Bugünün Haberi
15 Ağustos 2025, 15:00
7

Bilim Dünyasını Sarsan Teori: Karanlık Madde Ayna Evrende Gizleniyor Olabilir!

Yeni bir araştırma, karanlık maddenin ya evrenin kenarında oluştuğunu ya da yalnızca “karanlık” kuvvetlerin işlediği bir ayna evrende var olduğunu öne sürüyor. Teoriye göre, bu evrende karanlık parçacıklar kendi fizik kurallarına sahip olabilir. Detaylar haberimizde…
Bilim Dünyasını Sarsan Teori: Karanlık Madde Ayna Evrende Gizleniyor Olabilir!
PAYLAŞ

Evrenin büyük bölümünü oluşturan ancak ne ışık yayan ne de yansıtan karanlık madde, bilim dünyasının en büyük gizemlerinden biri olmaya devam ediyor. Galaksileri bir arada tutacak kadar güçlü bir kütleçekim etkisine sahip olduğu düşünülen bu madde, bugüne kadar yapılan hiçbir doğrudan tespit girişiminde bulunamadı. Kaliforniya Üniversitesi’nden fizikçi Stefano Profumo ve ekibi, Physical Review D dergisinde yayımlanan yeni çalışmalarında karanlık maddenin kökenine dair iki çarpıcı senaryo ortaya koyuyor. İlk senaryoya göre karanlık madde, yalnızca “karanlık” versiyon parçacıkların ve kuvvetlerin var olduğu bir ayna evren içerisinde saklanıyor olabilir. Bu evrende karanlık kuarklar ve gluonlar, tıpkı bizim evrenimizdeki gibi karanlık proton ve nötronlar oluşturabilir. Yeterince yoğun karanlık baryon bulutları çökerse, kara delik benzeri yapılar meydana gelebilir ve bu yapılar evrendeki tüm karanlık maddeyi barındırabilir.

Ayna Evren Kapısı Açılabilir mi?
İkinci olasılık ise, Büyük Patlama’dan hemen sonra evrenin hızla genişlediği “kozmik ufuk” bölgesinde karanlık madde parçacıklarının oluştuğu yönünde. Bu parçacıkların, evrenin halen genişlemeye devam etmesi nedeniyle bugün bile ortaya çıkabileceği öne sürülüyor. Profumo, bu fikirlerin oldukça spekülatif olduğunu kabul etmekle birlikte, teorik olarak imkansız olmadığını vurguluyor. Eğer gerçekten karanlık fiziğin hüküm sürdüğü bir ayna evren varsa, insanlık belki de bir gün oraya açılan bir kapı bulabilir. Böyle bir keşif, yalnızca karanlık madde gizemini çözmekle kalmaz, aynı zamanda evrenin doğasına dair bildiklerimizi de kökten değiştirebilir. Bilim dünyası, bu teorileri test edebilmek için daha hassas dedektörler ve ileri teknolojiye sahip gözlem araçları geliştirmeye devam ediyor.