İşgalci İsrail, Gazze'de neredeyse iki yıldır sürdürdüğü ve soykırım olarak nitelenen saldırıların ardından küresel ölçekte diplomatik yalnızlığın zirvesine ulaştı. 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaşananlar, bu yalnızlaşmanın en çarpıcı kanıtı oldu. Soykırımcı olarak adlandırılan Başbakan Binyamin Netanyahu kürsüye çıktığında, sadece Arap ülkelerinden değil, Latin Amerika'dan Asya'ya kadar geniş bir yelpazedeki birçok ülkenin delegesi salonu terk etti. Netanyahu, kelimenin tam anlamıyla boş koltuklara hitap etmek zorunda kaldı. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa’nın "Uluslararası Adalet Divanı açıkça soykırım kararı vermelidir" sözleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Bu dört dörtlük bir soykırımdır. Bu soykırımın faili Netanyahu'dur" açıklamaları, uluslararası toplumun İsrail'e yönelik artan öfkesini gözler önüne serdi. Diplomatik alandaki bu erime, Filistin'i tanıyan ülke sayısının 157'ye çıkmasıyla daha da belirginleşti. İngiltere, Kanada, Avustralya, Portekiz, Fransa ve Belçika gibi Batı ülkelerinin de tanıma kararı alması, İsrail'in diplomatik manevra alanını tamamen kaybettiğini gösteriyor. Tüm bu diplomatik baskıya rağmen ABD'nin Filistin heyetine vize vermeyerek New York'a girişini engelleme çabası ise Washington'ın İsrail lehine uyguladığı baskının son örneği oldu.

Sokaktan Spora: İsrail Gündelik Hayatta da Dışlanıyor

İsrail’e yönelik küresel tepki sadece diplomatik salonlarla sınırlı kalmadı; sokakta, üniversitelerde, spor ve kültür dünyasında da etkili oldu. Washington'dan Londra'ya, Paris'ten Berlin'e kadar Batı'nın büyük şehirlerinde yüz binlerce kişi haftalardır süren, kesintisiz protestolarla işgali kınadı. Üniversitelerde ise "öğrenci intifadası" olarak adlandırılan hareket büyüyerek, öğrenciler İsrail'le bağlantılı yatırımların kesilmesi için boykot kararları aldı. Disiplin cezalarına ve polis müdahalelerine rağmen geri adım atmayan genç kuşağın bu tavrı, Batı'daki tarihi kırılmayı işaret ediyor. İsrailli yazar Dani Bar On'un "İlk kez İsrail dışında bu kadar istenmediğimi hissettim" şeklindeki itirafı, toplumsal dışlanmanın gündelik hayata nasıl yansıdığını ortaya koyuyor. Pew Research'ün verilerine göre, dünyada İsrail hakkındaki olumlu kanaatin olumsuzdan yüksek olduğu sadece üç ülke (Hindistan, Kenya, Nijerya) kaldı. Son olarak, spor dünyasında UEFA'da İsrail’in tıpkı Rusya gibi turnuvalardan men edilmesi çağrılarının yükselmesi, küresel izolasyonun spor ve kültür alanlarına da sirayet ettiğini kanıtlıyor. Bu baskılar, UEFA yönetimini zor durumda bırakıyor ve İsrail'in yalnızlaşma sürecini hızlandırıyor.