Bugünün Haberi
26 Haziran 2025, 11:19
7

Dünya Basını Konuşuyor Çelik Kubbe Planları Hızlanıyor Mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fransa Cumhurbaşkanı Macron'dan Avrupa yapımı füze savunma sistemlerinin tedarikine onay istediği, Bloomberg haber ajansı tarafından duyuruldu. Lahey'deki NATO Liderler Zirvesi marjında gerçekleşen görüşmenin detayları, Türkiye'nin kendi "Çelik Kubbe" füze savunma kalkanını inşa etme planlarını hızlandırma arayışını gözler önüne serdi.
Dünya Basını Konuşuyor Çelik Kubbe Planları Hızlanıyor Mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 25 Haziran Çarşamba günü Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Liderler Zirvesi kapsamında ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin içeriği, özellikle ABD basınında geniş yankı buldu.

Bloomberg'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye gibi Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan müttefiklerin de Avrupa'nın yeni güvenlik mimarisi sürecine dahil edilmesi çağrısında bulundu. Haberde, Erdoğan'ın Macron'dan Avrupa yapımı füze savunma sistemi olan SAMP/T'nin ortak üretimine yönelik itirazından vazgeçmesini istediği belirtildi.

"SATIŞA YEŞİL IŞIK YANARSA ÇELİK KUBBE PLANLARI HIZLANIR"

Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, ikili ilişkilerin ve bölgesel meselelerin ele alındığı ifade edilmişti. Görüşmenin gündeminde, son İsrail-İran savaşı ve 12 günün ardından sağlanan ateşkes de yer aldı.

Haberde kimliklerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan Türk yetkililerin ifadelerine yer verildi. Bu kaynaklara göre, Eurosam GIE şirketinin ürettiği SAMP/T hava ve füze savunma sistemi satışına yeşil ışık yakılması, Ankara'nın 2-3 yıl içinde kendi füze savunma kalkanı olan "Çelik Kubbe"yi inşa etme planlarını hızlandırabilir. Fransa Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ise Bloomberg'in yorum talebine yanıt vermedi.

Media content

Fransa'dan Önceki İtirazlar ve İtalya'nın Tutumu

Bloomberg'e konuşan yetkililer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lahey'deki zirvede Macron ve diğer liderlerden Türkiye'nin NATO'nun en büyük ikinci ordusu olarak kıtanın güvenliği açısından taşıdığı değeri ve kısıtlamasız savunma-endüstri işbirliğinin caydırıcılığı geliştirmek için kilit öneme sahip olduğunu kabul etmelerini istediğini belirtti.

Haberde ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un 2020 yılında Erdoğan'ın SAMP/T sistemine dair talebine yanıt olarak, Türkiye'nin önce Suriye'deki çatışmadaki amaçlarını aydınlığa kavuşturması gerektiğini söylediği hatırlatıldı. Türkiye'nin Afrika'daki artan diplomatik ve askeri varlığı ile nüfuzunun da Paris ile ilişkilerde sürtüşmeye yol açan bir başka faktör olduğu kaydedildi. Macron'un kıta sahanlığı meselesinde de Yunanistan ve Kıbrıs'ın yanında yer aldığı vurgulandı.

Media content

Türkiye'nin Batılı müttefiklerini hava savunma silahlarının ortak üretimine ikna etmeye çalıştığı ve bunun yerli savunma sanayii geliştirme planlarını da güçlendireceği belirtildi. Türk yetkililere göre, Fransa ve İtalya'nın ortak girişimi olan Eurosam ve Türkiye, 2018 yılında füze savunma sistemi geliştirme konusunda bir anlaşma imzalamıştı ve İtalya'nın da satışa herhangi bir itirazı bulunmuyor. İtalya hükümeti sözcüsü de Bloomberg'in yorum talebine yanıt vermedi.

ABD ile F-35 Gündemi ve S-400 Tartışması

Haberde, Türkiye'nin 2017 yılında Rusya'dan S-400 füze savunma sistemini almasının ABD de dahil olmak üzere NATO müttefikleriyle ilişkilerde bozulmaya yol açtığına değinildi. Türkiye'nin, müttefiklerinin savunma ihtiyaçlarını karşılamadığı için Rus sistemini almak durumunda kaldığını belirttiği hatırlatıldı.

Türkiye'nin S-400'leri henüz aktive etmediği ancak sistemden vazgeçmeyi ya da ABD'li bir alternatifi ile değiştirmeyi reddettiği ifade edildi. Habere göre, Türk yetkililer, Erdoğan'ın Salı günü geç saatlerde görüştüğü ABD Başkanı Donald Trump'ı, Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarının satışı üzerindeki yasağı kaldırması konusunda S-400'lerin sadece sınırlı şekilde kullanılacağı yönünde güvence vermeyi bekliyordu.

26 Haziran 2025, 13:31
6

12 Günlük İsrail Savaşı 10 Milyar Dolarlık Yıkım Bilançosu

İsrail ile İran arasında yaşanan 12 günlük çatışmanın ekonomik bedeli ağır oldu. İlk belirlemelere göre, savunma harcamalarından altyapı kayıplarına, iş gücü eksikliğinden turizmin çöküşüne kadar birçok alanda yaşanan kayıpların toplam maliyetinin yaklaşık 10 milyar doları bulduğu açıklandı. Ülkenin bütçe açığının GSYH'nin yüzde 6'sına çıkması beklenirken, vergi mükelleflerini milyarlarca dolarlık tazminatlar ve hasar ödemeleri bekliyor.
12 Günlük İsrail Savaşı 10 Milyar Dolarlık Yıkım Bilançosu

İsrail’in İran’la yaşadığı son çatışmaların ardından ekonomik etkiler derinleşiyor. Hazine yetkilileri, savaşın bütçe açığını Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) en az yüzde 6’sına yükseltmesini beklediklerini ifade etti. Bu oran, önceki yüzde 4,9’luk tavanı aşarak ülke ekonomisi için alarm zillerinin çaldığını gösteriyor. JPMorgan da İsrail’in bütçe açığı tahminini yüzde 6,2’ye çıkardı.

Hava Saldırıları ve Yıkımın Faturası

İran tarafından fırlatılan 547 balistik füzenin yüzde 90’ı İsrail’in hava savunma sistemleri tarafından engellenmiş olsa da, en az 31 füze hedeflere ulaştı. Bu saldırılarda 29 kişi hayatını kaybederken, 3 binden fazla kişi yaralandı.

Hava savunma sistemlerinin maliyeti ise dudak uçuklatan seviyelere ulaştı. Arrow 3 füze sisteminin tek bir atışı 4 milyon dolara mal olurken, Arrow 2 sisteminde bu rakam 3 milyon dolar seviyesinde. İsrail’in İran’a yönelik karşı saldırılarının günlük maliyeti yaklaşık 735 milyon doları buldu. 200’e yakın uçağın 1.500 sorti gerçekleştirdiği operasyonların toplam maliyeti ise 1,2 milyar dolara ulaştı.

Media content

Altyapı ve Sivil Zararlar: Benzeri Görülmemiş Bir Hasar

Tel Aviv’in güneyindeki Weizmann Enstitüsü ve ülkenin en büyük rafinerilerinden biri olan Bazam rafinerisi dahil olmak üzere birçok stratejik tesis zarar gördü. İlk tahminlere göre altyapıdaki toplam hasar 1,5 milyar doları buluyor. Binalar, araçlar ve diğer sivil varlıklar için 40 binden fazla tazminat başvurusu yapıldı.

Vergi Dairesi yetkilisi Amir Dahan, zararın büyüklüğünün “benzeri görülmemiş” olduğunu belirterek, bu sayının daha da artacağını öngördü. Hazine’nin savaş rezervleri ise tamamen tükenmiş durumda.

Ekonomik Hayat Durduruldu: İşletmeler ve Turizm Sektörü Darbe Aldı

Savaş nedeniyle kapatılan işletmeler için devletin tazminat ödemesi gerektiği belirtiliyor. İşverenlere ciroya göre tazminat verilmesi planlanırken, çalışanlara yönelik ödemelerin sınırlı kalacağı ifade edildi. İsrail basını, tazminat sisteminin zararın sadece küçük bir kısmını karşılayabildiğini bildiriyor.

Turizm sektörü de savaşın en çok etkilenen alanlarından biri oldu. İsrail’in hava bağlantılarının askıya alınmasıyla ülke fiilen izole hale geldi. Oteller, roket saldırılarından etkilenen vatandaşlara barınma hizmeti sunarken, bu hizmetlerin faturası da devlete yüklenecek.

Media content

Yaklaşık 60 bin işletmenin kapanma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilirken, Hayfa Limanı’ndaki ithalat-ihracat trafiği yılın ilk altı ayında yüzde 16 oranında geriledi.

Uzun Vadeli Etkiler ve Kredi Notu Düşüşleri

Ekonomik analistler, İsrail’in son 20 ayda yaşadığı savaşların toplam maliyetinin 80 milyar doları aşabileceğini öngörüyor. Bu rakama sadece askeri harcamalar değil, sivil tazminatlar ve üretim kayıpları da dahil.

İsrail Merkez Bankası, enflasyonun yükselmesi ve şekelin değer kaybı nedeniyle faiz oranlarını yüzde 4,5 seviyesinde sabit tutarken, ekonomik toparlanmanın 2025’in ikinci yarısına kadar erteleneceği tahmin ediliyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, bütçe açığındaki dramatik artış nedeniyle İsrail’in kredi notunu A+’dan A’ya düşürdü. IMF de büyüme tahminini yüzde 3,4’ten yüzde 1-1,9 aralığına indirdi. OECD verilerine göre, İsrail ekonomisi üye ülkeler arasında en büyük düşüşü yaşayan ülke konumunda bulunuyor. Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü, hükümetin kaynak tahsisi konusunda zorlu kararlar almak zorunda kalacağını ve bunun da kamu harcamalarında kesintilere yol açabileceğini belirtiyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...