Bugünün Haberi
12 Nisan 2025, 16:05
10

Trump'tan Çin'e Yüzde 125'lik Dev Gümrük Vergisi! ABD'nin Ticaret Savaşındaki Yeni Hamlesi Ne Anlama Geliyor?

ABD Başkanı Donald Trump, küresel piyasaları sarsan bir kararla Çin'e uygulanan gümrük vergisi oranını tam yüzde 125'e yükselttiğini duyurdu.
Trump'tan Çin'e Yüzde 125'lik Dev Gümrük Vergisi! ABD'nin Ticaret Savaşındaki Yeni Hamlesi Ne Anlama Geliyor?

Bu beklenmedik ve sert hamle, Washington ile Pekin arasındaki ticaret savaşını yeni bir boyuta taşıdı. Peki, Amerika Birleşik Devletleri bu agresif ticaret politikasıyla tam olarak neyi hedefliyor? İşte bu kritik kararın olası nedenleri ve sonuçları:

Trump Neden Çin'e Yüzde 125 Gümrük Vergisi Uyguladı?

Başkan Trump'ın bu dikkat çekici kararının ardında yatan çeşitli nedenler olduğu düşünülüyor:

  • Ticaret Açığını Azaltma Hedefi: Trump yönetimi uzun süredir ABD'nin Çin ile olan büyük ticaret açığını azaltma konusunda kararlı bir duruş sergiliyor. Yüksek gümrük vergileriyle Çin mallarının ABD pazarındaki rekabet gücünü düşürerek yerli üretimi teşvik etmek amaçlanıyor.
  • Fikri Mülkiyet Hırsızlığına Karşı Duruş: ABD, Çin'i Amerikan şirketlerinin fikri mülkiyetini çalmakla ve teknoloji transferine zorlamakla suçluyor. Yüksek vergiler, bu tür uygulamalara karşı bir caydırıcılık unsuru olarak görülüyor.
  • Adil Ticaret İstenci: Trump yönetimi, Çin'in uzun yıllardır uyguladığı ticaret politikalarının "adil olmadığını" savunuyor. Devlet sübvansiyonları, kur manipülasyonları ve diğer uygulamalarla Çinli şirketlerin haksız avantaj elde ettiğini ileri sürüyor.
  • Yerli Sanayiyi Koruma ve İstihdamı Artırma: Gümrük vergileriyle ithalatı azaltarak ABD'deki sanayi üretiminin ve dolayısıyla istihdamın artırılması hedefleniyor. "Önce Amerika" politikası çerçevesinde yerli üreticilerin desteklenmesi amaçlanıyor.
  • Küresel Güç Dengesi: Bazı analistler, bu ticaret savaşının sadece ekonomik değil, aynı zamanda ABD ve Çin arasındaki küresel güç mücadelesinin bir parçası olduğunu düşünüyor. ABD, Çin'in ekonomik yükselişini kontrol altında tutmaya çalışıyor olabilir.

ABD Bu Ticaret Savaşı İle Ne Amaçlıyor?

ABD'nin bu ticaret savaşındaki temel amaçları özetle şu şekilde sıralanabilir:

  • Çin'i ticaret uygulamalarını değiştirmeye zorlamak.
  • ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak ve ticaret açığını azaltmak.
  • Yerli sanayiyi güçlendirmek ve yeni iş imkanları yaratmak.
  • Fikri mülkiyet haklarını daha etkin bir şekilde savunmak.
  • Küresel ekonomik ve siyasi arenadaki liderlik konumunu pekiştirmek.

Trump'ın bu son hamlesi, Çin'den nasıl bir yanıt geleceği ve küresel ekonominin bu durumdan nasıl etkileneceği konusunda büyük bir merak uyandırıyor. Ticaret savaşının tırmanması, uluslararası tedarik zincirlerinde aksamalara, artan enflasyona ve küresel büyüme üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.

30 Temmuz 2025, 01:36
1

İngiltere’den Filistin Kararı İsrail’e Eylül Uyarısı

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazze’de ateşkes sağlanmazsa eylülde Filistin Devleti’ni tanıyacaklarını duyurdu. BM Genel Kurulu işaret edildi.
İngiltere’den Filistin Kararı İsrail’e Eylül Uyarısı

İngiltere, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarına karşı sesini bu kez daha yüksek bir tonda yükseltti. Başbakan Keir Starmer, Londra’da yaptığı açıklamada, İsrail'in eylemlerinin durmaması halinde İngiltere'nin Filistin Devleti'ni tanımaya hazırlandığını duyurdu. Bu çıkış, Batı dünyasında Filistin’e yönelik siyasi desteğin yön değiştirmeye başladığını gösteriyor.

İngiltere’den İsrail’e net mesaj: Eylüle kadar süre tanındı

Başbakan Starmer, kabine toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, İsrail hükümetine açık bir uyarı gönderdi. “İsrail, Gazze’deki trajediyi sona erdirecek bir ateşkese onay vermeli,” diyen Starmer, eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin’i tanıma kararı alabileceklerini ifade etti.

“Eğer somut bir adım atılmazsa, İngiltere Filistin Devleti’ni resmen tanıyacaktır.” – Keir Starmer

Gazze için insani yardım çağrısı: 500 kamyonluk ihtiyaç

Gazze’deki insani kriz her geçen gün derinleşirken, Starmer yardım konusunda da net ifadeler kullandı. Hâlihazırda havadan ulaştırılan yardımların yetersiz olduğunu vurgulayan Starmer, “Bölgeye her gün en az 500 yardım kamyonu girmeli,” sözleriyle krizin boyutlarına dikkat çekti. Uzmanlar ise bu açıklamanın, İngiltere’nin bölgedeki sorumluluğunu sadece diplomatik değil, insani bir zeminle de tanımladığını belirtiyor.

Tanıma kararı için BM Genel Kurulu’na işaret

İngiltere Başbakanı, Filistin’in tanınmasına ilişkin kararın Birleşmiş Milletler platformunda ilan edileceğini söyledi. Eylül ayında gerçekleşecek BM Genel Kurulu toplantısını işaret eden Starmer, “İki devletli çözüm her geçen gün daha da zayıflıyor. İsrail barış konusunda somut bir taahhüt sunmadıkça beklemek anlamsız,” ifadelerini kullandı.

Fransa’dan da benzer adım gelmişti

İngiltere’nin bu açıklaması, geçtiğimiz günlerde benzer bir kararı duyuran Fransa ile senkronize bir diplomatik hamle olarak değerlendiriliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, BM Genel Kurulu’nda Filistin’i tanıyacaklarını açıklamış ve şu sözlerle dikkat çekmişti:

“Ortadoğu’da adil ve kalıcı bir barış için bu tarihi sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.”

Batı dünyasında yeni bir kırılma mı yaşanıyor?

İngiltere ve Fransa’nın peş peşe attığı bu adımlar, Avrupa'da Filistin’e yönelik diplomatik destek mekanizmasının güçlendiği yönünde yorumlanıyor. Siyasi analistler, bu gelişmelerin hem İsrail üzerindeki baskıyı artıracağını hem de bölgede iki devletli çözüm vizyonunu yeniden masaya getireceğini belirtiyor. İsrail tarafından ise şimdilik bu açıklamalara yönelik net bir yanıt gelmiş değil.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...