Bugünün Haberi
2 Eylül 2025, 14:17
3
(Güncellendi: 2 Eylül 2025, 14:17)

Böyle Kuraklık Görülmedi! Göller Çekildi, Tarım Alarm Veriyor

Yağışlar son 52 yılın en düşük seviyesine indi. İznik Gölü’nde su 150 metre çekildi, tarımsal üretimde büyük kayıplar yaşandı. Detaylar haberimizde…
Böyle Kuraklık Görülmedi! Göller Çekildi, Tarım Alarm Veriyor

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı Temmuz 2025 İklim, Fenoloji ve Sulama İstatistikleri, Türkiye’nin son 52 yılın en ciddi kuraklığıyla karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Yağışların 10 aylık dönemde rekor düzeyde azalmasıyla birlikte göl ve akarsu seviyeleri kritik eşiklerin altına indi. Özellikle Konya havzası, Tuz Gölü, Burdur, Eğirdir, Manyas, Uluabat ve İznik gibi göllerde sular hızla çekildi. İznik Gölü’nde tarımsal sulamada kullanılan alanlarda su kaybının 150 metreyi bulması bölge çiftçisini endişelendirdi. Marmara ve İç Anadolu’daki göletlerin büyük kısmı tamamen kururken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da akarsu debileri tarihsel ortalamaların çok altında seyretti. Uzmanlar, bu durumun önümüzdeki aylarda hem içme suyu hem de tarımsal üretim açısından daha büyük sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Tarımsal Üretimde Büyük Kayıplar

Kuraklığın tarıma etkileri de şimdiden ağır şekilde hissedilmeye başlandı. Bakanlık verilerine göre Temmuz 2025 yağışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 oranında azaldı. Tüm bölgelerde yağışların mevsim normallerinin altında kaldığı görüldü. Marmara’da yüzde 93, Ege ve İç Anadolu’da yüzde 75, Karadeniz’de yüzde 67, Doğu Anadolu’da yüzde 66, Güneydoğu Anadolu’da ise yüzde 62’lik kayıp yaşandı. Bu durum, ürün verimlerinde ciddi düşüşlere neden oldu. Marmara ve İç Anadolu’da ayçiçeğinde iç dolum yetersiz kaldı, nohutta ve mercimekte büyük kayıplar görüldü. Ege ve Akdeniz’de kuraklıkla birlikte don ve dolu, meyve bahçelerini olumsuz etkiledi. Karadeniz’in bazı ilçelerinde fındık üretiminde yüzde 50’ye varan kayıplar rapor edildi. Güneydoğu’da özellikle Şanlıurfa ve Mardin’de kuru tarım yapılan alanlarda ciddi verim düşüşleri yaşandı. Uzmanlar, su yönetimi ve sürdürülebilir tarım politikaları hayata geçirilmezse önümüzdeki yıllarda daha ağır krizlerin kapıda olduğu uyarısında bulunuyor.

2 Eylül 2025, 14:21
1

Mela Bextiyar’dan Çarpıcı Açıklama: “PKK Silahlı Mücadeleyi Sürdürse de Hedefini Kaybetti”

Mela Bextiyar, çözüm süreci ve PKK’nin silah bırakmasıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Kürt kamuoyunun barış istediğini, ancak sürecin anayasal güvenceye alınması gerektiğini söyledi. Detaylar haberimizde…
Mela Bextiyar’dan Çarpıcı Açıklama: “PKK Silahlı Mücadeleyi Sürdürse de Hedefini Kaybetti”

Erbil’de Rûdaw Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen “Türkiye'nin Zorlu Barışı: PKK'nin Silahsızlandırılması ve İstikrarsız Bir Jeopolitik Durumda Politikanın Dönüm Noktaları” başlıklı çalıştayda konuşan Kürt siyasetçi Mela Bextiyar, çözüm sürecine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bextiyar, demokrasinin yalnızca müzakerelerle veya silah bırakmayla inşa edilemeyeceğini, anayasal güvenceye alınmış sistematik bir sürece ihtiyaç olduğunu vurguladı. Türkiye’nin tarihsel olarak Kürt sorununu yanlış anladığını ve otoriter zihniyetin kamuoyunda baskıcı bir yapı yarattığını ifade eden Bextiyar, “Artık silahlı mücadelenin stratejik hedefi kalmadı. Kürtlerin temel talebi barış ve özgürlüktür” dedi. Ayrıca, 11 Temmuz’da Süleymaniye’de 30 PKK mensubunun silah bırakmasına atıfta bulunarak, bu gelişmenin sorgulanması gerektiğini belirtti.

Kürt Kamuoyu ve Yeni Süreçte Beklentiler

Panelde konuşan Rawest Araştırma Merkezi Genel Müdürü Roj Girasun ise, hem Kürt hem de Türk kamuoyunun yeni çözüm sürecine temkinli yaklaştığını söyledi. 2013’te umutla karşılanan sürecin, 2024’te yerini kaygıya bıraktığını aktaran Girasun, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve kısıtlamaların kaldırılması gibi adımların sürece desteği artırabileceğini belirtti. PSK Başkanı Bayram Bozyel de PKK’nin silah bırakmasının bölgesel etkiler yaratacağını, dört parçadaki Kürtler üzerinde olumlu bir yansıması olacağını dile getirdi. Bozyel, “Kürt sorunu yalnızca PKK meselesi değildir. Yeni anayasa hazırlıkları sürece dâhil edilmeli ve Kürtlerin statüsü gerçek bir demokratik zeminde tanınmalıdır” diyerek parlamentodaki komisyonun kapsayıcı olması gerektiğini savundu. Uzmanlara göre, sürecin ilerleyebilmesi için Kürt partilerinin ve aydınların görüşleri de alınmalı.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...