Türk siyasetinin en köklü partilerinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davanın yeni duruşması öncesinde kritik bir sürece giriyor. Dava, 15 Eylül'de görülecek ve kulislerde en çok konuşulan senaryo, "mutlak butlan" kararı, yani kurultayın yok sayılması. Böyle bir kararın çıkması, genel başkanlık koltuğunu kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden parti başına dönme ihtimalini doğuruyor. CHP ise bu duruma karşı çift yönlü bir strateji izliyor: bir yandan olağan kurultay takvimini başlatırken, diğer yandan delegelerin imzasıyla 21 Eylül için olağanüstü kurultay kararı aldı. Bu durum, partiyi ciddi bir bölünme riskine sokarken, tarafları uzlaştırma çabaları da şu ana kadar sonuçsuz kalmış görünüyor.

Siyasi Gerilim ve Uzlaşma Çabaları

CHP'deki bu gergin süreçte, Genel Başkan Özgür Özel, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na "CHP'nin kayyumlarla yönetilemeyeceğini açıklaması çok kıymetli olur" çağrısı yapsa da, ikili arasında herhangi bir diyalog veya temas olmadığı belirtiliyor. Partinin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin'in, İstanbul'a kayyum atanması ve kurultay davasıyla ilgili uzlaşma arayışında olduğu biliniyor. Ancak Çetin'in, başta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere yürüttüğü temasların da bir sonuç doğurması beklenmiyor. Siyasi çevrelerde, Bahçeli'nin mesajları ve İstanbul İl Başkanlığı binasına polis kuşatması gibi olaylar göz önünde bulundurulduğunda, yargıdan "mutlak butlan" kararı çıkması olasılığı yüksek görülüyor. Bu gelişmeler, CHP'nin geleceği için kritik bir dönemeç oluşturuyor.