Bugünün Haberi
5 Ağustos 2025, 22:11
3

Kalp Ritmini Düzene Sokan Sessiz Kahraman Ablasyon Nedir?

Ablasyon, kalp ritim bozuklukları ve bazı kanser türlerinin tedavisinde çığır açan minimal invaziv bir yöntemdir. Isı ya da soğuk kullanılarak hastalıklı dokular yok edilir. Kısa iyileşme süreci ve yüksek başarı oranı ile dikkat çeken bu tedavi, modern tıbbın en etkili çözümlerinden biri haline geldi. Ancak her tıbbi müdahalede olduğu gibi ablasyonun da bazı riskleri bulunmaktadır.
Kalp Ritmini Düzene Sokan Sessiz Kahraman Ablasyon Nedir?

Ablasyon, vücuttaki hastalıklı veya işlevini yitirmiş dokuların yok edilmesi amacıyla uygulanan, modern tıbbın gelişmiş tedavi yöntemlerinden biridir. En sık kalp ritim bozuklukları (aritmiler), bazı kanser türleri ve sinir sistemi hastalıklarında tercih edilen bu yöntem, minimal invaziv olması sayesinde hem doktorlar hem de hastalar tarafından giderek daha fazla benimsenmektedir.

Isı (radyofrekans), soğuk (kriyoablasyon), lazer veya kimyasal ajanlar gibi çeşitli tekniklerle uygulanan ablasyon, genellikle anestezi altında gerçekleştirilir. İşlem sırasında hedef dokuya zarar verilerek hastalığın ilerlemesi engellenir ya da durdurulur.

Hangi Durumlarda Ablasyon Uygulanır?

Ablasyon, çok sayıda tıbbi durumda etkin sonuçlar verir. En yaygın kullanım alanlarından biri kalp ritim bozukluklarıdır. Aritmisi olan hastalarda kalbin elektriksel iletim sistemi hedeflenerek sorunlu alanlar yok edilir.

Onkoloji alanında ise ablasyon, erken evre karaciğer, böbrek ya da akciğer kanserlerinde tümörleri küçültmek ya da yok etmek amacıyla tercih edilir. Ayrıca, tiroid nodülleri, varis tedavisi ve bazı nörolojik hastalıklarda da uygulanabilmektedir.

Ablasyon Türleri Nelerdir?

Tedavi edilmesi gereken hastalığın türüne göre farklı ablasyon yöntemleri kullanılır:

Radyofrekans ablasyon: Isı enerjisi ile doku yok edilir.

Kriyoablasyon: Soğuk uygulayarak hücre yapısı bozulur.

Lazer ablasyonu: Yoğun ışık enerjisi ile hücreler hedeflenir.

Kimyasal ablasyon: Özel kimyasal maddelerle doku parçalanır.

Her bir yöntemin avantajları ve riskleri farklıdır; bu nedenle doktorun değerlendirmesiyle en uygun teknik belirlenir.

Ablasyonun Faydaları ve Olası Riskleri

Ablasyon işleminin en büyük avantajı, açık cerrahiye göre çok daha az invaziv olmasıdır. Bu sayede hasta, işlem sonrası hızlı bir şekilde günlük yaşamına dönebilir. Ağrı düzeyi düşüktür, hastanede kalış süresi kısadır ve genellikle tek seansta etkili sonuç alınabilir.

Ancak ablasyon da risksiz değildir. Enfeksiyon, kanama, komşu organlara zarar verme gibi komplikasyonlar görülebilir. Bu nedenle, işlem öncesi kapsamlı değerlendirme yapılması ve işlem sonrası düzenli takip büyük önem taşır.

Ablasyon Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

İşlemden sonra, doktorun önerdiği kontrollerin ihmal edilmemesi gerekir. Reçete edilen ilaçların düzenli kullanılması, fiziksel kısıtlamalara uyulması ve sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi, tedavinin başarısını doğrudan etkiler.

Ayrıca, işlem bölgesinde kızarıklık, ağrı ya da anormal bir belirti görülmesi durumunda hemen tıbbi destek alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, ablasyon sonrası iyileşme süreci kadar, bu sürecin doğru yönetilmesi de tedavinin başarısı için kritiktir.

6 Ağustos 2025, 00:56
3

Yangınlardan Sağ Kurtuldu Ama Güvenini Kaybetti

Bursa’daki orman yangınından yaralı kurtarılan kaplumbağa, hem fiziksel hem de psikolojik travma yaşıyor. Ön ayakları ve kabuğu yanan hayvan, kabuğundan hiç çıkmıyor. Uzmanlar, rehabilitasyon sürecinin devam ettiğini belirtiyor.
Yangınlardan Sağ Kurtuldu Ama Güvenini Kaybetti

Geçtiğimiz hafta Bursa’nın Kestel-Gürsu ve Orhaneli-Harmancık ilçelerinde meydana gelen orman yangınları, yalnızca doğayı değil, bölgedeki canlıları da ağır şekilde etkiledi. Beş gün boyunca süren yoğun söndürme çalışmalarının ardından kontrol altına alınan yangın alanında arama-kurtarma ekipleri sahaya indi. O bölgede, iç kesimlerde ağır yaralı bir kaplumbağa bulundu.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ve Her Eve Bir Pati Derneği (HEPAD) gönüllüleri tarafından fark edilen kaplumbağanın, hem fiziksel hem de psikolojik olarak ciddi hasar gördüğü belirlendi.

Derin Yanıklar ve Travma Belirtileri

Veteriner kliniğine götürülen kaplumbağada, özellikle ön ayaklar ve kabuk bölgesinde derin yanık izleri tespit edildi. Veteriner Hekim Emel Bacaksız Ölmeztürk, hayvanın ciddi bir tedavi sürecine alındığını belirterek, “Günlük pansuman ve ilaçlarla tedavi uyguluyoruz. Ancak en büyük zorluk, yaşadığı psikolojik travma” dedi.

Kaplumbağanın, geldiği ilk günden bu yana başını kabuğundan çıkarmadığı ve yanında kimse olmasa bile kendini dış dünyadan izole ettiği gözlemlendi. Bu durum, yangının hayvanlar üzerinde bıraktığı kalıcı izleri net şekilde ortaya koyuyor.

Doğaya Dönüş İçin Umutlu Bekleyiş

Tedaviye olumlu yanıt vermeye başlayan kaplumbağanın, yaklaşık 10-15 günlük bakım sürecinin ardından tekrar doğal yaşam alanına salınması planlanıyor. Ancak rehabilitasyon sürecinde hem fiziksel iyileşme hem de güven hissinin yeniden inşa edilmesi gerekiyor.

Yangından etkilenen yalnızca bu kaplumbağa değil. Bölge genelinde yaralanan ve kaybolan birçok hayvanın bulunması için HAYTAP ve HEPAD ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Rehabilitasyon merkezlerine ulaştırılan hayvanlar, veteriner gözetiminde tedavi edilip yeniden doğaya kazandırılıyor.

Yangınların Ardından Hayvanlar İçin Seferberlik Başladı

26 Temmuz’da başlayan ve günlerce süren orman yangınlarında, 35 hava aracı, 1136 kara aracı ve 2600 personel görev aldı. 12 mahalleden toplam 3763 kişi tahliye edilirken, yangınların kontrol altına alınmasının ardından, bölgede yaşayan hayvanların kurtarılması için hummalı bir çalışma başlatıldı.

Orman yangınlarının sadece ağaçları değil, yaşamın her katmanını etkilediği bir kez daha gözler önüne serildi. Yaralı kaplumbağanın hikâyesi ise bu acı gerçeğin simgesi haline geldi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...