Bugünün Haberi
7 Temmuz 2025, 09:44
2

Diz Kireçlenmesi (Gonartroz): Nedenleri, Belirtileri ve Güncel Tedaviler

Diz ekleminde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığı mı yaşıyorsunuz? Yürümekte, merdiven çıkmakta zorlanıyor musunuz? Bu şikayetler, halk arasında diz kireçlenmesi olarak bilinen gonartrozun belirtileri olabilir. Diz kireçlenmesi, eklem kıkırdağının zamanla aşınması sonucu ortaya çıkan dejeneratif bir hastalıktır ve dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Peki, diz kireçlenmesi neden olur, belirtileri nelerdir ve modern tıp bu rahatsızlık için hangi tedavi yöntemlerini sunuyor?
Diz Kireçlenmesi (Gonartroz): Nedenleri, Belirtileri ve Güncel Tedaviler

Diz Kireçlenmesi (Gonartroz) Nedir ve Nedenleri Nelerdir?

Diz kireçlenmesi, diz eklemindeki kıkırdağın yıpranması ve incelmesiyle karakterize bir durumdur. Kıkırdak, kemiklerin birbirine sürtünmesini engelleyen ve şok emici görevi gören pürüzsüz bir dokudur. Kıkırdak hasar gördüğünde, kemikler birbirine sürtünmeye başlar, bu da ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına yol açar.

Diz kireçlenmesinin gelişimine katkıda bulunan başlıca nedenler şunlardır:

  • Yaş: En önemli risk faktörüdür. Yaş ilerledikçe kıkırdak yapısı bozulur ve kendini yenileme kapasitesi azalır.
  • Genetik Yatkınlık: Aile öyküsünde diz kireçlenmesi olan kişilerde risk daha yüksektir.
  • Fazla Kilo ve Obezite: Diz eklemlerine binen yükü artırarak kıkırdak aşınmasını hızlandırır. Her ekstra kilo, dize dört kat daha fazla yük bindirir.
  • Daha Önceki Diz Yaralanmaları: Menisküs yırtıkları, bağ yaralanmaları veya kırıklar gibi geçmiş diz travmaları, kireçlenme riskini artırır.
  • Mesleki Faktörler: Dizleri zorlayan, sürekli ayakta durma, çömelme veya ağır kaldırma gerektiren meslekler riski artırabilir.
  • Spor Yaralanmaları: Özellikle yüksek etkili sporlarla uğraşanlarda diz eklemine tekrarlayan stres, kireçlenmeye yol açabilir.
  • Cinsiyet: Kadınlarda diz kireçlenmesi erkeklere göre daha sık görülür.
  • Romatizmal Hastalıklar: Romatoid artrit gibi enflamatuar eklem hastalıkları, kıkırdağa zarar vererek kireçlenmeye yol açabilir.
  • Kas Zayıflığı: Diz çevresindeki kasların zayıf olması, ekleme binen yükü artırır.


Diz Kireçlenmesinin Belirtileri

Diz kireçlenmesinin belirtileri genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve zamanla şiddetlenir:

  • Eklem Ağrısı: En belirgin semptomdur. Hareketle artar, dinlenmeyle azalır. Özellikle sabahları veya uzun süre oturup kalktıktan sonra şiddetlenebilir.
  • Eklem Sertliği: Özellikle sabahları veya uzun süreli hareketsizlik sonrası dizlerde tutukluk ve sertlik hissi.
  • Hareket Kısıtlılığı: Diz bükme ve düzeltme hareketlerinde zorlanma.
  • Ses Gelmesi: Diz hareket ettirildiğinde çıtırtı, sürtünme veya gıcırdama sesleri duyulması.
  • Şişlik ve Hassasiyet: Diz ekleminde iltihaplanmaya bağlı şişlik ve dokunmayla hassasiyet.
  • Yürüme Güçlüğü: Ağrı ve sertlik nedeniyle yürümede aksama veya zorlanma.
  • Kas Kaybı: Hareketsizliğe bağlı olarak diz çevresindeki kaslarda erime (atrofi).
Media content

Diz Kireçlenmesi İçin Güncel Tedavi Yöntemleri

Diz kireçlenmesinin tedavisinde amaç, ağrıyı azaltmak, eklem fonksiyonunu iyileştirmek ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktır. Tedavi planı, hastalığın evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve yaşam tarzına göre kişiye özel olarak belirlenir.

  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
    • Kilo Kontrolü: Fazla kilolardan kurtulmak, dizlere binen yükü önemli ölçüde azaltır.
    • Egzersiz: Diz çevresi kaslarını güçlendirmeye yönelik düşük etkili egzersizler (yüzme, bisiklet, yürüme) eklem sağlığını korumaya yardımcı olur. Fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersizler çok faydalıdır.
    • Destekleyici Cihazlar: Dizlikler, baston veya yürüteç kullanımı, dize binen yükü azaltarak ağrıyı hafifletebilir.
  • İlaç Tedavisi:
    • Ağrı Kesiciler ve Anti-enflamatuar İlaçlar: Non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ) ağrıyı ve iltihabı azaltmada etkilidir.
    • Kondroprotektif Ajanlar: Glukozamin ve kondroitin sülfat gibi takviyelerin kıkırdak sağlığını desteklediği düşünülse de etkinlikleri konusunda bilimsel kanıtlar sınırlıdır.
  • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon:
    • Ağrıyı azaltıcı modaliteler (sıcak/soğuk uygulama, elektroterapi).
    • Kas güçlendirme ve germe egzersizleri.
    • Yürüme analizi ve duruş düzeltme.
  • Eklem İçi Enjeksiyonlar:
    • Kortikosteroid Enjeksiyonları: Kısa süreli ağrı kesici ve iltihap azaltıcı etki sağlar.
    • Hyaluronik Asit Enjeksiyonları (Horoz İbiği Enjeksiyonu): Eklem sıvısının kayganlığını artırarak ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
    • PRP (Platelet Rich Plasma) Enjeksiyonları: Hastanın kendi kanından elde edilen trombositten zengin plazmanın enjekte edilmesi, kıkırdak yenilenmesini ve iyileşmeyi destekleyebilir.
    • Kök Hücre Tedavisi: Kıkırdak onarımını hedefleyen umut vadeden bir tedavi yöntemidir, ancak henüz standart bir tedavi olarak kabul edilmemiştir ve araştırmalar devam etmektedir.
  • Cerrahi Müdahaleler:
    • Artroskopi: Diz ekleminin içindeki hasarlı kıkırdak veya menisküs parçalarını temizlemek için minimal invaziv bir yöntemdir.
    • Kıkırdak Onarımı/Nakli: Genç hastalarda küçük kıkırdak hasarları için uygulanabilir.
    • Osteotomi: Bacak kemiğinde açısal düzeltmeler yaparak diz eklemine binen yükü yeniden dağıtma işlemidir.
    • Diz Protezi Ameliyatı (Total Diz Artroplastisi): İleri evre diz kireçlenmesi olan ve diğer tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen hastalarda, hasarlı eklem yüzeylerinin yapay bir protez ile değiştirildiği nihai tedavi yöntemidir.

Diz kireçlenmesi, doğru yönetim ve tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Diz ağrısı veya hareket kısıtlılığı yaşıyorsanız, en uygun tedavi seçenekleri için bir ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurmanız önemlidir. Sağlıklı dizlerle daha aktif bir yaşam sürmek mümkün!

7 Temmuz 2025, 10:03
4

Faset Eklem Sendromu: Bel ve Boyun Ağrısının Sinsi Nedeni ve Tedavileri

Sabahları uyanır uyanmaz hissettiğiniz boyun veya bel ağrısı, uzun süre oturduktan sonra artan rahatsızlık veya belirli hareketlerle keskinleşen sancılar... Bu tür şikayetleriniz varsa, omurganızdaki küçük ama önemli eklemlerden kaynaklanan bir sorun olan faset eklem sendromu yaşıyor olabilirsiniz. Omurganın hareketliliğini sağlayan bu eklemler, zamanla yıpranabilir ve ağrılı hale gelebilir. Peki, faset eklem sendromu nedir, nedenleri nelerdir ve bu kronik ağrıyla nasıl başa çıkılır?
Faset Eklem Sendromu: Bel ve Boyun Ağrısının Sinsi Nedeni ve Tedavileri

Faset Eklem Sendromu (Faset Artropatisi) Nedir?

Omurga, omurlardan (vertebra) oluşan karmaşık bir yapıdır. Her bir omur arasında, omurganın esnekliğini ve hareketini sağlayan küçük eklemler bulunur: bunlar faset eklemlerdir. Bu eklemler, tıpkı diz veya kalça eklemleri gibi kıkırdakla kaplıdır ve kemiklerin birbirine sürtünmesini engelleyen sinovyal sıvı içerir.

Faset eklem sendromu veya faset artropatisi, bu eklemlerdeki kıkırdağın aşınması, yıpranması ve dejenerasyonu (kireçlenme) sonucu oluşan ağrılı bir durumdur. Kıkırdak hasar gördüğünde, kemikler birbirine sürtünerek iltihaplanma, ağrı ve eklem sertliğine yol açar. En sık boyun (servikal) ve bel (lomber) omurgasında görülür.


Faset Eklem Sendromunun Başlıca Nedenleri

Faset eklem sendromunun gelişiminde çeşitli faktörler rol oynar. Genellikle yaşlanma ile ilişkilidir, ancak başka nedenleri de vardır:

  • Yaşlanma ve Dejenerasyon: En yaygın nedendir. Yaş ilerledikçe, eklem kıkırdağı doğal olarak yıpranır ve kurur. Bu durum, eklemlerin daha az kaygan olmasına ve sürtünmeye karşı daha duyarlı hale gelmesine neden olur.
  • Tekrarlayan Stres ve Travma: Omurgaya tekrarlayan stres bindiren mesleki aktiviteler, kötü duruş, ağır kaldırma veya tekrarlayıcı hareketler faset eklemlere aşırı yük bindirebilir.
  • Omurga Travmaları: Geçmişte yaşanan trafik kazaları, düşmeler veya spor yaralanmaları gibi travmalar, faset eklemlerde hasara yol açabilir.
  • Omurga Ameliyatları: Omurgada yapılan bazı cerrahi müdahaleler, komşu faset eklemler üzerinde artan strese neden olabilir.
  • Obezite ve Fazla Kilo: Vücut ağırlığının artması, özellikle bel omurgasındaki faset eklemlere binen yükü önemli ölçüde artırır.
  • Artrit Türleri: Osteoartrit (kireçlenme) gibi dejeneratif eklem hastalıkları veya romatoid artrit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklar faset eklemleri etkileyebilir.
  • Skolyoz veya Kifoz: Omurganın anormal eğrilikleri, faset eklemlere düzensiz baskı uygulayarak zamanla yıpranmalarına yol açabilir.
  • Genetik Yatkınlık: Bazı kişilerde genetik faktörler nedeniyle eklem kireçlenmesine karşı daha yüksek bir yatkınlık olabilir.


Faset Eklem Sendromunun Belirtileri

Faset eklem sendromunun belirtileri, etkilenen omurga bölgesine göre değişiklik gösterir:

Boyun (Servikal Faset) Ağrısı:

  • Başın belirli yönlere (genellikle geriye veya yana) çevrilmesiyle artan ağrı.
  • Boyun ve omuzlarda sertlik, tutukluk hissi.
  • Ağrı bazen kürek kemiği veya kola yayılabilir (ancak sinir sıkışması kadar yaygın değildir).
  • Uzun süre masa başında çalışma veya bilgisayar kullanımı sonrası ağrının artması.

Bel (Lomber Faset) Ağrısı:

  • Belin alt kısmında, genellikle tek veya çift taraflı, künt bir ağrı.
  • Ayakta durma veya uzun süre oturma sonrası ağrının artması.
  • Belin geriye doğru bükülmesiyle (hiperekstansiyon) ağrının şiddetlenmesi.
  • Sabahları veya hareketsizlik sonrası belde tutukluk.
  • Ağrı bazen kalça veya uyluğun üst kısmına yayılabilir, ancak bacağın altına inmez (bu durum genellikle disk sorunlarını işaret eder).


Media content

Faset Eklem Sendromu Tanısı ve Tedavisi

Faset eklem sendromu tanısı, detaylı fizik muayene, hastanın şikayetleri ve görüntüleme yöntemleri (MR, BT) ile konulur. Ancak kesin tanı genellikle tanısal faset blokajı denilen, ekleme lokal anestezik enjeksiyonu ile konur. Ağrının enjeksiyon sonrası geçmesi, tanıyı doğrular.

Tedavi, ağrıyı azaltmaya, eklem fonksiyonunu iyileştirmeye ve hastanın yaşam kalitesini artırmaya odaklanır:

  1. Konservatif Tedaviler:
    • İlaç Tedavisi: Non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ), kas gevşeticiler ve ağrı kesiciler kullanılabilir.
    • Fizik Tedavi: Bel ve boyun kaslarını güçlendirmeye, esnekliği artırmaya ve duruşu düzeltmeye yönelik egzersizler çok önemlidir. Manuel terapi ve masaj da faydalı olabilir.
    • Isı/Soğuk Tedavisi: Ağrılı bölgeye sıcak veya soğuk kompres uygulamak semptomları hafifletebilir.
    • Kilo Kontrolü: Özellikle bel ağrısında, fazla kilolardan kurtulmak eklemlere binen yükü azaltır.
    • Ergonomik Düzenlemeler: Çalışma ortamında veya uyku pozisyonunda ergonomik düzenlemeler yapmak, omurgaya binen stresi azaltabilir.
  2. Girişimsel Ağrı Tedavileri:
    • Faset Eklem Enjeksiyonları: Etkilenen faset eklemin içine veya eklemi besleyen sinirlerin çevresine kortikosteroid ve lokal anestezik enjeksiyonları yapılır. Bu, hem tanısal hem de tedavi edici amaçlıdır ve ağrıyı geçici olarak dindirir.
    • Radyofrekans Nörotomi (Radyofrekans Ablasyon): Faset eklemi innerve eden sinirlerin (medial dal sinirleri) radyofrekans enerjisi ile yakılması işlemidir. Bu işlem, sinirlerin ağrı sinyallerini iletmesini engelleyerek daha uzun süreli ağrı kesici etki sağlar. Başarılı vakalarda etkisi 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilir.
  3. Cerrahi Tedavi: Konservatif ve girişimsel tedavilerle sonuç alınamayan ve ağrısı çok şiddetli olan, kısıtlı sayıda hastada nadiren cerrahi seçenekler (örneğin füzyon ameliyatı) düşünülebilir. Ancak faset eklem sendromunda cerrahi genellikle son çaredir.

Faset eklem sendromu, doğru teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir bir durumdur. Kronik bel veya boyun ağrısı yaşıyorsanız, altta yatan nedeni öğrenmek ve size özel bir tedavi planı oluşturmak için bir fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanına, ortopedi veya beyin ve sinir cerrahisi uzmanına başvurmanız önemlidir. Ağrısız ve aktif bir yaşam için erken müdahale büyük fark yaratır.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...