Bugünün Haberi
1 Eylül 2025, 17:02
6

Trump ve Ailesi Hakkında Şok İddia: Gazze’yi Tatil Beldesi Gibi Mi Görüyorlar?

ABD’nin Filistin heyetinin vizelerini iptal etmesi büyük tepki çekti. Trump ve çevresinin “emlakçılar birliği” üzerinden çıkar sağladığı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Olayın perde arkasında neler var, detaylar haberimizde…
Trump ve Ailesi Hakkında Şok İddia: Gazze’yi Tatil Beldesi Gibi Mi Görüyorlar?

ABD’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak için New York’a gelecek olan Filistin heyetinin vizelerini iptal etmesi, uluslararası diplomaside büyük yankı uyandırdı. Bu kararın, son dönemde Washington yönetiminin izlediği politikaların yalnızca siyasi ya da diplomatik gerekçelerle açıklanamayacağına dair tartışmaları daha da alevlendirdiği belirtiliyor. Eleştirmenler, olayın perde arkasında ekonomik çıkarlar ve güçlü ticari ilişkiler olduğunu savunuyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın geçmişteki emlak yatırımları ve iş ortaklıkları, bu kararların arka planında etkili olabileceği yönünde değerlendiriliyor. Trump’ın dünürü Charles Kushner ve damadı Jared Kushner ile olan iş bağlantıları, emlak piyasasında uzun yıllardır süregelen bir ağın varlığını işaret ediyor. Bu bağlamda, yalnızca diplomasiyle değil, rant ve ticari çıkarlarla şekillenen bir yaklaşımın devreye girdiği iddiaları güç kazanıyor.

Emlakçıların Birliği İddiası

Kamuoyunda en çok dikkat çeken yorum ise Trump ve yakın çevresinin oluşturduğu “emlakçılar birliği” kavramı oldu. Trump’ın emlak ortağı Tom Barrack’ın da bu zincirde adı geçen isimlerden biri olduğu belirtilirken, bu grubun Gazze’yi bir “tatil beldesi” olarak gördüğü iddiası büyük tepki topladı. Bu yaklaşım, bölgede yaşanan ağır insani tabloyu gölgelediği gibi, politikaların tamamen ticari çıkarlar üzerinden belirlendiği şüphesini de artırıyor. Eleştirmenler, toprak meselesinin bu çevreler için yalnızca “parsellenecek arsa” meselesi olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle alınan kararların diplomatik yollarla açıklanamayacağını savunan görüşler, uluslararası sistemde ciddi bir meşruiyet krizine işaret ediyor. Trump yönetiminin “derin ticari ilişkiler” ile bağlarının, ABD dış politikasının temelini etkilediği iddiası, önümüzdeki günlerde küresel arenada çok daha hararetli tartışmaların kapısını aralayacak gibi görünüyor.

1 Eylül 2025, 19:45
13

Evre Başak Clarke ölümünden sonra haklı çıktı! Gazeteciler büyük skandalın ortasında

Evre Başak Clarke’ın ölümü, hakkında ortaya atılan asılsız dolandırıcılık iddialarını boşa çıkardı. Medya kuruluşlarının sosyal medya paylaşımlarını doğrulamadan haberleştirmesi tartışma yarattı. Clarke’a iftira atan gazetecilerin şimdi özür borcu var. Detaylar haberimizde…
Evre Başak Clarke ölümünden sonra haklı çıktı! Gazeteciler büyük skandalın ortasında

İngiltere’de yaşamını yitiren Evre Başak Clarke’ın ölümü, bir kez daha medyanın sorumsuz davranışını gündeme taşıdı. Clarke, küçük oğlu Oscar’ın geleceği ve tedavi masrafları için yardım kampanyası başlatmış, ancak sosyal medyada kendisine “dolandırıcı” suçlamaları yöneltilmişti. Bu iddiaları ilk ortaya atan isimlerden biri Jahrein adıyla bilinen Ahmet Sonuç olmuş, ardından çeşitli platformlarda hakaretler ve ithamlar artmıştı. Ne yazık ki bazı haber siteleri de bu sözleri hiçbir araştırmaya dayanmadan, doğruluğunu kontrol etmeden manşetlerine taşıdı. Halk TV, NTV, Sputnik, Onedio ve başka yayın organları, Clarke’ın yaşam mücadelesiyle alay eden bu iddiaları haberleştirdi. Ancak Clarke’ın ölümü, tüm bu suçlamaların haksızlığını acı bir şekilde ortaya koydu.

medya sorumluluk sınavında sınıfta kaldı

Clarke’ın ölümünden sonra halkın tepkisi büyüyünce bazı mecralar haberlerini geri çekse de çoğu sitede bu içerikler hâlâ duruyor. Oysa gazeteciliğin temel ilkesi, yalnızca sosyal medyadaki paylaşımlara dayanarak değil, araştırarak ve karşı tarafın görüşüne yer vererek haber yapmaktır. Clarke’a yöneltilen suçlamaların ardında hiçbir belge olmadığı halde bunların haberleştirilmesi, medyanın doğrulama sorumluluğunu göz ardı ettiğini gösterdi. Şimdi, hem Clarke’ın anısına hem de kamuoyuna karşı, bu haberleri yayımlayan gazeteciler özür ve düzeltme borçludur. Çünkü Clarke, ömrünün son günlerinde bile adını temize çıkaracak gücü bulamadı; geriye ise medya etiği adına utanç verici bir tablo kaldı.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...