Bugünün Haberi
22 Ağustos 2025, 23:29
22

Telefon bağımlılığı düşündüğünüzden daha tehlikeli: Beyninizi yavaş yavaş yok ediyor!

Akıllı telefon bağımlılığı artık sadece sosyal hayatı değil, beyin sağlığını da tehdit ediyor. Uzmanlar dopamin dengesinin bozulduğunu ve uyku-hafıza sorunlarının arttığını söylüyor. Detaylar haberimizde…
Telefon bağımlılığı düşündüğünüzden daha tehlikeli: Beyninizi yavaş yavaş yok ediyor!

Akıllı telefonlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelse de, uzmanlara göre bilinçsiz kullanım ciddi beyin hasarlarına yol açabiliyor. Amasya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Derya Canlı, uzun süreli telefon kullanımının beynin kimyasını bozduğunu ve özellikle dopamin dengesini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, uyku sorunları ve sürekli telefon kontrol etme isteği ile kendini gösteriyor. “Nomofobi” olarak bilinen telefonsuz kalma korkusu, gençler başta olmak üzere birçok kişide hızla yayılıyor. Sürekli bildirimleri kontrol etme, mesajlara anında cevap verme isteği ve uyumadan önce uzun süre ekrana bakmak, bağımlılığın en belirgin belirtileri arasında yer alıyor.

Psikolojik ve fiziksel yıkım kapıda

Dr. Canlı’ya göre telefon bağımlılığı sadece psikolojik değil, fiziksel sorunları da beraberinde getiriyor. Uzun süreli kullanım; boyun ve baş ağrılarına, göz rahatsızlıklarına, uyku düzensizliğine, kaygı artışına ve hatta obeziteye yol açabiliyor. Araştırmalar, ekran karşısında geçirilen zamanın beynin ödül merkezini sürekli uyardığını, bu durumun ise dopamin bağımlılığını tetiklediğini ortaya koyuyor. Ayrıca mavi ışık maruziyeti uyku düzenini altüst ederken, hafızanın da zayıflamasına neden oluyor. Uzmanlar beyni korumak için telefonu uyumadan en az iki saat önce bırakmayı, sosyal medyaya ayrılan süreyi sınırlandırmayı ve düzenli teknoloji detoksları yapmayı öneriyor. Spor, müzik ve hobi edinmenin bağımlılığı azaltmada etkili olduğu da vurgulanıyor. Dr. Canlı, “Akıllı telefonları hayatımızdan çıkaramayız ama kontrolü elimize almazsak beyin sağlığımızı kaybetmemiz kaçınılmaz olur” uyarısında bulunuyor.

3 Ekim 2025, 14:22
14
(Güncellendi: 3 Ekim 2025, 14:22)

Aşırı Kilo Diyabeti Tetikliyor! Uzmanlar Kritik Uyarıyı Yaptı

Dünya genelinde artan obezite, yalnızca estetik bir sorun değil, ciddi bir sağlık tehdidi. Uzmanlar, aşırı kilonun tip 2 diyabet riskini 7 kat artırdığını vurguluyor. Peki diyabet belirtileri neler, risk nasıl azaltılır? İşte sağlıklı yaşamın püf noktaları...
Aşırı Kilo Diyabeti Tetikliyor! Uzmanlar Kritik Uyarıyı Yaptı

Dünya genelinde hızla artan obezite, yalnızca görünüşü değil, sağlığı da tehdit ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, obez bireylerde tip 2 diyabet görülme olasılığı normal kilolu kişilere göre 7 kat daha fazla. Vücutta artan yağ dokusu, insülin direncine yol açarak kan şekeri seviyesini yükseltiyor ve bu da diyabetin en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Uzmanlar, aşırı kilonun yalnızca fiziksel rahatsızlıklara değil, metabolik sendrom ve kalp-damar hastalıklarına da zemin hazırladığı konusunda uyarıyor.

Karın Bölgesi Yağlanması En Büyük Tehdit

Kilo artışıyla birlikte özellikle karın bölgesinde yağlanma belirgin hale geliyor. Bu durum, insülin hormonunun etkisini azaltarak tip 2 diyabet riskini artırıyor. Uzmanlara göre, karın çevresindeki her 1 cm’lik artış diyabet riskini önemli ölçüde yükseltiyor.

Sağlıklı bir yaşam için vücut kitle indeksinin (VKİ) kontrol altında tutulması, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlıkları büyük önem taşıyor.

Diyabet Belirtilerine Dikkat Edin

Aşırı kilo ve düzensiz beslenmenin yol açtığı diyabetin belirtileri genellikle erken fark edilmiyor. Uzmanlar, aşağıdaki semptomlara dikkat çekiyor:

Sürekli susuzluk hissi

Sık idrara çıkma

Yorgunluk ve halsizlik

Görme bulanıklığı

Aç olmasına rağmen kilo artışı

Bu belirtilerden birkaçını yaşayan kişilerin, vakit kaybetmeden endokrinoloji uzmanına başvurmaları gerekiyor.

Sağlıklı Yaşamla Diyabet Riski Azaltılabiliyor

Uzmanlar, diyabet riskini azaltmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının önemini vurguluyor. Günde 30 dakikalık yürüyüş, düşük şekerli beslenme ve ideal kiloyu koruma, tip 2 diyabetin önlenmesinde etkili adımlar arasında yer alıyor.

Araştırmalar, fazla kiloların verilmesiyle diyabet riskinin %60 oranında azaldığını ortaya koyuyor.

Diyabetin Ekonomik Yükü de Artıyor

Türkiye Diyabet Vakfı verilerine göre, diyabet tedavi maliyetleri her yıl katlanarak artıyor. Düzenli ilaç kullanımı, tahlil ve takip süreçleri hem bireyler hem de sağlık sistemi için ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor.

Uzmanlar, “Aşırı kilo yalnızca diyabeti değil, hipertansiyon ve kalp hastalıklarını da tetikliyor. Sağlıklı beslenme ve düzenli hareket, hem bedensel hem ekonomik anlamda kazanç sağlıyor” diyerek vatandaşları harekete geçmeye çağırıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...