İsrail ve İran arasındaki savaşın en kanlı sahnelerinden biri, Tahran’ın kuzeyinde bulunan yüksek güvenlikli Evin Hapishanesi’nde yaşandı. Yarım yüzyıldır siyasi mahkûmlara ev sahipliği yapan bu hapishane, 23 Haziran’da İsrail’in düzenlediği füze saldırısının hedefi oldu. O gün, siviller açısından İran topraklarında en fazla can kaybına yol açan saldırı gerçekleşti. Saldırı anına tanık olan siyasi aktivist Motahareh Goonei, BBC’ye verdiği röportajda “Benim için cehennem, İsrail saldırdığı an değildi; asıl cehennem, hücrenin kapısını açmadıkları andı” sözleriyle yaşadığı dehşeti aktardı. Uydu görüntüleri, doğrulanmış kayıtlar ve görgü tanıklarının ifadeleri, saldırının şiddetini ve hapishanede yaşanan büyük yıkımı gözler önüne serdi.

Cehennemden sağ kurtuluş hikâyesi

Goonei’nin anlattıklarına göre, saldırının gerçekleştiği anda tek kişilik hücresinde mahsur kalmıştı. Dışarıda molozlar arasında alevler yükselirken içeride nefes almak giderek zorlaşıyordu. Saldırının ardından saatler boyunca kapılar açılmadı ve bu süre içinde içeride kalan birçok mahkûm duman zehirlenmesi, yangın ve göçük nedeniyle hayatını kaybetti. Görgü tanıkları, saldırının sadece askeri değil, sivilleri de hedef alarak büyük bir insani trajediye yol açtığını vurguluyor. İsrail-İran savaşının son günlerinde düzenlenen bu operasyon, uluslararası arenada da sert tepkilere neden oldu. İnsan hakları örgütleri, Evin Hapishanesi’nde yaşananları “savaş suçu” olarak nitelendirirken, saldırının sorumlularının hesap vermesi gerektiğini belirtti.