ABD Yüksek Mahkemesi’nin Halkbank’ın temyiz talebini reddetmesi, Ankara-Washington hattında yeni bir gerilim dalgası yarattı. Cansu Çamlıbel’in T24’teki yazısına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Eylül’deki Oval Ofis ziyaretinde Donald Trump’tan Halkbank davası için doğrudan yardım talebinde bulundu. Görüşmede Erdoğan’ın, “100 milyon dolar ödeyelim, davayı kapatalım” teklifini gündeme getirdiği, ancak Washington’un 1 ila 2 milyar dolar arasında bir cezada ısrar ettiği belirtiliyor. Çamlıbel, bu adımın Türkiye açısından yalnızca mali değil, siyasi anlamda da büyük bir kırılma yaratacağını vurguluyor. Çünkü olası bir ödeme, Türkiye’nin Halkbank davasındaki suçlamaları zımnen kabul etmesi anlamına gelecek.

“Zımni Kabul” Tartışması Büyüyor

Halkbank davası, Brunson krizinden Zarrab skandalına uzanan zincirin son halkası olarak, ABD ile Türkiye arasındaki en kritik diplomatik dosya haline geldi. Trump döneminde başlayan gizli pazarlıklar, Biden yönetiminde de perde arkasından sürdürüldü. ABD’nin Halkbank’a yönelttiği suçlamalar arasında, İran yaptırımlarının delinmesi, dolandırıcılık ve kara para aklama gibi ciddi ithamlar bulunuyor. Çamlıbel’e göre, Ankara bu süreçte “ceza ödeyip uzlaşma” seçeneğini gündeme alarak dosyayı kapatmayı hedefliyor. Ancak bu uzlaşma, Türkiye’nin uluslararası kamuoyu önünde “suçu kabul ettiği” şeklinde yorumlanabilir. Uzmanlara göre, Trump’ın davaya doğrudan müdahalesi de sonuç vermedi ve Halkbank dosyası, iki ülke arasında yıllardır süren derin bir güven krizinin sembolü haline geldi.