Fransa’da şişelenmiş su sektörü, ülke gündemini sarsan büyük bir skandalın merkezine oturdu. BBC, Le Monde ve Radio France tarafından yayımlanan araştırmalar, ülkede satılan maden sularının en az üçte birinin yasa dışı yöntemlerle işlendiğini ortaya koydu. Avrupa Birliği mevzuatına göre “doğal mineralli su” kaynak ile şişe arasındaki yapısı değiştirilmeden tüketiciye sunulmalıydı; ancak incelemelerde ultraviyole ışık, karbon filtreleri ve mikrofiltrasyon sistemleri kullanılarak suyun işlendiği tespit edildi. Bu yöntemler, sağlık açısından bir risk oluşturmamakla birlikte, suyun “doğal mineralli” statüsünü geçersiz kılıyor. Özellikle dünyaca ünlü Perrier markası tartışmaların tam merkezine yerleşti. Üstelik, devlet yetkilileri ve sektör temsilcilerinin bu uygulamaları bildiği ve konuyu gizlemek için iş birliği yaptığı iddiaları kamuoyunda şok etkisi yarattı.

SENATO SORUŞTURMASI VE PERRIER’İN İTİRAFI

Fransa Senatosu’nun yürüttüğü soruşturmada hükümetin olayın üstünü örtmek için kasıtlı stratejiler izlediği öne sürüldü. Nestlé CEO’su Laurent Freixe, senato oturumunda Perrier’in yasa dışı yöntemlerle su işleme faaliyetlerinde bulunduğunu doğruladı. Ayrıca şirketin tarihi kaynağına ilişkin hazırlanan hidrolog raporunda, Perrier ürünlerinin artık “doğal mineralli su” olarak sınıflandırılmaması gerektiği yönünde tavsiyeler bulunduğu kaydedildi. Perrier ise suyun 130 metre derinlikten, kireçtaşı tabakalarının altından çıkarıldığını ve saflığına güvenlerinin tam olduğunu savunuyor. Mikrofiltrasyon yönteminin Avrupa Birliği tarafından açıkça yasaklanmadığını ileri süren şirket, bu uygulamanın suyun mineral yapısını bozmadığını iddia ediyor. Ancak kamuoyunda oluşan güvensizlik, şişelenmiş su sektörüne yönelik tartışmaları derinleştirirken, tüketicilerin tepkileri giderek büyüyor.