Eşine Bunu Diyen Yandı! İşte Boşanma Sebebi

Çorum'da yaşayan bir adam, evlendikten kısa bir süre sonra eşinin evi terk ettiğini, evlilik boyunca kendisine hakaret ettiğini ve tahrik edici davranışlarda bulunduğunu iddia ederek boşanma davası açtı. Ayrıca, eşinin ilk evliliğinden olan çocuğunun kendisine karşı saldırgan ve saygısız davrandığını da belirtti.
Davalı kadın ise eşinin iddialarının asılsız olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını savunarak karşı dava açtı. Kadın, eşinin kısa süren evlilikleri boyunca sürekli tartışma çıkardığını, kendisine aşağılayıcı bir şekilde "çingene" ve "çingene karı" gibi ifadeler kullandığını, hakaret ettiğini ve kendisini evden kovduğunu ileri sürdü.
Yerel Mahkeme Kocayı Kusurlu Buldu: Tazminat ve Nafakaya Hükmetti
Çorum 2. Aile Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda, kadına yönelik aşağılayıcı ifadeler kullanan ve hakaret eden kocanın kusurlu davranışlarda bulunduğuna hükmetti. Mahkeme, erkeğin iddialarının ise ispatlanamadığını tespit etti. Bu doğrultuda, erkeğin açtığı boşanma davası reddedilirken, kadının açtığı karşı dava kabul edildi. Mahkeme, tarafların "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedeniyle boşanmalarına karar verirken, kusurlu bulunan kocanın eşine 15 bin lira manevi tazminat ve aylık 10 bin lira nafaka ödemesine karar verdi.

Yargıtay Yerel Mahkeme Kararını Onadı
Yerel mahkemenin kararı üzerine temyiz başvurusunda bulunan kocanın dosyası, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından incelendi. Yargıtay, yerel mahkeme kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığını tespit ederek, kararın onanmasına karar verdi.
Yargıtay'ın kararında, "Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir." ifadelerine yer verilerek, yerel mahkemenin kararının hukuka uygun olduğu vurgulandı.
Bu emsal karar, evlilik birliği içinde eşlere yönelik aşağılayıcı ve ayrımcı ifadelerin kullanılmasının hukuki sonuçları olduğunu açıkça ortaya koyuyor.