anlamak amacıyla Muharrem Matemi tutulur. Bu matemin amacı, benzer acıların bir daha yaşanmaması için insanlık değerlerini ve Alevi öğretisini özümsemektir.
Matem süresince bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, kurban kesilmez ve et yenmez. Hiçbir canlıya eziyet edilmez, kimsenin kalbi kırılmaz, dedikodu yapılmaz. Sağlığı yerinde olanlar oruç tutar. Bu orucun temel ilkesi, kendine eziyet etmek değil, kötülük ve katliamların bir daha olmaması adına anmak ve unutmamaktır. Kerbela katliamından hasta olması nedeniyle kurtulan İmam Zeynel Abidin sayesinde Hz. Ali soyunun devam etmesi, Allah'a şükür vesilesi olarak görülür.
Bu nedenle, 12 gün süren Muharrem Matemi orucu, farklı hububatların bir araya gelmesiyle hazırlanan aşure ikramıyla son bulur. Aşure, Nuh Tufanı rivayetiyle de bağlantılıdır; gemidekilerin erzakları bittiğinde, ellerindeki son malzemeleri bir araya getirerek bir yemek yapmaları geleneğine atıfta bulunur.
Aşure Günü, inançların, tarihin ve kültürel mirasın iç içe geçtiği, dayanışma ve anma duygularının yoğunlaştığı özel bir gündür. Her yıl Muharrem ayının onuncu gününde, bu anlamlı geleneğin yaşatılması, toplumlar arasında birlik ve beraberlik mesajları vermektedir.
İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz
Aşağıya kaydırmaya devam edin...