Bugünün Haberi
25 Haziran 2025, 11:48
6
(Güncellendi: 25 Haziran 2025, 11:48)

Erdoğan-Trump İlk Yüz Yüze Görüşmesi Dünya Basınında Nasıl Yankı Buldu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, NATO Zirvesi için bulundukları Lahey'de bir araya geldi. Trump'ın ikinci başkanlık dönemindeki bu ilk yüz yüze görüşme, Ortadoğu'daki gerilimin gölgesinde gerçekleşmesine rağmen dünya basınında büyük ilgi gördü ve Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlandı. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmede bölgesel ve uluslararası birçok konu ele alındı.
Erdoğan-Trump İlk Yüz Yüze Görüşmesi Dünya Basınında Nasıl Yankı Buldu?

"İLK YÜZ YÜZE GÖRÜŞME" başlığıyla verdiği haberde, liderlerin iki ülke arasındaki gergin ilişkileri sona erdirme amacıyla bir araya geldiğini belirtti. Haber, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump'ın İsrail ve İran arasındaki ateşkes çabalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini aktardı. Ayrıca, Türkiye'nin NATO bünyesinde ABD'den sonraki en büyük orduya sahip olduğu vurgulanarak, iki liderin ittifakın caydırıcılığını artırmaya yönelik adımları görüştüğü ifade edildi. Erdoğan'ın 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılmasında iş birliğinin önemine değindiği de belirtildi.

Media content

Le Monde: Fransız gazetesi Le Monde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için "yakın iş birliği" çağrısında bulunduğunu vurguladı. Haberde, Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nin açıklamasına atıfta bulunularak, Erdoğan'ın İsrail ile İran arasında varılan ateşkesten duyduğu memnuniyet ve bu durumun kalıcı hale gelmesi umudu dile getirildi.

Topontiki: Yunan gazetesi Topontiki, iki liderin görüşmesinde Türkiye ve ABD arasındaki iyi ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki "kararlılığın" dile getirildiğini öne çıkardı. Haber, Trump'ın ikinci dönemindeki ilk yüz yüze görüşme olan bu buluşmada bölgesel ve uluslararası konuların ele alındığını belirtti.

Hindustan Times: Hindustan Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran ile İsrail arasındaki ateşkesi memnuniyetle karşıladığını aktarırken, Gazze ve Ukrayna'daki savaşları sona erdirmek için "yakın diyalog" çağrısında bulunduğunu vurguladı.

Bu ilk yüz yüze görüşme, iki liderin küresel ve bölgesel meselelerde ortak zemin arayışı ve Türkiye-ABD ilişkilerinde potansiyel bir yakınlaşmanın sinyallerini taşıması açısından önem arz ediyor.

26 Haziran 2025, 13:31
8

12 Günlük İsrail Savaşı 10 Milyar Dolarlık Yıkım Bilançosu

İsrail ile İran arasında yaşanan 12 günlük çatışmanın ekonomik bedeli ağır oldu. İlk belirlemelere göre, savunma harcamalarından altyapı kayıplarına, iş gücü eksikliğinden turizmin çöküşüne kadar birçok alanda yaşanan kayıpların toplam maliyetinin yaklaşık 10 milyar doları bulduğu açıklandı. Ülkenin bütçe açığının GSYH'nin yüzde 6'sına çıkması beklenirken, vergi mükelleflerini milyarlarca dolarlık tazminatlar ve hasar ödemeleri bekliyor.
12 Günlük İsrail Savaşı 10 Milyar Dolarlık Yıkım Bilançosu

İsrail’in İran’la yaşadığı son çatışmaların ardından ekonomik etkiler derinleşiyor. Hazine yetkilileri, savaşın bütçe açığını Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) en az yüzde 6’sına yükseltmesini beklediklerini ifade etti. Bu oran, önceki yüzde 4,9’luk tavanı aşarak ülke ekonomisi için alarm zillerinin çaldığını gösteriyor. JPMorgan da İsrail’in bütçe açığı tahminini yüzde 6,2’ye çıkardı.

Hava Saldırıları ve Yıkımın Faturası

İran tarafından fırlatılan 547 balistik füzenin yüzde 90’ı İsrail’in hava savunma sistemleri tarafından engellenmiş olsa da, en az 31 füze hedeflere ulaştı. Bu saldırılarda 29 kişi hayatını kaybederken, 3 binden fazla kişi yaralandı.

Hava savunma sistemlerinin maliyeti ise dudak uçuklatan seviyelere ulaştı. Arrow 3 füze sisteminin tek bir atışı 4 milyon dolara mal olurken, Arrow 2 sisteminde bu rakam 3 milyon dolar seviyesinde. İsrail’in İran’a yönelik karşı saldırılarının günlük maliyeti yaklaşık 735 milyon doları buldu. 200’e yakın uçağın 1.500 sorti gerçekleştirdiği operasyonların toplam maliyeti ise 1,2 milyar dolara ulaştı.

Media content

Altyapı ve Sivil Zararlar: Benzeri Görülmemiş Bir Hasar

Tel Aviv’in güneyindeki Weizmann Enstitüsü ve ülkenin en büyük rafinerilerinden biri olan Bazam rafinerisi dahil olmak üzere birçok stratejik tesis zarar gördü. İlk tahminlere göre altyapıdaki toplam hasar 1,5 milyar doları buluyor. Binalar, araçlar ve diğer sivil varlıklar için 40 binden fazla tazminat başvurusu yapıldı.

Vergi Dairesi yetkilisi Amir Dahan, zararın büyüklüğünün “benzeri görülmemiş” olduğunu belirterek, bu sayının daha da artacağını öngördü. Hazine’nin savaş rezervleri ise tamamen tükenmiş durumda.

Ekonomik Hayat Durduruldu: İşletmeler ve Turizm Sektörü Darbe Aldı

Savaş nedeniyle kapatılan işletmeler için devletin tazminat ödemesi gerektiği belirtiliyor. İşverenlere ciroya göre tazminat verilmesi planlanırken, çalışanlara yönelik ödemelerin sınırlı kalacağı ifade edildi. İsrail basını, tazminat sisteminin zararın sadece küçük bir kısmını karşılayabildiğini bildiriyor.

Turizm sektörü de savaşın en çok etkilenen alanlarından biri oldu. İsrail’in hava bağlantılarının askıya alınmasıyla ülke fiilen izole hale geldi. Oteller, roket saldırılarından etkilenen vatandaşlara barınma hizmeti sunarken, bu hizmetlerin faturası da devlete yüklenecek.

Media content

Yaklaşık 60 bin işletmenin kapanma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilirken, Hayfa Limanı’ndaki ithalat-ihracat trafiği yılın ilk altı ayında yüzde 16 oranında geriledi.

Uzun Vadeli Etkiler ve Kredi Notu Düşüşleri

Ekonomik analistler, İsrail’in son 20 ayda yaşadığı savaşların toplam maliyetinin 80 milyar doları aşabileceğini öngörüyor. Bu rakama sadece askeri harcamalar değil, sivil tazminatlar ve üretim kayıpları da dahil.

İsrail Merkez Bankası, enflasyonun yükselmesi ve şekelin değer kaybı nedeniyle faiz oranlarını yüzde 4,5 seviyesinde sabit tutarken, ekonomik toparlanmanın 2025’in ikinci yarısına kadar erteleneceği tahmin ediliyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, bütçe açığındaki dramatik artış nedeniyle İsrail’in kredi notunu A+’dan A’ya düşürdü. IMF de büyüme tahminini yüzde 3,4’ten yüzde 1-1,9 aralığına indirdi. OECD verilerine göre, İsrail ekonomisi üye ülkeler arasında en büyük düşüşü yaşayan ülke konumunda bulunuyor. Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü, hükümetin kaynak tahsisi konusunda zorlu kararlar almak zorunda kalacağını ve bunun da kamu harcamalarında kesintilere yol açabileceğini belirtiyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...