Bugünün Haberi
26 Haziran 2025, 13:59
9
(Güncellendi: 26 Haziran 2025, 13:59)

Gözlük Ayarı Nasıl Yapılır? Evde Kolayca Gözlüğünüzü Rahatlatmanın Yolları!

Uzun süreli kullanımlarda gözlükleriniz burnunuzu sıkabilir, kulaklarınızı acıtabilir, eğri durabilir veya yüzünüzden kayabilir. Bu durumlar hem görüşünüzü olumsuz etkiler hem de gün boyu rahatsızlık yaratır. Gözlüğünüzü hemen bir optikçiye götürmek yerine, evde birkaç basit adımla kendiniz ayarlayabilirsiniz. İşte gözlüğünüzü konforlu hale getirmenin pratik yolları!
Gözlük Ayarı Nasıl Yapılır? Evde Kolayca Gözlüğünüzü Rahatlatmanın Yolları!

Adım 1: Gözlüğünüzün Sorununu Tespit Edin


Ayarlama işlemine başlamadan önce gözlüğünüzün tam olarak neresinde bir sorun olduğunu anlamak, doğru müdahaleyi yapmanızı sağlar.

  1. Aynada Kontrol Edin: Aynanın karşısına geçin ve dümdüz ileriye bakın. Gözlüğünüzün camlarının ortası, gözbebeklerinizin ortasına denk gelmeli. Bu konum, gözlüğünüz için ideal optik merkezdir. Tüm ayarlar bu ideal pozisyona ulaşmayı hedeflemelidir.
    • Çift odaklı (bifokal) camlarda çizgi alt göz kapağı hizasında olmalı.
    • Üç odaklı (trifokal) camlarda en üst çizgi, gözbebeğinizin alt kenarına denk gelmeli.
  2. Sapları Kontrol Edin: Gözlüğünüzün eğri veya bir yana yatık durduğunu fark ediyorsanız sorun muhtemelen saplardadır. Gözlüğü düz bir zemine baş aşağı koyun. İki kolun da zemine eşit ve düz bir şekilde değmesi gerekir. Eğer değmiyorsa ayarlamanız gerekiyor.
    • Eğer gözlüğünüz yüzünüzde düz duruyor ama zemine koyduğunuzda eğriyse, muhtemelen bir kulağınız diğerinden daha yüksekte demektir. Bu durumda sapların uygun şekilde bükülmesi gerekir.
  3. Burun Pedlerini Kontrol Edin: Lensler yüzünüzde aşırı yüksekte veya alçakta duruyorsa sorun büyük ihtimalle burun pedlerindedir.
  4. Sıkılık ve Kayma Sorunlarını Belirleyin: Gözlüğünüz yüzünüzde doğru konumda olmasına rağmen bol geliyor ve sürekli kayıyorsa, veya tam tersi çok sıkı gelip başınızın yanlarını acıtıyorsa, sap uçlarını ayarlamanız gerekebilir.
    • Sap ucunu dışarı doğru bükmek, şakaklarınıza uygulanan baskıyı azaltır.
    • Sap ucunu içe doğru bükmek, gözlüğün başınızın iki yanına daha iyi oturmasını sağlar.
    • Eğer gözlük her şey yolundaymış gibi görünmesine rağmen hala aşağı kayıyorsa, kolları gözlük lenslerine bağlayan vidaları kontrol etmelisiniz.

Media content

Adım 2: Gözlüğünüzü Ayarlayın

Gözlüğünüzün tipine (plastik veya tel çerçeve) göre uygulayacağınız yöntemler farklılık gösterir.

  1. Sapları Ayarlayın:
    • Tel Çerçeveler: Küçük bir kargaburun (ağzı destekli, çizilmemesi için uçlarını bantlayın) kullanarak sapları nazikçe bükerek düzeltin. Gözlüğü takıp aynada kontrol ederek doğru ayarı bulun. Tel kesici kullanmayın.
    • Plastik Çerçeveler: Plastik kısmı esnek hale getirmek için sapın alt kısmını bir saç kurutucusu gibi bir ısı kaynağıyla ısıtın. Plastik yumuşadığında elinizle yavaşça istediğiniz konuma getirin. Saç kurutucuyu çok yaklaştırmamaya veya plastiği eritmeyecek kadar uzun tutmaya dikkat edin.
    • Alternatif olarak, plastik çerçeveleri 15-25 saniye boyunca sıcak suda beklettikten sonra ayarlayabilirsiniz. Plastik ısıtıldığında bile kırılabileceği için yine de dikkatli olun.
  2. Sap Uçlarını Ayarlayın:
    • Tel Çerçeveler: Bu ayarı kargaburunla veya hatta çıplak elle bile yapabilirsiniz. Eğer gözlük kulaklarınızı veya başınızın yanlarını sıkıyorsa sap uçlarını dışa doğru, bol gelip kayıyorsa içe doğru bükün.
    • Plastik Çerçeveler: Kulağa denk gelen kısmı bükmeden önce plastiği sıcak su veya hava ile yumuşatmanız gerekir.
  3. Menteşe Vidalarını Sıkıştırın: Gözlüğünüzün burnunuzdan aşağı kaymasını engellemek ve camların çerçeveye tam oturmasını sağlamak için gözlüğün iki yanındaki sap vidalarını sıkıştırın. Bu işlem için küçük bir tornavidaya ihtiyacınız olacak. Bu tornavidalar genellikle gözlük tamir kitlerinde bulunur. Vidaları aşırı sıkmamaya dikkat edin, aksi takdirde parçalara zarar verebilirsiniz.
  4. Burun Pedlerini Ayarlayın (Eğer Varsa):
    • Eğer gözlük yüzünüzde çok yukarıda duruyorsa, burun pedlerini birbirinden ayırarak mesafeyi açın.
    • Eğer gözlük çok aşağıdaysa, burun pedlerini birbirine yaklaştırın.
    • Ayarlama yaparken gözlüğün simetrisini korumak için pedleri eşit miktarda hareket ettirmeye özen gösterin.


Media content

Adım 3: Gözlüğünüze Zarar Vermekten Kaçının


Ayarlama yaparken dikkatli olmak, gözlüğünüze zarar vermemeniz için kritik önem taşır.

  1. Küçük Ayarlar Yapın: Asla bir kerede büyük çaplı ayarlar yapmayın. Çoğu zaman bir bükmeyi eski haline getirmek, yeni bir değişiklik yapmaktan daha zordur. Küçük ayarlar yapın, gözlüğü kontrol edin ve düzelene kadar bu şekilde devam edin.
  2. Kırmaktan Kaçının: Özellikle plastik çerçeveleri ayarlarken daima mümkün olan en az basıncı uygulayın. Aşırı güç uygulamak çerçevenin kırılmasına neden olabilir.
  3. Önlemler Alın: Kargaburun kullanıyorsanız, gözlük çerçevesini çizmemek için kargaburunun uçlarını bantla sarın.
  4. Çerçevenizi Tanıyın: Bazı gözlükler ayarlanmaya uygun olmayan malzemelerden yapılmıştır. Titanyum, hafızalı plastik veya alüminyum alaşımdan yapılmış çerçeveler bükülmeye karşı dirençlidir.
  5. Ne Zaman Vazgeçmeniz Gerektiğini Bilin: Bazı basit ayarlar evde yapılabilir, ancak bazen yeni bir gözlük almak en mantıklısıdır. Eğer defalarca ayarlamanıza rağmen gözlüğünüz sizi rahatsız etmeye devam ediyorsa, değiştirme zamanı gelmiş olabilir.

İpuçları:

  • Çizikleri önlemek ve çerçevelerin ömrünü uzatmak için gözlükleri daima koruyucu kabında saklayın.
  • Tamir sırasında camların kirlenmesini ve çizilmesini engellemek için gözlüğü mikrofiber bir bezle tutun.
  • Nasıl yapacağınızdan emin değilseniz bir optik uzmanına danışın. Birçok optikçi bu işlemi çok cüzi bir ücret karşılığında veya ücretsiz yapar.
  • Gözlük tamir kitlerini optik mağazalarından, eczanelerden veya büyük marketlerden temin edebilirsiniz.

Uyarılar:

  • Gözlüğü bükerken çok dikkatli olun. Aşırı güç uygulamak veya sıkça bükmek çerçeveyi veya camları kırabilir.
  • Progresif (çok odaklı) gözlükleri ayarlarken daha da dikkatli olun. Küçük bir ayar bile bu camların performansında büyük fark yaratabilir. Emin değilseniz mutlaka bir optikçiden yardım alın.


Evde yapacağınız bu basit ayarlamalarla gözlüğünüzü çok daha konforlu hale getirebilirsiniz. Unutmayın, küçük dokunuşlar büyük farklar yaratabilir!

17 Temmuz 2025, 23:31
4

Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Antikoagülan ilaçlar nedir, nasıl kullanılır? Kalp hastalıklarında hayat kurtaran bu ilaçların doğru kullanımı ve yan etkileriyle ilgili tüm detaylar haberimizde.
Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Son dönemde özellikle kalp ve damar hastalıklarıyla mücadele eden bireylerde yaygın şekilde kullanılan antikoagülan ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek hayati riskleri en aza indiriyor. Peki, antikoagülan nedir ve hangi durumlarda kullanılıyor?

Uzmanlara göre bu ilaçlar, damar içinde oluşabilecek pıhtıların beyin, kalp ya da akciğer gibi kritik organlara ulaşmasını engelliyor. Bu da felç, kalp krizi ve emboli gibi ölümcül durumların önüne geçilmesini sağlıyor.

Antikoagülanların Kullanım Alanları Genişliyor

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025 tarihli kılavuzlara göre; antikoagülan ilaçlar özellikle şu durumlarda reçete ediliyor:

Kalp ritim bozuklukları (özellikle atriyal fibrilasyon)

Derin ven trombozu (bacak toplardamarı pıhtısı)

Pulmoner emboli (akciğer damarlarında pıhtı)

Kalp kapakçığı ameliyatı geçiren hastalar

Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yılmaz, “Doğru kullanıldığında bu ilaçlar hayat kurtarır. Ancak kontrolsüz kullanım ciddi iç kanamalara neden olabilir,” uyarısında bulundu.

Antikoagülan Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hekimler, bu ilaçları kullananların belirli kurallara mutlaka uyması gerektiğini vurguluyor. İşte dikkat edilmesi gereken başlıca adımlar:

Antikoagülan Kullanma Kuralları

İlacı her gün aynı saatte ve düzenli alın.

Doktorun verdiği dozun dışına çıkmayın.

Düzenli aralıklarla kan değerlerinizi kontrol ettirin.

Alkol kullanımını sınırlayın.

Diğer ilaçlar hakkında mutlaka hekime bilgi verin.

Herhangi bir cerrahi müdahale öncesi doktorunuza danışın.

Ani kanama, morarma veya baş dönmesi gibi belirtilerde hekime başvurun.

Antikoagülan Türleri: Hangi Durumda Hangi İlaç?

Antikoagülanlar iki ana gruba ayrılıyor:

Doğrudan etkili antikoagülanlar (DOAC): Dabigatran, Rivaroksaban gibi ilaçlar, pıhtılaşma faktörlerini doğrudan baskılıyor.

Klasik antikoagülanlar: Varfarin gibi ilaçlar karaciğerin pıhtılaşma proteinlerini üretmesini engelliyor.

Her iki türün de etkinliği yüksek olsa da kullanım biçimleri, dozajları ve kontrol gereklilikleri farklılık gösteriyor. Bu nedenle, hangi ilacın kim için uygun olduğuna mutlaka bir uzman karar vermeli.

Yan Etkiler Göz Ardı Edilmemeli

Antikoagülan ilaçların en bilinen riski, vücuttaki kanamanın kolaylaşmasıdır. Diş eti kanamaları, burun kanamaları veya kolay morarma gibi belirtiler görülebilir. Nadir de olsa iç organlarda gizli kanamalara da yol açabilir.

Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Demir, “Hastaların ilacı bırakmadan önce hekimiyle mutlaka görüşmesi gerekiyor. Ani doz değişimleri tehlikelidir,” diyerek uyarıda bulundu.

Düzenli Takip Şart

Antikoagülan kullanan bireylerin tedavi sürecini yalnızca ilaçla sınırlı görmemesi gerekiyor. Kan değerlerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi, ilaç etkileşimlerinin gözlemlenmesi ve yaşam tarzı düzenlemeleri büyük önem taşıyor.

Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalar, bu ilaçların etkinliğinin %90'a kadar çıktığını gösteriyor. Ancak bu başarı, yalnızca bilinçli ve kontrollü kullanımda mümkün olabiliyor.

Doğru Bilgi Hayat Kurtarır

Antikoagülan nedir sorusu, sadece bir tanım meselesi değil; milyonlarca insanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir konudur. Doğru bilgilendirme, düzenli kontrol ve uzman desteği ile bu ilaçlar, ölümcül sağlık sorunlarının önüne geçmede etkili bir kalkan olabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...