Bugünün Haberi
4 Haziran 2025, 15:52
19

YKS'de Şok Düşüş! Başvurular Neden Azaldı?

Türkiye'de üniversiteye giriş kapısı olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvuruları, son 5 yılın en düşük seviyesine gerileyerek dikkatleri çekti. Yükseköğretim Kurumu (YÖK) kaynakları, başvuru sayısındaki bu düşüşün nedenlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
YKS'de Şok Düşüş! Başvurular Neden Azaldı?

YKS'ye başvuru sayısındaki azalmanın arkasındaki faktörler merak konusu olurken, YÖK'ten gelen ilk değerlendirmeler, düşüşün temel nedenlerini ortaya koydu.

Depremzede Başvuruları ve 4+4+4 Sisteminin Etkisi

YÖK kaynakları, YKS başvuru sayısındaki düşüşün en önemli nedenlerinden birinin, depremzede adaylara tanınan ücretsiz sınav başvurusu hakkı olduğunu belirtti. Bu haktan yaklaşık 1 milyon adayın yararlandığı ve bunun, genel başvuru sayısını etkilediği ifade edildi.

Ayrıca, 2024 YKS'ye başvurularının 3 milyon seviyesine gerilemesinin yanı sıra, 4+4+4 eğitim sisteminin ilk lise mezunlarının sınava girmesinin, 2024'teki başvuru sayısını yaklaşık 400 bin artırdığına dikkat çekildi. Bu durum, 2024'te yaşanan geçici artışın, 2025'teki düşüşü daha belirgin hale getirdiği anlamına geliyor.

Media content

Mezun Kalan Adaylar ve Son Sınıf Öğrencilerinde Düşüş

YÖK kaynakları, başvuru sayısındaki azalmanın altındaki temel faktörleri detaylandırdı. Buna göre:

  • Son sınıf aday başvurularında: Bu yıl 270 bin kişilik bir azalma yaşandı.
  • Mezuna kalanların başvurularında: Yaklaşık 120 bin civarında bir düşüş gözlemlendi.

Bu veriler, hem lise son sınıf öğrencilerinin hem de önceki yıllardan mezun olup tekrar sınava giren adayların YKS'ye olan ilgisinde genel bir azalma olduğunu gösteriyor.

YKS başvuru sayılarındaki bu düşüş, üniversiteye giriş sistemleri, eğitim politikaları ve gençlerin gelecek beklentileri üzerine yeni tartışmaları da beraberinde getireceği tahmin ediliyor. YÖK'ün bu düşüşe karşı yeni stratejiler geliştirip geliştirmeyeceği ise önümüzdeki dönemde netleşecek.

26 Haziran 2025, 13:03
11

Okul Masrafı Derdine Son Veliler Ekonomik Yükten Kurtuluyor!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni eğitim-öğretim döneminde velileri ekonomik olarak zorlayan okul kıyafeti uygulamasına son verildiğini duyurdu. Artık okullar kendi kıyafetlerini tanımlayacak, ancak velileri belirli bir mağazaya yönlendirme durumu söz konusu olmayacak. Öğrenciler benzer kıyafetleri istedikleri yerden temin edebilecekler.
Okul Masrafı Derdine Son Veliler Ekonomik Yükten Kurtuluyor!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TGRT Haber'e yaptığı açıklamalarda, velilerin uzun süredir şikayetçi olduğu okul kıyafetleri konusuna neşter vurduklarını belirtti. Bakan Tekin, "Artık her okul kendi kıyafetini tanımlayacak. Herhangi bir mağazaya yönlendirmek gibi bir durum söz konusu değil. Öğrencimiz ister kendi ilinde, ister başka bir ilden o benzer kıyafetleri alıp kullanacak" ifadelerini kullandı. Bu kararla birlikte, velilerin belirli markalara veya mağazalara bağlı kalma zorunluluğu ortadan kalkacak, böylece ekonomik yükleri hafifleyecek.

Ayrıca, çocukların her kademe için 4 yıl boyunca kıyafet değiştirmesini istemediklerini belirten Tekin, bunun velilere ilave bir külfet çıkarmamak adına alındığını vurguladı. "Siyah önlük geri geldi" gibi karikatürize yorumların doğru olmadığını, herhangi bir arma basılı şekilde bir yere yönlendirme yapılmayacağını ve ekonomik endişeyi ortadan kaldırmak için tedbirler aldıklarını ekledi.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Genişliyor

Bakan Tekin, 2024-2025 yılı itibarıyla her kademenin ilk sınıfında uygulamaya başlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında da bilgi verdi. Tekin, modelin gelecek yıldan itibaren 2. sınıflarla devam edeceğini, yani okul öncesi, ilkokul 1-2, ortaokul 5-6, lise 9-10'un bu modelle eğitimine devam edeceğini açıkladı.

Programların dinamik olacağını ve belirli aralıklarla yenileneceğini belirten Tekin, her yaz bir değerlendirme yapılıp revize edilmesi gereken yerlerin güncelleneceğini ifade etti. Bakanlık olarak çağa ayak uyduran, beceri odaklı bir eğitim felsefesiyle uyumlu bir program hedeflediklerini dile getirdi.

Media content

"Öğretmenler de Bu İşe İnandı"

Milli Eğitim Bakanı, yapılan her icraatın öğretmenler odası toplantılarıyla ve sektör çalışanlarıyla istişare edilerek düzenlendiğini vurguladı. Maarif Modeli'nin uygulamasıyla ilgili geri dönüşler alındığını, ilgili genel müdürlükler, Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri, Teftiş Kurulu Başkanlığı, İç Denetim Başkanlığı ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından izleme ve değerlendirme faaliyetleri yapıldığını kaydetti. Ayrıca öğretmenlerin geri dönüş yapabildiği linkler oluşturulduğunu, bu raporlar doğrultusunda müfredatın tekrar gözden geçirileceğini belirtti. Tekin, programa başlangıçta itiraz edenlerin şu an teşekkür ettiğini ve kararların eğitimcilerle birlikte alındığını ifade etti. "Öğretmenler de bu işe bence inandı. Zaten onlar bizle hareket etmezlerse, onlarla birlikte çalışmayı beceremezsek yapmaya çalıştığımız hiçbir şeyin karşılığı olmayacak" dedi.

Media content

LGS'deki "Soru Sızdırıldı" İddialarına Yanıt

LGS'de soruların sızdırıldığı iddialarına da değinen Bakan Tekin, "Bir kere burada gerçek olanla hayali olan konular birbirine karıştırılıyor. Çok üzgünüm ama burada velilerin, öğrencilerin duygularını istismar eden, gasp edici insanlar var. Öğretmen arkadaşlarımızın ve okullardaki idarecilerin emeklerini gasp eden, yalan bilgiler yayanlar var" dedi.

Tekin, LGS sınavında soru kitapçığının arzu edilen saatten daha önce sosyal medyada paylaşıldığını kabul ederek, "Fakat sabah sınav başlayıp, sınav tamamlandıktan 1 saat sonra, 11.57'de sosyal medyada paylaşılıyor. Bu bizim istediğimiz saatten daha doğru saatte yayınlandı. Ama sınavın güvenliğini riske edecek hiçbir durum söz konusu değil" şeklinde konuştu. Buna rağmen yayı yapan kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve Teftiş Kurulu'nun araştırmayı sürdürdüğünü ekledi.

Media content

"Dil Özel Okulda Öğrenilir" Algısı Yıkılıyor

Bakan Tekin, dil öğretimi konusunda da önemli adımlar attıklarını belirtti. Türkiye'nin OECD ortalamasının iki katına yakın daha fazla zaman harcamasına rağmen dil eğitiminde sorunlar yaşandığını ifade eden Tekin, problemin "çocuklara doğru yaşta doğru yoğunlukta yabancı dil eğitimi verilip verilmediğinde" olduğunu söyledi.

2016-2017'de ortaokul 1. sınıfta yoğunlaştırılmış yabancı dil uygulamasının pilot olarak başlatıldığını ve şu an 300'e yakın okulda yaygınlaştığını belirtti. Çocukların dil öğrenip öğrenmediğini ölçme ve değerlendirme sistemini de değiştirdiklerini kaydeden Tekin, "Çocuklar artık dille ilgili, okuma-yazma-konuşma-dinleme üzerinden sınav oluyorlar. Test ve grameri öğrenme mantığından vazgeçtik" dedi.

Türkçenin önemini vurgulayan Tekin, "Çocuklarımızın anadil beceri konusunda sorunlar yaşıyoruz. Çocuklar 300-500 kelimeyle anadilini konuşuyorsa, 1000-2000 kelimeyle yabancı dil konuşmasını bekleyebilir misiniz? Çocukların yabancı dil öğrenmesi için anadil becerilerinin geliştirilmesini, Türkçeyi merkeze aldık. Yabancı dil özel okulda öğrenilir algısını kırdık" diyerek sözlerini tamamladı.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...