Bugünün Haberi
17 Ağustos 2025, 11:53
4

Vanlılar mutsuz çıktı: Umutlarını da kaybettiler!

TÜİK’in 2024 Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre mutluluk oranı Türkiye genelinde düştü. Van, mutsuzluk tablosunda öne çıkarak hem mutsuz hem de umutsuz şehirler arasında gösterildi. Ekonomik ve sosyal sorunların etkilediği sonuçların detayları haberimizde…
Vanlılar mutsuz çıktı: Umutlarını da kaybettiler!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılına dair “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” sonuçları açıklandı ve tablo, toplumun genelinde mutluluk oranlarının düştüğünü ortaya koydu. 2023 yılında kendini mutlu hissettiğini belirtenlerin oranı %52,7 iken bu oran 2024’te %49,6’ya geriledi. Mutsuz olduğunu dile getirenlerin oranı ise %13,7’den %14,5’e yükseldi. Araştırmada Türkiye’nin en mutlu illeri arasında Sinop, Afyonkarahisar, Bayburt, Kırıkkale ve Kütahya öne çıkarken; mutsuzluk oranının en yüksek olduğu iller arasında Trabzon, Antalya, İzmir, Ankara ve İstanbul dikkat çekti. Büyükşehirlerde ve Karadeniz Bölgesi’nin bazı illerinde yükselen mutsuzluk oranları, sosyologlara göre ekonomik zorluklar, yüksek yaşam maliyetleri, göç baskısı ve sosyal stresle doğrudan bağlantılı.

Van’ın mutsuzluk tablosu dikkat çekti

Araştırmada Van, mutluluk sıralamasında altlarda yer almakla kalmadı, aynı zamanda “umutsuz şehirler” kategorisine de girdi. Şehirde mutluluk oranı ülke ortalamasının altında seyrederken, mutsuzluk oranı yükselmiş durumda. Uzmanlar, Van’daki bu tabloyu yüksek konut kiraları, işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon ve trafik gibi ekonomik ve sosyal sorunlara bağlıyor. Sosyologlar, kentin özellikle genç nüfus için umut verici bir gelecek sunmamasının mutsuzluk oranlarını artırdığına dikkat çekiyor. Van özelindeki ekonomik daralma, artan maliyetler ve iş olanaklarının yetersizliği, yaşam memnuniyetini olumsuz etkileyen en önemli faktörler olarak öne çıkıyor. Araştırmanın sonuçları, Van’ın yalnızca bugününü değil, geleceğe dair umutlarını da olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor.

17 Ağustos 2025, 14:32
1
(Güncellendi: 17 Ağustos 2025, 14:32)

Marmara Depremi’nin 26. Yılında Şok Uyarı: Asıl Tehlike Başka!

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti. Uzmanlar, yapısal önlemlerin yanında en büyük riskin toplumsal bilinçsizlik olduğuna dikkat çekti. Deprem gerçeği ve uzmanların kritik uyarıları için detaylar haberimizde…
Marmara Depremi’nin 26. Yılında Şok Uyarı: Asıl Tehlike Başka!

Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti ancak o acı gece hala toplumun hafızasında derin izler bırakıyor. 17 Ağustos 1999’da Kocaeli’nin Gölcük ilçesi merkezli meydana gelen ve 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki deprem, Türkiye’nin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Resmi verilere göre 17 binden fazla insan hayatını kaybetti, on binlercesi yaralandı ve yüz binlerce kişi evsiz kaldı. Depremin yıl dönümünde uzmanlar, olası yeni depremler karşısında alınması gereken tedbirlerin önemine dikkat çekiyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, 1999 sonrası deprem bilincinde ciddi bir artış yaşandığını, yapı denetimi ve kentsel dönüşüm yasalarının hayata geçirilmesiyle birçok yapıda güçlendirme çalışması yapıldığını belirtti.

En Büyük Tehlike: Bilinç Eksikliği

Prof. Dr. Özel, kamu binaları ve ulaştırma yapılarında güçlendirme çalışmalarının sürdüğünü ancak bireysel hazırlıkların hala yetersiz olduğuna dikkat çekti. Yapı denetimi, şantiye şefliği ve teknik sorumluluk gibi yasal düzenlemelerin uygulandığını hatırlatan Özel, afet bilincinin toplumun tüm kesimlerine yerleşmesi gerektiğini vurguladı. Uzmanlara göre en büyük risk, yapısal sorunlardan ziyade halkın afet anındaki davranış eksikliği ve hazırlıksızlığı. Olası bir İstanbul depreminde ciddi yıkımların yaşanabileceğini belirten uzmanlar, vatandaşların bireysel önlemler alması, aile afet planları yapması ve deprem çantalarını hazır bulundurması gerektiğini söylüyor. Marmara Depremi’nin yıl dönümünde yapılan bu çarpıcı uyarılar, afet bilincinin sadece devlet politikalarıyla değil, bireysel sorumluluklarla da güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...