Teşrik tekbiri, Kurban Bayramı günlerinde farz namazlardan sonra topluca getirilen özel tekbirlerdir. Bu mübarek uygulama, Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail'i (a.s.) kurban etmeye hazırlanırken, Allah'ın (c.c.) emriyle göklerden indirilen koçla ilgili kıssaya dayanır. Müminler, bu tekbirlerle Allah'ın büyüklüğünü ve kudretini yüceltir, O'na şükranlarını sunarlar.

Teşrik Tekbirinin Dini Hükmü ve Başlangıç Zamanı

Hz. Peygamber'in (s.a.s.), Kurban Bayramı'nın arefe günü (Zilhicce'nin 9. günü) sabah namazından başlayarak, bayramın dördüncü günü (Zilhicce'nin 13. günü) ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dâhil olmak üzere farz namazlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivâyetler bulunmaktadır.

Bu rivâyetler ışığında, Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından (9 Zilhicce) başlayarak, bayramın dördüncü günü (13 Zilhicce) ikindi namazına kadar 23 vakit, her farz namazın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir.

Kazaya Kalan Namazlarda Teşrik Tekbiri

Teşrik günlerinde kazaya kalan bir namaz, yine o günler içerisinde kaza edilirken teşrik tekbirleri de getirilir. Ancak, teşrik günleri (yani bayramın dördüncü gününün ikindi namazı vakti) çıktıktan sonra kaza edilen namazlar için tekbir getirilmez. Önemli bir not olarak, namaz kaza edilmedikçe tekbirlerin ayrıca kaza edilmeyeceği de belirtilmiştir. Şâfiî mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir.

Teşrik Tekbiri Nasıl Getirilir?

Teşrik tekbirinin söylenme şekli şöyledir:

“Allahu Ekber, Allahu Ekber. Lâ ilâhe illallâhu vallâhu Ekber. Allahu Ekber ve lillâhil hamd.”

• Bu tekbir, her farz namazın ardından sesli bir şekilde ve cemaatle getirilir.
• Tek başına namaz kılan kişiler de tekbiri sessizce söyleyebilirler.
• Kadınlar da aynı şekilde teşrik tekbiri getirebilirler.

Kurban Bayramı'nın manevi atmosferini artıran bu önemli ibadeti yerine getirmek, Müslümanlar için büyük bir ecir ve berekettir.