Bugünün Haberi
12 Ağustos 2025, 23:35
5
(Güncellendi: 12 Ağustos 2025, 23:35)

7,2 Milyon Dolara Satıldı: Alaska’nın ABD’ye Geçişinin Şaşırtıcı Hikayesi

1867’de Rusya’dan ABD’ye satılan Alaska, o dönem “buz çölü” diye küçümsendi. Yıllar sonra altın ve petrol keşifleriyle tarihin en kârlı satın alımlarından biri haline geldi. Detaylar haberimizde…
7,2 Milyon Dolara Satıldı: Alaska’nın ABD’ye Geçişinin Şaşırtıcı Hikayesi

ABD Başkanı Donald Trump’ın Alaska ve Rusya hakkındaki gafı, 150 yılı aşkın bir geçmişe sahip tarihi bir olayı yeniden gündeme taşıdı. 1867 yılında Rus İmparatorluğu’na bağlı Novo-Arkhangelsk (bugünkü Sitka) başkentli Alaska, Çar II. Aleksandr döneminde ABD’ye satılmıştı. Rusya’nın Alaska’daki varlığı 18. yüzyıl ortalarında kürk ticaretiyle başlamış, özellikle deniz samuru derileri bölgeyi değerli kılmıştı. Ancak 19. yüzyıl ortalarında Kırım Savaşı’nın yıpratıcı etkileri ve İngiltere ile olası çatışma endişesi, Alaska’yı Moskova için bir yük haline getirdi. Washington’daki Rus elçisi Eduard de Stoeckl’in yürüttüğü görüşmeler sonucunda, ABD Alaska’yı 7,2 milyon dolara satın aldı. O dönemde hem Rusya’da hem de ABD’de satışa karşı şüpheler ve tepkiler yüksekti; bazı gazeteler bu anlaşmayı “imparatorluğun aşağılanması” olarak nitelendirdi.

Algının Değişimi ve Alaska’nın Stratejik Önemi
Başlangıçta ABD’de de anlaşma alay konusu olmuş, Dışişleri Bakanı William H. Seward “donmuş çorak arazi” alımıyla eleştirilmişti. New-York Daily Tribune bu satın almayı “geçilmez kar çölleri” olarak tanımlarken, New York World ise Rusya’nın “suyu sıkılmış bir portakalı” sattığını yazdı. Ancak bu algı çok geçmeden değişti. 19. yüzyıl sonlarında gerçekleşen altın hücumları ve ilerleyen yıllarda keşfedilen dev petrol yatakları, Alaska’yı ABD’nin en zengin doğal kaynak alanlarından biri haline getirdi. Bugün, Baranof Adası’ndan Anchorage’a kadar uzanan Rus Ortodoks kiliseleri, soğan kubbeleriyle hâlâ Rus mirasını yansıtırken, Alaska’nın satışı tarihin en kârlı anlaşmalarından biri olarak anılıyor.

13 Ağustos 2025, 15:30
7

Halep’te Sıcak Saatler! DSG ve Şam Yönetimi Karşı Karşıya: “Provokasyon” ve “İhlal” Suçlamaları

Halep’te DSG ve Suriye hükümet güçleri arasındaki gerginlik, karşılıklı suçlamalarla tehlikeli boyuta ulaştı. İHA saldırısı ve askeri hareketlilik bölgede tansiyonu yükseltti. Detaylar haberimizde…
Halep’te Sıcak Saatler! DSG ve Şam Yönetimi Karşı Karşıya: “Provokasyon” ve “İhlal” Suçlamaları

Suriye’nin Halep kentinde Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Şam yönetimi arasında son günlerde artan gerilim, karşılıklı suçlamalarla daha da tırmandı. DSG, Suriye hükümetine bağlı güçlerin özellikle Deyr Hafir ve çevresindeki köylerde “provokatif ve şüpheli” hareketlerde bulunduğunu öne sürerek, bu saldırıların devam etmesi halinde “meşru müdafaa” çerçevesinde karşılık vereceklerini açıkladı. Halep’in Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde hükümet güçlerinin toplandığı, denetimleri sıklaştırdığı ve insansız hava araçları uçurduğu belirtilirken, DSG bu durumu “açık provokasyon” olarak nitelendirdi. Ayrıca, bu eylemlerin 1 Nisan’da imzalanan anlaşmaya aykırı olduğu ve sivil güvenliğini tehdit ettiği vurgulandı.

Bakanlık ve DSG’den Karşılıklı Suçlamalar

Suriye Savunma Bakanlığı ise iddiaları reddederek, DSG’nin Halep’in doğusundaki ordu noktalarına sızma girişiminde bulunduğunu ve bunun şiddetli çatışmalara yol açtığını açıkladı. Bakanlık, DSG’yi 10 Mart’ta imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal etmek ve ordu mevzilerine saldırmakla suçladı. Açıklamada, kapsamlı ateşkese ve askeri güçlerin devlet kurumları çatısı altında birleştirilmesine bağlı kalındığı, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü için çalışıldığı ve her türlü bölünmenin reddedildiği belirtildi. Ancak gerilim, Salı günü Şeyh Maksud yakınlarında “Suriye Geçici Hükümeti’ne” ait olduğu iddia edilen bombalı bir İHA saldırısıyla daha da arttı; olayda iki güvenlik görevlisinin yaralandığı bildirildi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...