Bugünün Haberi
29 Mayıs 2025, 19:40
29

Kurban Eti Kahvaltıda Yenir mi? Uzmanından Yanıt!

Kurban Bayramı'nda kesilen etin hemen tüketilmesinin bir gelenek haline gelmesi, uzmanlar tarafından sindirim problemlerine yol açabileceği uyarısıyla karşılanıyor. Özellikle kahvaltıda dinlendirilmemiş et tüketiminin sağlık açısından riskli olduğunu belirten uzmanlar, kurban etinin sofraya gelmeden en az iki gün dinlendirilmesini tavsiye ediyor.
Kurban Eti Kahvaltıda Yenir mi? Uzmanından Yanıt!

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi Besin-Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, Kurban Bayramı'nda kesilen kurban etinin ilk 2 gün sabah kahvaltısında tüketilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Tayar, "Gıdalar normalde taze olarak tüketilir. Bu kurban sonrası kesilen etler için geçerli değil. Çünkü o et kas halinde olduğu için insanlarda sindirim problemine neden olur. Bu nedenle kurban eti ile kahvaltı yapmayı 2 gün ertelememiz gerekir" dedi.

Kurban Bayramı'nın Önemi ve Et Tüketimi

Prof. Dr. Mustafa Tayar, 4 günlük bayram süresince yaklaşık 3,5 milyon büyük ve küçükbaş hayvanın kurban edileceğini belirtti. Ülkemizde birçok ailenin sofrasına sadece Kurban Bayramı'nda et girdiğini ifade eden Tayar, "Kurban, ülkemizde dini boyutu kadar insan sağlığı beslenme açısından da önemlidir. Çünkü ülkemizde birçok eve et giren ender zamanlardan biri, Kurban Bayramı’dır. Kesim sonrası etlerin değerlendirmesi devreye giriyor. Kurban, paylaşım olduğu için bu çok güzel bir süreçtir" diye konuştu.

Media content

Hayvan Sağlığı ve Kesim Süreci Kontrolü

Kurban pazarlarında veteriner hekimlerin görev alacağını hatırlatan Prof. Dr. Tayar, "Öncelikle kurban satın alırken, hayvanın sağlıklı olması gerekiyor. Bu nedenle kurbanlar, veteriner ekip kontrolünden geçmesi gerekiyor. Ülkemizde her şehirde oluşturulan kurban komisyonları, hayvan pazarlarında görev yaparlar. Veteriner hekimler burada hayvanların, yaş, gebelik ve sağlık durumlarını kontrol ederler. Böylece kurban kesmeyi düşünen kişilerin sağlıklı hayvanlar temin etmesini sağlarlar" dedi. Tayar, kesim yerlerinde de veteriner hekimlerin, kesilen kurbanlarda insan sağlığı için zararlı bir hastalık veya parazit olup olmadığını kontrol ederek etin güvenliğini sağladığını ekledi.

"Kurban Kesildikten Hemen Sonra Yenmesi Yanlış Bir Gelenek"

Kurban etinin kesildikten hemen sonra kahvaltıda tüketilmesinin "yanlış bir gelenek" olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tayar, bu durumun sindirim problemlerine ve sağlığa zarar verebileceğini belirtti. Tayar, "Mutlaka kurbandan kahvaltı yapılacaksa, o da ciğeri ve diğer sakatatları ile olabilir. Veya kurbandan 1-2 gün önce alınacak 150 gramlık et de o ihtiyacımızı giderebilir" tavsiyesinde bulundu.

Media content

Profesyonel Kesim ve Et Muhafazası Önemli

Prof. Dr. Mustafa Tayar, kurban kesiminin profesyonel kişiler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizdi. Tayar, "Kurban eti bir gün sonra parçalanır ve soğuk zincirle muhafaza edilir. Ev halkı kendi ihtiyacıyla onun kavurmasını, sucuk yapmayı, kıyma yapmayı tercih eder. Dondurarak muhafaza edilen etlerle hem o kurbanın dini tarafını yerine getirmiş oluruz hem de kurbandaki paylaşım duygularını yaşatırız" dedi. Bayram sabahı yaşanan el ve parmak kesilmelerine dikkat çeken Tayar, "Sadece kurbanda sağlığımızı kesmeyelim. Kurban sabahı işte ellerini kesen, parmaklarını kesen, sağlığını kesen insanlarla karşılaşırsınız. Kurban kesimi profesyonel iştir” diye konuştu.


17 Temmuz 2025, 23:31
4

Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Antikoagülan ilaçlar nedir, nasıl kullanılır? Kalp hastalıklarında hayat kurtaran bu ilaçların doğru kullanımı ve yan etkileriyle ilgili tüm detaylar haberimizde.
Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Son dönemde özellikle kalp ve damar hastalıklarıyla mücadele eden bireylerde yaygın şekilde kullanılan antikoagülan ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek hayati riskleri en aza indiriyor. Peki, antikoagülan nedir ve hangi durumlarda kullanılıyor?

Uzmanlara göre bu ilaçlar, damar içinde oluşabilecek pıhtıların beyin, kalp ya da akciğer gibi kritik organlara ulaşmasını engelliyor. Bu da felç, kalp krizi ve emboli gibi ölümcül durumların önüne geçilmesini sağlıyor.

Antikoagülanların Kullanım Alanları Genişliyor

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025 tarihli kılavuzlara göre; antikoagülan ilaçlar özellikle şu durumlarda reçete ediliyor:

Kalp ritim bozuklukları (özellikle atriyal fibrilasyon)

Derin ven trombozu (bacak toplardamarı pıhtısı)

Pulmoner emboli (akciğer damarlarında pıhtı)

Kalp kapakçığı ameliyatı geçiren hastalar

Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yılmaz, “Doğru kullanıldığında bu ilaçlar hayat kurtarır. Ancak kontrolsüz kullanım ciddi iç kanamalara neden olabilir,” uyarısında bulundu.

Antikoagülan Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hekimler, bu ilaçları kullananların belirli kurallara mutlaka uyması gerektiğini vurguluyor. İşte dikkat edilmesi gereken başlıca adımlar:

Antikoagülan Kullanma Kuralları

İlacı her gün aynı saatte ve düzenli alın.

Doktorun verdiği dozun dışına çıkmayın.

Düzenli aralıklarla kan değerlerinizi kontrol ettirin.

Alkol kullanımını sınırlayın.

Diğer ilaçlar hakkında mutlaka hekime bilgi verin.

Herhangi bir cerrahi müdahale öncesi doktorunuza danışın.

Ani kanama, morarma veya baş dönmesi gibi belirtilerde hekime başvurun.

Antikoagülan Türleri: Hangi Durumda Hangi İlaç?

Antikoagülanlar iki ana gruba ayrılıyor:

Doğrudan etkili antikoagülanlar (DOAC): Dabigatran, Rivaroksaban gibi ilaçlar, pıhtılaşma faktörlerini doğrudan baskılıyor.

Klasik antikoagülanlar: Varfarin gibi ilaçlar karaciğerin pıhtılaşma proteinlerini üretmesini engelliyor.

Her iki türün de etkinliği yüksek olsa da kullanım biçimleri, dozajları ve kontrol gereklilikleri farklılık gösteriyor. Bu nedenle, hangi ilacın kim için uygun olduğuna mutlaka bir uzman karar vermeli.

Yan Etkiler Göz Ardı Edilmemeli

Antikoagülan ilaçların en bilinen riski, vücuttaki kanamanın kolaylaşmasıdır. Diş eti kanamaları, burun kanamaları veya kolay morarma gibi belirtiler görülebilir. Nadir de olsa iç organlarda gizli kanamalara da yol açabilir.

Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Demir, “Hastaların ilacı bırakmadan önce hekimiyle mutlaka görüşmesi gerekiyor. Ani doz değişimleri tehlikelidir,” diyerek uyarıda bulundu.

Düzenli Takip Şart

Antikoagülan kullanan bireylerin tedavi sürecini yalnızca ilaçla sınırlı görmemesi gerekiyor. Kan değerlerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi, ilaç etkileşimlerinin gözlemlenmesi ve yaşam tarzı düzenlemeleri büyük önem taşıyor.

Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalar, bu ilaçların etkinliğinin %90'a kadar çıktığını gösteriyor. Ancak bu başarı, yalnızca bilinçli ve kontrollü kullanımda mümkün olabiliyor.

Doğru Bilgi Hayat Kurtarır

Antikoagülan nedir sorusu, sadece bir tanım meselesi değil; milyonlarca insanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir konudur. Doğru bilgilendirme, düzenli kontrol ve uzman desteği ile bu ilaçlar, ölümcül sağlık sorunlarının önüne geçmede etkili bir kalkan olabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...