Netflix, Disney+, Amazon Prime Video ve HBO Max gibi dijital platformlar, ilk çıktıkları dönemde uygun fiyatlar karşılığında geniş içerik kütüphaneleri sunarak korsan yayın kullanımını ciddi şekilde düşürmüştü. Ancak son yıllarda abonelik ücretlerinin artması, içeriklerin farklı platformlara dağılması ve aranan yapımların bulunamaması, kullanıcıları yeniden korsana yönlendirmeye başladı. The Guardian yazarı Gabriel Rindborg, eskiden tek bir platformda bulabildiği diziler için artık iki ya da üç platforma abone olmak zorunda kaldığını, bunun da hem maliyet hem de zaman açısından büyük bir yük getirdiğini belirtiyor. Üstelik bu platformların abonelik ücretleri, birkaç yıl öncesine kıyasla oldukça yükselmiş durumda. Bu durum yalnızca bireysel kullanıcıları değil, sinema yazarları ve sektör profesyonellerini de korsan sitelere ve torrent platformlarına daha sık yönlendiriyor.

Korsan Kullanımındaki Artış Rakamlarla Kanıtlandı
MUSO’nun verilerine göre, korsan yayınların en düşük seviyede olduğu 2020 yılında toplam görüntüleme sayısı 130 milyar civarındayken, 2024 itibarıyla bu rakam 216 milyara yükseldi. İsveç’te yapılan bir başka araştırma ise ülkede her dört kişiden birinin korsan yayın izlediğini ortaya koyuyor; 15-24 yaş aralığında ise bu oran daha da yüksek. Rindborg, Valve kurucusu Gabe Newell’ın yıllar önce söylediği “Korsan bir para meselesi değil, hizmet meselesi” sözünü hatırlatarak, kullanıcıların tek bir platform üzerinden aradıkları tüm içeriklere erişebildikleri durumda korsanla mücadelenin çok daha kolay olacağını vurguluyor. Spotify ve Apple Music’in korsan müzikle baş etme başarısı buna örnek gösterilirken, video platformlarının hâlen parçalı ve eksik bir hizmet sunduğu eleştirisi yapılıyor. Kullanıcılar, istedikleri içerikleri izlemek için üç-dört farklı platforma aynı anda abone olmak zorunda kalıyor, ancak bu bile çoğu zaman yeterli olmuyor.