Bugünün Haberi
17 Temmuz 2025, 23:21
4

Artikülasyon Bozukluğu Küçük Yaşta Fark Edilmeli Doğru Telaffuz Hayata Etki Ediyor

Artikülasyon bozukluğu, çocukların iletişim becerilerini ve özgüvenini etkiliyor. Erken teşhis ve doğru tekniklerle gelişim sağlanabiliyor. Detaylar haberimizde.
Artikülasyon Bozukluğu Küçük Yaşta Fark Edilmeli Doğru Telaffuz Hayata Etki Ediyor

Konuşurken sesleri doğru çıkaramamak, sadece anlaşılabilirliği değil, bireyin özgüvenini ve sosyal ilişkilerini de doğrudan etkiliyor. “Artikülasyon bozukluğu” olarak bilinen bu durum, özellikle çocukluk döneminde gelişen dil becerilerini yakından ilgilendiriyor. Uzmanlara göre erken yaşta fark edilip müdahale edildiğinde, hem akademik başarı hem de sosyal uyum açısından önemli kazanımlar sağlanabiliyor.

Artikülasyon Nedir? Neden Önemlidir?

Artikülasyon, bir bireyin sesleri, heceleri ve kelimeleri doğru bir şekilde üretme becerisine verilen isim. Ağız, dil, dudak ve gırtlak gibi organların koordineli çalışmasıyla mümkün olan bu süreç, iletişim kurmanın temel yapıtaşlarından biri olarak kabul ediliyor.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, artikülasyon becerilerinin yalnızca konuşma kalitesini değil, bireyin genel dil yeterliliğini ve öğrenme hızını da etkilediğini ortaya koydu. Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, doğru artikülasyon eğitimi alan çocukların akademik başarılarında %22'ye varan bir artış gözlemlendi.

Doğru Artikülasyonun Sağladığı Kazanımlar

Yalnızca Konuşma Değil, Özgüven de Etkileniyor

Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Gülçin Erdemci’ye göre, artikülasyon yalnızca seslerin doğru çıkarılmasıyla sınırlı değil. "Bir çocuk kendini doğru ifade edemediğinde içe kapanabiliyor, sosyal ortamlardan kaçabiliyor. Bu da özgüven gelişimini doğrudan etkiliyor." diyor.

Ayrıca doğru artikülasyon:

Etkili iletişimi destekliyor,

Akademik başarıya katkı sağlıyor,

Sosyal ilişkileri güçlendiriyor,

Dinleme ve anlama becerilerini pekiştiriyor.

Artikülasyonun Gelişimi İçin Uygulanabilecek Yöntemler

Artikülasyon becerilerinin gelişimi için çocuklara yönelik çeşitli uygulamalar öne çıkıyor. Özellikle okul öncesi dönemde başlanan çalışmalar, ilerleyen yaşlarda daha kalıcı sonuçlar veriyor.

Uygulanabilecek Temel Teknikler

Ayna karşısında konuşma egzersizleri: Çocuk kendi ses üretimini izleyerek farkındalık kazanıyor.

Sesli kitap dinletileri: Doğru telaffuz modellemesi sağlanıyor.

Şarkı ve ritim etkinlikleri: Fonetik farkındalık gelişiyor.

Sözcük kartları: Kelime dağarcığı ve ses tanıma becerisi destekleniyor.

Fonetik egzersizler ve bireysel ses çalışmaları: Ses üretiminde motor gelişim sağlanıyor.

Aile ve Uzman Desteği Kritik Rol Oynuyor

Ankara Üniversitesi Çocuk Gelişimi Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Tunalı’ya göre, ailelerin ve öğretmenlerin sürece aktif katılımı büyük önem taşıyor. "Aileler çocuğun dil gelişimini evde oyunlarla, kitaplarla ve doğru modellemeyle desteklemeli. Ancak profesyonel destek gerektiği noktada zaman kaybedilmemeli" uyarısında bulunuyor.

Günlük Hayattan Örneklerle Artikülasyon Güçleniyor

Çocukların tiyatroya katılması, müzikle uğraşması ya da sesli kitaplardan hikâyeler dinlemesi, konuşma becerilerini pekiştirmede büyük katkı sağlıyor. Uzmanlar, bu tür doğal ve eğlenceli uygulamaların çocuklarda artikülasyon sorunlarını önlemede en etkili yöntemler arasında yer aldığını belirtiyor.

Artikülasyon, yalnızca bir konuşma becerisi değil, yaşamın her alanında kendini doğru ifade edebilmenin anahtarı. Uzmanlar, bu konuda atılacak erken adımların çocukların geleceğine doğrudan etki ettiğini vurguluyor. Doğru teknikler, sabır ve uzman desteğiyle her birey, etkili bir iletişim kurma gücünü kazanabilir.

17 Temmuz 2025, 23:31
5

Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Antikoagülan ilaçlar nedir, nasıl kullanılır? Kalp hastalıklarında hayat kurtaran bu ilaçların doğru kullanımı ve yan etkileriyle ilgili tüm detaylar haberimizde.
Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Son dönemde özellikle kalp ve damar hastalıklarıyla mücadele eden bireylerde yaygın şekilde kullanılan antikoagülan ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek hayati riskleri en aza indiriyor. Peki, antikoagülan nedir ve hangi durumlarda kullanılıyor?

Uzmanlara göre bu ilaçlar, damar içinde oluşabilecek pıhtıların beyin, kalp ya da akciğer gibi kritik organlara ulaşmasını engelliyor. Bu da felç, kalp krizi ve emboli gibi ölümcül durumların önüne geçilmesini sağlıyor.

Antikoagülanların Kullanım Alanları Genişliyor

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025 tarihli kılavuzlara göre; antikoagülan ilaçlar özellikle şu durumlarda reçete ediliyor:

Kalp ritim bozuklukları (özellikle atriyal fibrilasyon)

Derin ven trombozu (bacak toplardamarı pıhtısı)

Pulmoner emboli (akciğer damarlarında pıhtı)

Kalp kapakçığı ameliyatı geçiren hastalar

Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yılmaz, “Doğru kullanıldığında bu ilaçlar hayat kurtarır. Ancak kontrolsüz kullanım ciddi iç kanamalara neden olabilir,” uyarısında bulundu.

Antikoagülan Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hekimler, bu ilaçları kullananların belirli kurallara mutlaka uyması gerektiğini vurguluyor. İşte dikkat edilmesi gereken başlıca adımlar:

Antikoagülan Kullanma Kuralları

İlacı her gün aynı saatte ve düzenli alın.

Doktorun verdiği dozun dışına çıkmayın.

Düzenli aralıklarla kan değerlerinizi kontrol ettirin.

Alkol kullanımını sınırlayın.

Diğer ilaçlar hakkında mutlaka hekime bilgi verin.

Herhangi bir cerrahi müdahale öncesi doktorunuza danışın.

Ani kanama, morarma veya baş dönmesi gibi belirtilerde hekime başvurun.

Antikoagülan Türleri: Hangi Durumda Hangi İlaç?

Antikoagülanlar iki ana gruba ayrılıyor:

Doğrudan etkili antikoagülanlar (DOAC): Dabigatran, Rivaroksaban gibi ilaçlar, pıhtılaşma faktörlerini doğrudan baskılıyor.

Klasik antikoagülanlar: Varfarin gibi ilaçlar karaciğerin pıhtılaşma proteinlerini üretmesini engelliyor.

Her iki türün de etkinliği yüksek olsa da kullanım biçimleri, dozajları ve kontrol gereklilikleri farklılık gösteriyor. Bu nedenle, hangi ilacın kim için uygun olduğuna mutlaka bir uzman karar vermeli.

Yan Etkiler Göz Ardı Edilmemeli

Antikoagülan ilaçların en bilinen riski, vücuttaki kanamanın kolaylaşmasıdır. Diş eti kanamaları, burun kanamaları veya kolay morarma gibi belirtiler görülebilir. Nadir de olsa iç organlarda gizli kanamalara da yol açabilir.

Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Demir, “Hastaların ilacı bırakmadan önce hekimiyle mutlaka görüşmesi gerekiyor. Ani doz değişimleri tehlikelidir,” diyerek uyarıda bulundu.

Düzenli Takip Şart

Antikoagülan kullanan bireylerin tedavi sürecini yalnızca ilaçla sınırlı görmemesi gerekiyor. Kan değerlerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi, ilaç etkileşimlerinin gözlemlenmesi ve yaşam tarzı düzenlemeleri büyük önem taşıyor.

Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalar, bu ilaçların etkinliğinin %90'a kadar çıktığını gösteriyor. Ancak bu başarı, yalnızca bilinçli ve kontrollü kullanımda mümkün olabiliyor.

Doğru Bilgi Hayat Kurtarır

Antikoagülan nedir sorusu, sadece bir tanım meselesi değil; milyonlarca insanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir konudur. Doğru bilgilendirme, düzenli kontrol ve uzman desteği ile bu ilaçlar, ölümcül sağlık sorunlarının önüne geçmede etkili bir kalkan olabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...