Bugünün Haberi
3 Kasım 2023, 16:40
25
(Güncellendi: 10 Temmuz 2025, 17:30)

Hacı Şakir İsrail Malı mı? Hacı Şakir Türk Malı mı? Hacı Şakir Kimin?

Günümüzde artan ilgi ve merakla karşılanan Hacı Şakir markasının menşei hakkında vatandaşlar tarafından merakla beklenen sorulara yanıtlar aranıyor. Peki, Hacı Şakir kimin markası? Hacı Şakir İsrail malı mı yoksa Türk malı mı? Hacı Şakir'in kökeni hangi ülkeye ait? İşte, bu konuyla ilgili detaylar…
Hacı Şakir İsrail Malı mı? Hacı Şakir Türk Malı mı? Hacı Şakir Kimin?

Günümüzde İsrail-Filistin çatışmalarının gündemde olduğu bir dönemde, Hacı Şakir sabunlarına dair bazı önemli soruların cevapları aranıyor. Özellikle İsrail ürünlerine yönelik bir boykot hareketi devam ederken, Hacı Şakir sabunlarının İsrail malı olup olmadığı merak konusu. Ancak gerçek şu ki, Hacı Şakir, Türkiye'nin markalaşma tarihinde özel bir konuma sahip olan köklü bir sabun markasıdır.

Hacı Şakir Sabunları İsrail Malı mı?

Hayır, Hacı Şakir sabunları İsrail malı değildir. Hacı Şakir, Türk marka tarihinde özel bir yere sahip köklü bir sabun markasıdır. Kökeni Türkiye'ye dayanır ve Türk sabun endüstrisinin önemli bir parçasını temsil eder. Günümüzde ise bu marka Amerikan şirketi Colgate-Palmolive tarafından satılmaktadır. Hacı Şakir, hem ambalaj tasarımı hem de logosuyla Türkiye pazarında önemli bir yer edinmiştir. Ancak, bu markanın tarihi yüz yılı aşan bir geçmişe dayanmaktadır.


Hacı Şakir'in Şimdiki Sahibi Kimdir?

Hacı Şakir'in şu anki sahibi Amerikan şirketi Colgate-Palmolive'dir. 1999 yılında Colgate-Palmolive tarafından satın alınmıştır. Dolayısıyla, Hacı Şakir artık Türk bir marka olarak kabul edilmez, ancak Türkiye'de köklü bir tarihe ve kimliğe sahip bir sabun markası olarak bilinir. İsrail-Filistin çatışmalarının etkileriyle birlikte bu tür soruların yanıtlarını aramak, tüketiciler arasında önemli bir konu haline gelmiştir.

5 Eylül 2025, 15:10
7
(Güncellendi: 5 Eylül 2025, 15:11)

Ekran Çocukların Gelişimini Tehdit Ediyor! Uzmandan Kritik Uyarı

Dijital cihazların çocukların gelişimi üzerinde ciddi riskler barındırdığına dikkat çeken uzman isim, özellikle 0–6 yaş arasındaki çocukların ekran süresinin mutlaka sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Uzman, ekran bağımlılığının dikkat dağınıklığı, uyku bozukluğu ve sosyal becerilerde gerilemeye yol açabileceğini belirterek, ailelere ise “Rol model olun, ekranı sakinleştirici olarak kullanmayın” çağrısında bulundu.
Ekran Çocukların Gelişimini Tehdit Ediyor! Uzmandan Kritik Uyarı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Barut, telefon ve tablet kullanımının çocukların gelişiminde yarattığı olumsuzluklara dikkat çekti. Özellikle 0–6 yaş grubunda ekran süresinin artması; dikkat eksikliği, hiperaktivite belirtileri, uyku sorunları ve sosyal ilişkilerde zayıflama gibi riskleri beraberinde getiriyor.

Barut, hızlı görsel geçişler içeren içeriklerin çocukların dikkat sürelerini kısalttığını, mavi ışığın ise uyku hormonlarını baskılayarak uykuya geçişi zorlaştırdığını vurguladı.

Empati ve Sosyal Beceriler Zarar Görüyor

Uzman açıklamasında, yüz yüze etkileşimlerin yerini ekranın almasının çocuklarda empati gelişimini olumsuz etkilediğini söyledi. Sosyal ipuçlarını anlama ve duyguları doğru şekilde yönetme becerilerinin zayıfladığına dikkat çekti.

“Çocukların ekran yerine deneyimsel öğrenmeye ve gerçek etkileşimlere yönlendirilmesi gerekiyor” diyen Barut, ekran bağımlılığının ilerleyen yaşlarda duygusal sorunlara zemin hazırlayabileceğini belirtti.

Telefonu Sakinleştirici Olarak Kullanmayın

Birçok ebeveynin çocuklarını susturmak ya da sakinleştirmek için dijital cihazları kullandığını dile getiren Barut, bunun uzun vadede duygusal düzenleme sorunlarına neden olduğunu söyledi.

“Telefonu bir ödül veya ceza aracı yapmak çocukların duygusal gelişimini engeller” diyen Barut, bu durumun ilerleyen yıllarda stres, kaygı ve öfke ile başa çıkma becerilerini olumsuz etkilediğini ifade etti.

Ailelere Öneriler: Kitap, Oyun, Etkinlik

Çocukların ekran karşısında geçirdiği süreyi günde 1 saatle sınırlamanın önemine değinen Barut, şu önerilerde bulundu:

Çocukları kitap okumaya ve açık havada oyun oynamaya yönlendirin.

Dijital içerikleri birlikte izleyip üzerine konuşun.

Yemek saatlerinde veya yatmadan önce dijital molalar planlayın.

Barut, ailelerin rol model olması gerektiğini hatırlatarak, “Sınırsız ekran kullanan bir yetişkinin çocuğa sınır koyması mümkün değildir” dedi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...