Bugünün Haberi
4 Eylül 2025, 19:55
4

Elektrikli otomobiller patlama yaptı! Satışlarda tarihi rekor kırıldı (OLMAZ DEDİLER, OLDU)

Elektrikli otomobil satışları 8 ayda yüzde 154 artarak 120 bini aştı. Benzinli ve dizel araçların payı hızla düşerken, hibrit ve elektrikli araçlar pazarda liderliğe doğru ilerliyor. Tüm detaylar ve rakamlar haberimizde…
Elektrikli otomobiller patlama yaptı! Satışlarda tarihi rekor kırıldı (OLMAZ DEDİLER, OLDU)

Türkiye otomotiv pazarında elektrikli ve hibrit araçların yükselişi hız kesmeden devam ediyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, 2025 yılının Ocak-Ağustos döneminde toplam otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8,05 artarak 654 bin 413 adede ulaştı. Hafif ticari araç satışları ise yüzde 4,1 yükselişle 162 bin 932 olarak kaydedildi. Söz konusu dönemde 304 bin 618 benzinli, 172 bin 366 hibrit, 52 bin 253 dizel ve 4 bin 319 otogazlı otomobil satışı gerçekleşti. Ancak en dikkat çekici yükseliş tam elektrikli otomobillerde yaşandı. 119 bin 640 adet satışla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 154,4 artış kaydedildi. “Uzatılmış menzil” sistemli modeller de dahil edildiğinde, elektrikli otomobil satışları 120 bin 857’ye çıktı ve toplam pazar payı yüzde 18,5’e ulaştı.

ELEKTRİKLİLERİN PAYI YÜZDE 18,3’E ÇIKTI

Pazarda dizel ve benzinli araçların payı düşerken elektrikli ve hibrit araçların yükselişi sürdü. Geçen yılın aynı döneminde satışların yüzde 64,1’ini oluşturan benzinli araçların payı bu yıl yüzde 46,5’e geriledi. Dizel otomobillerin payı yüzde 11’den yüzde 8’e inerken, otogazlı otomobiller yüzde 0,7 ile sabit kaldı. Buna karşılık, tam elektrikli otomobillerin payı yüzde 7,8’den yüzde 18,3’e, hibritlerin payı ise yüzde 15,7’den yüzde 26,3’e yükseldi. Böylece Türkiye’de satılan her 10 otomobilden 4’ü artık elektrikli motor barındıran modellerden oluştu. Hibrit segmentinde plug-in hibritler 31 bin 975 satışla yüzde 4,9 pazar payına ulaştı ve geçen yıla göre yüzde 1266,5 gibi rekor bir artış gösterdi. Ağustos ayında ise 17 bin 480 tam elektrikli ve 19 bin 2 hibrit otomobil satıldı. Sadece ağustosta tam elektrikli araçların pazar payı yüzde 21,3, hibritlerin payı ise yüzde 23,1 olarak kayıtlara geçti.

4 Eylül 2025, 20:29
6

Bilim insanları başardı: Yaşamın sırrı laboratuvarda çözüldü!

Bilim insanları, RNA ve amino asitlerin kendiliğinden birleşmesini ilk kez laboratuvarda gözlemledi. Bu deney, yaşamın nasıl başladığına dair en büyük gizemlerden birine ışık tuttu. Keşfin ayrıntıları ve bilime etkileri haberimizde…
Bilim insanları başardı: Yaşamın sırrı laboratuvarda çözüldü!

Bilim dünyası, yaşamın kökenine dair en kritik sorulardan birine laboratuvar ortamında yanıt bulmaya bir adım daha yaklaştı. University College London’dan bir ekip, 4 milyar yıl önce Dünya’da yaşamın ortaya çıkışını mümkün kılan temel moleküler birleşmelerden birini kontrollü koşullar altında gerçekleştirmeyi başardı. Deneyde RNA ile amino asitler, su içinde ve nötr pH koşullarında kendiliğinden birleşti. Bu işlem, günümüzde canlıların protein sentezi için kullandığı ve son derece karmaşık bir biyolojik makine olan ribozomun yaptığı işin ilkel bir versiyonu olarak görülüyor. Çalışmayı yürüten Prof. Matthew Powner, “Biz bu karmaşık sürecin ilk adımını basit kimya ile gerçekleştirdik. Bu kimya kendiliğinden, seçici bir şekilde ve erken Dünya’da gerçekleşebilecek koşullarda işliyor” ifadelerini kullandı. Bu keşif, yaşamın nasıl başladığına dair bugüne kadar gözlemlenmemiş bir sürece ışık tutarak, bilimin en büyük gizemlerinden birine tarihi bir pencere açıyor.

İKİ HİPOTEZ TEK ÇATIDA BULUŞTU

Yaşamın kökenine dair bilimsel tartışmalarda iki hipotez ön plana çıkıyordu: RNA dünyası hipotezi, yaşamın RNA üzerinden başladığını öne sürerken, tiyoester dünyası hipotezi enerji kaynağı olarak tiyoesterleri işaret ediyordu. Son yapılan bu çalışma, her iki teorinin de bazı yönlerini bir araya getirerek ortak bir zeminde buluşturuyor. RNA’nın amino asitlerle doğal koşullar altında birleşebildiğini gösteren deney, yaşamın ilk adımlarının nasıl atılmış olabileceğine dair güçlü bir kanıt sundu. Araştırmacılar, bu buluşun erken Dünya’nın kimyasal evrimini anlamada devrim niteliğinde olduğunu vurguluyor. Henüz yolun başında olunsa da, yaşamın sıfırdan nasıl başladığını açıklayan eksik parçaların artık birer birer tamamlandığı belirtiliyor. Bu gelişme, yalnızca Dünya’daki yaşamın kökenini anlamakla kalmayıp, aynı zamanda evrende başka yaşam formlarının varlığına dair umutları da artırıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...