Bugünün Haberi
17 Temmuz 2025, 23:12
5

Artçı Depremler Neden Olur? Türkiye’yi Tetikleyen Sarsıntı Gerçeği

Artçı deprem, büyük depremlerin ardından yaşanan küçük sarsıntılardır. Peki bu sarsıntılar neden olur, ne kadar sürer? Uzmanlara göre risk hâlâ bitmiş değil.
Artçı Depremler Neden Olur? Türkiye’yi Tetikleyen Sarsıntı Gerçeği

Son günlerde Türkiye’nin farklı bölgelerinde sıkça hissedilen artçı sarsıntılar, kamuoyunda tedirginlik yaratıyor. Büyük bir depremin hemen ardından meydana gelen bu küçük ama etkili sarsıntılar, çoğu zaman beklenmedik anlarda yaşanıyor. Uzmanlara göre, artçı depremler haftalar hatta aylarca sürebiliyor. Peki artçı deprem tam olarak nedir, neden olur ve bu süreçte nasıl hareket edilmeli?

Artçı Deprem Nedir, Neden Meydana Gelir?

Artçı deprem, ana depremin yol açtığı yer altı geriliminin tam olarak dengelenememesi sonucu oluşan sarsıntılardır. Genellikle birkaç dakika, saat ya da gün içinde hissedilmeye başlar. Bu depremler, yer kabuğundaki kırılmaların devam ettiğini gösterir.

Tektonik Bilgilere Göre: Deprem uzmanları, bu tür sarsıntıların fay hatları boyunca enerji boşalımıyla oluştuğunu vurguluyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’ne göre, “Artçı sarsıntılar, büyük depremlerin ardından normal bir süreçtir ve beklenmelidir.”

Artçı Depremlerin Tehlikesi Hâlâ Bitmiş Değil

Görünenden Daha Fazla Risk

Her ne kadar artçı depremler ana depreme kıyasla daha düşük şiddetli olsa da, özellikle hasar görmüş binalarda ciddi tehditler oluşturabilir. Enkaz altında kalan yapıların yıkılması veya zayıf zeminli alanlarda yeniden çökme riski bulunmaktadır.

Örnek: 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında, artçı sarsıntılar nedeniyle onlarca bina tamamen yıkıldı.

Bu Sarsıntılar Ne Kadar Sürebilir?

Artçı depremler sadece birkaç gün değil, bazı durumlarda aylarca sürebilir. İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ayşe Gürkan, “Büyük depremlerden sonra 3 ila 6 ay boyunca artçı hareketler gözlemlenebilir” diyerek sürecin uzunluğuna dikkat çekiyor.

Artçı Deprem Sırasında Ne Yapılmalı?

Hayat Kurtaran Adımlar

Deprem anında yapılacaklar kadar, artçı depremlere karşı da hazırlıklı olmak büyük önem taşıyor. İşte uzmanların önerdiği adımlar:

Artçı Deprem Sonrası Yapılması Gerekenler:

Bulunduğunuz yerde güvenli bir noktada kalın.

Cam eşyalardan, raflardan ve ağır objelerden uzak durun.

Binada ciddi hasar varsa dışarı çıkın ama açık ve güvenli bir alanı tercih edin.

Elektrik ve gaz vanalarını kontrol edin.

Radyo, TV veya sosyal medya üzerinden resmi açıklamaları takip edin.

Panik yapmayın; çevrenizdekilere destek olun.

Gerekiyorsa psikolojik destek alın.

Artçı Depremlerle Başa Çıkmak İçin Bilinçlenme Şart

Bu tür sarsıntılar karşısında toplumun bilinç düzeyi ne kadar yüksekse, can ve mal kaybı da o denli azalır. AFAD, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı uyarılarda vatandaşlara, “Artçı sarsıntılar sırasında yüksek katlarda bulunuyorsanız, merdiven kullanmayın” çağrısında bulundu.

Güvenli Alanlar Önceden Belirlenmeli

Deprem sonrası hareket planı oluşturarak, evde ve çevrede güvenli bölgeler belirlemek hayati önem taşıyor. Bu bölgeler; kolon ve kirişlerin kesiştiği noktalar, masa altları veya açık alanlar olmalı. Bu hazırlıklar, panik anında yapılacak doğru hareketleri kolaylaştırır.

17 Temmuz 2025, 23:31
4

Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Antikoagülan ilaçlar nedir, nasıl kullanılır? Kalp hastalıklarında hayat kurtaran bu ilaçların doğru kullanımı ve yan etkileriyle ilgili tüm detaylar haberimizde.
Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Son dönemde özellikle kalp ve damar hastalıklarıyla mücadele eden bireylerde yaygın şekilde kullanılan antikoagülan ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek hayati riskleri en aza indiriyor. Peki, antikoagülan nedir ve hangi durumlarda kullanılıyor?

Uzmanlara göre bu ilaçlar, damar içinde oluşabilecek pıhtıların beyin, kalp ya da akciğer gibi kritik organlara ulaşmasını engelliyor. Bu da felç, kalp krizi ve emboli gibi ölümcül durumların önüne geçilmesini sağlıyor.

Antikoagülanların Kullanım Alanları Genişliyor

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025 tarihli kılavuzlara göre; antikoagülan ilaçlar özellikle şu durumlarda reçete ediliyor:

Kalp ritim bozuklukları (özellikle atriyal fibrilasyon)

Derin ven trombozu (bacak toplardamarı pıhtısı)

Pulmoner emboli (akciğer damarlarında pıhtı)

Kalp kapakçığı ameliyatı geçiren hastalar

Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yılmaz, “Doğru kullanıldığında bu ilaçlar hayat kurtarır. Ancak kontrolsüz kullanım ciddi iç kanamalara neden olabilir,” uyarısında bulundu.

Antikoagülan Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hekimler, bu ilaçları kullananların belirli kurallara mutlaka uyması gerektiğini vurguluyor. İşte dikkat edilmesi gereken başlıca adımlar:

Antikoagülan Kullanma Kuralları

İlacı her gün aynı saatte ve düzenli alın.

Doktorun verdiği dozun dışına çıkmayın.

Düzenli aralıklarla kan değerlerinizi kontrol ettirin.

Alkol kullanımını sınırlayın.

Diğer ilaçlar hakkında mutlaka hekime bilgi verin.

Herhangi bir cerrahi müdahale öncesi doktorunuza danışın.

Ani kanama, morarma veya baş dönmesi gibi belirtilerde hekime başvurun.

Antikoagülan Türleri: Hangi Durumda Hangi İlaç?

Antikoagülanlar iki ana gruba ayrılıyor:

Doğrudan etkili antikoagülanlar (DOAC): Dabigatran, Rivaroksaban gibi ilaçlar, pıhtılaşma faktörlerini doğrudan baskılıyor.

Klasik antikoagülanlar: Varfarin gibi ilaçlar karaciğerin pıhtılaşma proteinlerini üretmesini engelliyor.

Her iki türün de etkinliği yüksek olsa da kullanım biçimleri, dozajları ve kontrol gereklilikleri farklılık gösteriyor. Bu nedenle, hangi ilacın kim için uygun olduğuna mutlaka bir uzman karar vermeli.

Yan Etkiler Göz Ardı Edilmemeli

Antikoagülan ilaçların en bilinen riski, vücuttaki kanamanın kolaylaşmasıdır. Diş eti kanamaları, burun kanamaları veya kolay morarma gibi belirtiler görülebilir. Nadir de olsa iç organlarda gizli kanamalara da yol açabilir.

Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Demir, “Hastaların ilacı bırakmadan önce hekimiyle mutlaka görüşmesi gerekiyor. Ani doz değişimleri tehlikelidir,” diyerek uyarıda bulundu.

Düzenli Takip Şart

Antikoagülan kullanan bireylerin tedavi sürecini yalnızca ilaçla sınırlı görmemesi gerekiyor. Kan değerlerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi, ilaç etkileşimlerinin gözlemlenmesi ve yaşam tarzı düzenlemeleri büyük önem taşıyor.

Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalar, bu ilaçların etkinliğinin %90'a kadar çıktığını gösteriyor. Ancak bu başarı, yalnızca bilinçli ve kontrollü kullanımda mümkün olabiliyor.

Doğru Bilgi Hayat Kurtarır

Antikoagülan nedir sorusu, sadece bir tanım meselesi değil; milyonlarca insanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir konudur. Doğru bilgilendirme, düzenli kontrol ve uzman desteği ile bu ilaçlar, ölümcül sağlık sorunlarının önüne geçmede etkili bir kalkan olabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...