Türkiye'nin kredi risk primi (CDS), 18 Eylül itibarıyla düşüşünü sürdürerek 237.5 baz puana geriledi. Bu seviye, Şubat 2018'den bu yana kaydedilen en düşük seviye olarak dikkat çekiyor. Son zamanlarda güçlü bir performans sergileyen Borsa İstanbul'daki yüzde 8'lik yükselişle birlikte, Türkiye'nin risk primindeki bu gerileme, piyasalar için olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyor. CDS, haftanın ilk işlem gününde 264 baz puan seviyesindeyken, dört gün içinde yüzde 10'luk bir düşüş yaşadı. 17 Eylül'de Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyeye gerileyen CDS, düşüş trendini devam ettirdi. Bu durum, Türkiye ekonomisine olan güvenin artmaya başladığını ve risk algısının azaldığını gösteriyor.

CDS'deki Şok Düşüşün Arkasındaki Nedenler

Türkiye'nin CDS'indeki düşüş, Nisan 2025'te 380 baz puanla iki buçuk yılın zirvesini görmesinden sonraki toparlanmanın bir parçası olarak öne çıkıyor. Haziran sonunda 300 puanın altına inen CDS, son iki buçuk aydır istikrarlı bir şekilde düşüş trendinde bulunuyor. Bu düşüşün arkasında, ekonomi yönetiminin attığı adımlar, enflasyonla mücadele politikaları ve yatırımcılara yönelik güven artırıcı mesajlar yatıyor olabilir. CDS'deki bu gerileme, Türkiye'nin dış borçlanma maliyetlerini düşürerek ekonomiye olumlu yansımalar yapma potansiyeli taşıyor. Piyasalardaki bu iyileşme, önümüzdeki dönemde de devam ederse, Türkiye'nin ekonomik görünümü açısından daha umut verici bir tablo ortaya çıkabilir. Bu durum, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına olan ilgisini artırabilir.