Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, son 15 yılda konut fiyatları yüzde 4 bin oranında artarak adeta tarihi bir rekora imza attı. Buna karşın Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışı aynı dönemde yüzde bin 736’da kaldı. Özellikle 2020’ye kadar paralel seyreden konut fiyatları ile TÜFE arasındaki makas, 2021 yılında bozulmaya başladı. 2022’nin başından itibaren hızla açılan makas, politika faizlerindeki sert düşüşle daha da derinleşti. Nitekim faizlerin 2021’de yüzde 19 seviyesinden 2022 sonunda yüzde 9’a kadar çekilmesi, krediye erişimi kolaylaştırırken konut talebinde patlama yaşanmasına yol açtı. Bu süreçte ev fiyatları hızla yükseldi, TÜFE’nin üzerinde bir ivme yakalayarak vatandaşın alım gücünü zorlama noktasına geldi.

Faiz Politikaları ve Konut Krizi

Uzmanlara göre faiz indirimleri kısa vadede ekonomiye destek sunmayı hedeflese de konut piyasasında ciddi bir balon etkisi yarattı. Konut fiyatlarının enflasyondan ayrışarak bağımsız bir şekilde yükselmesi, barınma krizini de tetikledi. Büyükşehirlerde kiralar maaşların çok üzerinde artarken, özellikle orta gelirli kesim ev sahibi olma hayalini ertelemek zorunda kaldı. TÜİK ve TCMB verilerinde görülen bu uçurum, sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal bir sorun haline geldi. Uzmanlar, bu gidişatın sürdürülemez olduğuna dikkat çekerek, faiz politikaları ile konut arzı arasındaki dengesizliğin daha fazla büyümeden giderilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi halde hem konut fiyatları hem de kira artışları vatandaşın yaşam kalitesini daha da düşürecek.