Bugünün Haberi
3 Nisan 2025, 20:33
11

Kanser Riskini Azaltmanın 15 Yolu Sağlıklı Yaşam Sırlarını Açıklıyoruz!

Kanser riskini azaltmanın en etkili yollarından biri, sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni benimsemektir. Beslenme alışkanlıklarımız, vücudumuzun kansere karşı direncini doğrudan etkileyebilir. İşte kanserden korunmak için dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar haberimizde...
Kanser Riskini Azaltmanın 15 Yolu Sağlıklı Yaşam Sırlarını Açıklıyoruz!

Kanser, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Ancak, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yaparak kanser riskini önemli ölçüde azaltmak mümkündür. Bu makalede, bilimsel araştırmalarla desteklenen 15 etkili yöntemi inceleyeceğiz.

1. Sağlıklı Beslenme ile Kanser Riskini Düşürün

  • Antioksidan Zengini Besinler: Bol miktarda meyve ve sebze tüketerek vücudunuzu kansere karşı koruyan antioksidanlarla zenginleştirin. Özellikle koyu renkli meyveler (böğürtlen, vişne vb.) ve sebzeler (brokoli, ıspanak vb.) güçlü antioksidan kaynaklarıdır.
  • İşlenmiş Gıdalardan Uzak Durun: İşlenmiş gıdalardan ve şekerli içeceklerden uzak durarak vücudunuzdaki iltihaplanmayı azaltın ve bağışıklık sisteminizi güçlendirin.
  • Lifli Gıdalar Tüketin: Günlük beslenmenize yeterli miktarda lif ekleyerek sindirim sisteminizi düzenleyin ve kolon kanseri riskini azaltın. Tam tahıllı ürünler, baklagiller ve sebzeler iyi birer lif kaynağıdır.
  • Sağlıklı Yağlar Tercih Edin: Hücrelerinizi koruyun ve kanserle mücadelede önemli rol oynayan Omega-3 yağ asitlerini alın. Zeytinyağı, avokado ve balık gibi besinler sağlıklı yağlar açısından zengindir.

2. İdeal Kilonuzu Koruyarak Kanserden Korunun

  • Obeziteden Kaçının: Obezitenin meme, kolon, böbrek ve rahim kanseri gibi çeşitli kanser türleriyle ilişkili olduğunu unutmayın ve kilo almamaya özen gösterin.
  • Sağlıklı Kilo Verme Yöntemleri: Kilo vermek için sağlıklı ve sürdürülebilir yöntemler benimseyin, ani diyetlerden kaçının ve uzun vadeli yaşam tarzı değişikliklerine odaklanın.
  • Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları Edinin: İşlenmiş gıdalar, şekerli içecekler ve doymuş yağlardan uzak durun.
  • Düzenli Egzersiz Yapın: Sadece kilo kontrolüne yardımcı olmakla kalmayın, aynı zamanda bağışıklık sisteminizi güçlendirin ve genel sağlığınızı iyileştirin.

3. Fiziksel Aktivite ile Kanser Riskini Azaltın

  • Bağışıklık Sistemini Güçlendirin: Düzenli egzersiz yaparak vücudunuzun bağışıklık sistemini güçlendirin, böylece kanser hücreleriyle savaşma yeteneği artar.
  • İltihaplanmayı Azaltın ve Hormon Seviyelerini Düzenleyin: Düzenli egzersiz, sadece kilo kontrolüne yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda vücuttaki iltihaplanmayı azaltır ve hormon seviyelerini düzenleyerek kanser riskini düşürür.
  • Aerobik ve Kuvvet Antrenmanları Yapın: Yürüyüş, koşu, yüzme gibi aerobik egzersizler ve kuvvet antrenmanları, kanser önleme açısından oldukça faydalıdır.
  • Günlük Yaşamda Aktif Olun: Merdivenleri kullanın, kısa mesafeleri yürüyerek gidin veya düzenli olarak spor yapın.

4. Tütün Ürünlerinden Uzak Durarak Sağlığınızı Koruyun

  • Zararlı Kimyasallardan Kaçının: Tütün ürünlerinin içerdiği zararlı kimyasallar, vücudun hücrelerine zarar vererek kanser oluşumunu tetikler.
  • Sigara İçmekten Kaçının: Sigara içmek, özellikle akciğer kanseri başta olmak üzere, gırtlak, ağız, yemek borusu, pankreas ve mesane kanseri gibi birçok kanser türüyle doğrudan ilişkilidir.
  • Pasif İçicilikten Uzak Durun: Sigara dumanına maruz kalmak da, içmeyen kişilerde akciğer kanseri riskini önemli ölçüde artırır.
  • Profesyonel Yardım Alın: Tütün ürünlerinden uzak durmak ve bırakmak için profesyonel yardım alabilir, nikotin bandı veya sakızı gibi destekleyici ürünler kullanabilirsiniz.

5. Alkol Tüketimini Sınırlandırarak Riski En Aza İndirin

  • Hücre Hasarını Önleyin: Aşırı alkol tüketimi, vücutta hücre hasarına yol açarak kanser riskini artırabilir, özellikle karaciğer, meme, kolon ve yemek borusu kanseri riskini yükseltir.
  • Alkolle İlişkili Kanser Türlerine Dikkat Edin: Karaciğer kanseri, meme kanseri (özellikle kadınlarda), kolon kanseri, yemek borusu kanseri ve ağız kanseri gibi türlere karşı dikkatli olun.
  • Sağlıklı Alternatifler Tercih Edin: Alkol yerine su, bitki çayları, taze sıkılmış meyve suları (şekersiz) veya alkolsüz kokteyller gibi sağlıklı alternatif içecekler tercih edin.

6. Güneşin Zararlı Etkilerinden Cildinizi Koruyun

  • UV Işınlarından Korunun: Güneşin yaydığı ultraviyole (UV) ışınları, cilt hücrelerine zarar vererek cilt kanserine yol açabilir.
  • Güneş Kremi Kullanın: Yüksek faktörlü güneş kremi kullanın ve dışarı çıkarken şapka ile güneş gözlüğü takmayı ihmal etmeyin.
  • Güneşin Yoğun Olduğu Saatlerden Kaçının: 10:00 ile 16:00 arasında mümkün olduğunca dışarıda bulunmaktan kaçının.
  • Cilt Tipinize Uygun Güneş Kremi Seçin: Geniş spektrumlu (UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan) bir güneş kremi seçin.

7. Düzenli Kontrollerle Erken Teşhisin Önemi

  • Erken Teşhis Hayat Kurtarır: Düzenli sağlık kontrolleri ve tarama testleri sayesinde kanser henüz yayılmadan erken evrede tespit edilebilir.
  • Tedavi Başarısını Artırır: Erken teşhis, kanserli hücrelerin yayılmasını önleyerek daha az invaziv tedavi yöntemlerinin uygulanmasına olanak tanır.
  • Yaşınıza ve Risk Faktörlerinize Göre Tarama Testleri Yaptırın: Doktorunuzun önerdiği tarama testlerini (meme kanseri için mamografi, kolon kanseri için kolonoskopi gibi) düzenli olarak yaptırın.
  • Ailede Kanser Öyküsü Varsa Dikkat Edin: Genetik yatkınlık nedeniyle kanser riski taşıyorsanız, daha sık ve detaylı sağlık kontrolleri yaptırın.

8. Aşılarla Kanser Riskini Yönetin

  • HPV Aşısı: Rahim ağzı kanserine karşı yüksek oranda koruma sağlar.
  • Hepatit B Aşısı: Karaciğer kanseri riskini azaltır.
  • Doktorunuza Danışın: Aşı yaptırmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.

9. Kimyasal Maddelere Maruz Kalmaktan Kaçının

  • Çalışma Ortamında Önlem Alın: İş yerinde kimyasal maddelere maruz kalıyorsanız, koruyucu ekipman kullanın ve havalandırma sistemlerinin düzgün çalıştığından emin olun.
  • Evde Dikkatli Olun: Temizlik ürünleri, böcek ilaçları ve diğer kimyasalları kullanırken etiket talimatlarına uyun ve iyi havalandırılan ortamlarda kullanın.
  • Radyasyondan Korunun: Gereksiz röntgenlerden ve diğer radyasyon kaynaklarından kaçının.
  • Asbest ve Radon Gibi Maddelere Dikkat Edin: Evinizde veya iş yerinizde asbest veya radon bulunuyorsa, uzmanlardan yardım alın.

10. Hormon Tedavilerini Dikkatli Kullanın

  • Doktor Kontrolünde Kullanın: Hormon tedavilerini (hormon replasman tedavisi gibi) doktor kontrolünde ve mümkün olan en kısa sürede kullanın.
  • Riskleri Değerlendirin: Hormon tedavilerinin riskleri ve faydaları hakkında doktorunuzla konuşun.

11. Stresi Yönetin

  • Stresle Başa Çıkma Yöntemleri Geliştirin: Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri veya hobiler gibi stresle başa çıkma yöntemleri geliştirin.
  • Yeterli Uyku Alın: Yeterli uyku, stresi azaltmaya yardımcı olur.
  • Destek Sistemleri Oluşturun: Aile, arkadaşlar veya terapistlerden destek alın.

12. Düzenli Diş Bakımı Yapın

  • Ağız Hijyenine Özen Gösterin: Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanma ve diş hekimi kontrolleri ile ağız sağlığınızı koruyun.
  • Ağız Kanserine Dikkat Edin: Ağız kanseri belirtileri (ağızda yara, şişlik, renk değişikliği gibi) fark ederseniz hemen doktora başvurun.

13. Yeterli Su İçin

  • Vücudu Toksinlerden Arındırın: Yeterli su içmek, vücudu toksinlerden arındırmaya yardımcı olur ve kanser riskini azaltabilir.
  • Günlük Su İhtiyacınızı Karşılayın: Günlük su ihtiyacınızı karşılamak için susamayı beklemeyin, düzenli olarak su için.

14. Sağlıklı Bir Cinsel Yaşam Sürdürün

  • Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklardan Korunun: Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan (HPV gibi) korunmak için prezervatif kullanın.
  • Düzenli Tarama Testleri Yaptırın: Cinsel yolla bulaşan hastalıklar için düzenli tarama testleri yaptırın.

15. Pozitif Bir Bakış Açısı Geliştirin

  • Moralinizi Yüksek Tutun: Kanserle mücadelede moralinizi yüksek tutmak önemlidir.
  • Destek Gruplarına Katılın: Kanser hastaları ve yakınları için destek gruplarına katılın.
  • Umutlu Olun: Kanser tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilmektedir. Umutlu olun ve tedaviye inanın.

Bu 15 tavsiyeye uyarak kanser riskinizi önemli ölçüde azaltabilir ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak, kanserden korunmanın en etkili yoludur.

10 Temmuz 2025, 14:57
7

Ekran Süresini Kısaltın, Hayata Daha Fazla Bağlanın!

Yaz tatilinin keyfini çıkaran milyonlarca öğrenci, vaktinin büyük bir kısmını ekran başında geçirirken, uzmanlar çocukların hayata daha fazla karışması gerektiğini vurguluyor. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, doğa ile temasın, evde yapılabilecek basit etkinliklerin ve günlük ritüellerin önemine değinerek, ekran süresini "alternatif sunarak" dengelemeyi öneriyor.
Ekran Süresini Kısaltın, Hayata Daha Fazla Bağlanın!

Milyonlarca öğrencinin 3 aylık yaz tatiline girmesiyle birlikte, çocukların ekran başında geçirdiği süreler endişe verici boyutlara ulaşabiliyor. Uzmanlar, bu durumun önüne geçmek ve çocukları ekrandan uzak tutmak için velilere önemli sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. Tatilin, aslında çocukla kaliteli zaman geçirerek duygusal bağları güçlendirmek, becerileri geliştirmek ve psikolojik gelişimi desteklemek için büyük bir fırsat olduğu vurgulanıyor.

"Ekran Süresi Sınır Koyarak Değil, Alternatif Sunarak Dengelenmeli"

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, SABAH'a yaptığı açıklamada, yaz tatilinin çocuklar için anlam ve önemine değinerek ebeveynlerin bu süreci nasıl değerlendirmeleri gerektiğini anlattı:

"Yaz tatili boyunca çocukların ekran süresi, okul dönemiyle kıyaslandığında doğal olarak artıyor. Bu süre kontrol edilmezse, ekran bağımlılığı gelişebilir. Özellikle 0-12 yaş arası çocuklarda ekran karşısında geçirilen uzun saatler; dikkat dağınıklığı, uyku problemleri ve duygusal regülasyon sorunları gibi birçok alanda risk oluşturur."

Ülkü, ebeveynlerin ekran süresi sınırını, alternatifler sunarak dengeleyebileceğini belirtiyor:

  • "Pazartesi 'müzik günü', salı 'hikâye yazma günü', çarşamba 'doğa keşfi günü' gibi her güne anlam yüklenebilir."
  • "Basit malzemelerle yapılan deneyler çocuklarda hem merak uyandırır hem de öğrenmeyi eğlenceli hale getirir."
  • "Her hafta birlikte bir kitap okuyup üzerine sohbet etmek, hem dil gelişimini destekler hem de aile bağlarını kuvvetlendirir."
  • "Çocuğun yaşına uygun görevlerle birlikte yemek yapmak, sorumluluk ve özgüven kazandırır."
  • "Boyama, kolaj, geri dönüşüm malzemeleriyle yapılan projeler çocukların üreticiliğini destekler."

Doğayla Temas ve Kaliteli Zamanın Önemi

Araştırmaların, doğada zaman geçiren çocukların dikkat sürelerinin uzadığını, kaygı seviyelerinin azaldığını, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerinin geliştiğini gösterdiğini belirten Ülkü, doğanın dengeleyici bir unsur olduğunu vurguluyor:

"Park gezileri, piknikler, deniz kenarı yürüyüşleri ya da şehirdeki doğa müzeleri... Her bir açık hava etkinliği çocuğun dünyasında iz bırakır. Özellikle teknoloji çağında yetişen çocuklar için doğa, bir denge unsuru olur."

Önemli olanın zamanın niteliği olduğunu ifade eden Ülkü, "Birlikte geçirilen 20 dakikalık kaliteli bir zaman arka planda telefonun olmadığı, gerçekten karşılıklı temasın kurulduğu bir zaman dilimiyse çocuk için çok değerlidir" dedi.

Çalışan Veliler İçin Pratik Öneriler

Kısıtlı vakti olan çalışan ebeveynlere de önerilerde bulunan Psikolog İnci Nur Ülkü, şunları söyledi:

  • Rutinleşmiş küçük ritüeller oluşturun: Her akşam 10 dakika kitap okuma, her hafta sonu sabah kahvaltısını birlikte hazırlama gibi tekrar eden, anlamlı anlar yaratın.
  • Günlük içten sohbetler yapın: Çocuğunuzla gün içinde yaşadıklarını paylaşmasını teşvik edin.
  • Ailece masa oyunları oynayın: Bu oyunlar sıra bekleme, kurallara uyma, kaybetmeyi kabullenme gibi sosyal öğrenmeleri destekler.
  • Drama veya hikâye tamamlama oyunları kurun: Bu oyunlar da duygu tanıma ve empati gelişimine katkı sağlar.
  • Komşu çocuklarıyla etkinlikler organize edin: Küçük piknikler, bisiklet turları veya mahalle etkinlikleri çocukların akran ilişkilerini güçlendirir.
  • Birlikte gönüllülük projelerine katılın: Hayvan barınağını ziyaret etmek, bir yardım kampanyasında görev almak gibi faaliyetler, çocukta aidiyet ve toplumsal sorumluluk bilinci kazandırır.

Yaz tatili, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri için eşsiz bir fırsat sunarken, ebeveynlerin bilinçli yaklaşımlarıyla ekran bağımlılığının önüne geçmek ve daha anlamlı deneyimler yaşatmak mümkün.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...